Çikolata Tadında {Galatasaray 6-0 Maccabi Netanya}

Her ne kadar D-Smart'ın mağduru olsakta ne yaptım ettim maçı bir şekilde takip etmeyi başardım. Rijkaard kafasında ki oyun şablonunu iyice Galatasaray'a işlemeye başladı. Takımı artık tamamen tanıdı, kafasında bütün planları oluşturdu ve bunu futbolcularına yansıtmaya başladı. Maccabi Netanya ile oynanan ilk maçta da güzel futbolumuz vardı ama rövanş karşılaşmasında Galatasaray iyice patlama yaptı diyebilirim. Ligin başlamasından önce çok güzel bir açılış oldu ve umarım devamı gelir. Rijkaard Galatasaray'a geldiğinde de söyledik Türkiye'de 4-3-3 sistemine en uygun takım Galatasaray'dır diye. Çünkü kadro kalitesi buna elveriyor ve bu sisteme uygun transferler yapıldı. Hazırlık maçlarında ve Tobol maçlarında iyi görüntü çizmesekte bu sistemin zamanla oturacağını söylemiştim. Rakip çok güçsüz olabilir ve ilk maçtan avantajlı skor elde edilebilir ama kadroyu görmek, maç eksiği olan futbolcuları da izlemek açısından çok kaliteli bir maçtı. Galatasaray'ın hala 2-3 haftaya ihtiyacı var bu sürenin sonunda çok daha göze hoş gelen futbol izleyebiliriz.

Skibbe zamanında da bazı dönemler böylesine kaliteli futbol oynamıştık. Yalnız kadro bu kadar alternatifli değildi ve bazı futbolcular kendini gösterememişti. Aydın Yılmaz'a geçtiğimiz yıl bakın ve şimdi de Netanya maçlarında oynadığı futbola bakın. Bu çocuk kendini Rijkaard'la buldu desek yanılmayız. Geçtiğimiz sezon güçsüz, yürümeye hali olmayan Aydın gitti bu sezon hızlı, topla çabuk, seri Aydın Yılmaz geldi. Bu sezon başında kendisini gönderilecekler listesinin başına koyuyorduk ama Rijkaard kendisinde ısrarcı oldu ve Aydın'ı kazandı. Bugün 5 golde de imzası vardı ilk yarı oynadığı sol kanatı felç etti, ikinci yarıda da sağ tarafa geçti bu kanatı felç etti. Aydın Yılmaz'ın ilk piyasaya çıktığında kendisinden beklediklerimizi yavaştan yapmaya başlıyor. Keita'yı ilk yarıda izledim Galatasaray takıma inanılmaz bir yabnacı kazandırdı diyebilirim. Sadece sahadaki futboluyla değil hareketleriyle de çoğumuzun kalbinde taht kuracak. Hem hızlı, güçlü ve bir o kadar da teknik bir futbolcu. Kewell, Aydın Yılmaz, Arda, Serdar Eylik kanatlarda oynatabileceğimiz çok kaliteli futbolcular var. Linderoth'u sağlıklı görmek güzeldi, Nonda konusuna da gelirsek sanırım Galatasaray'da kalmayı garantiledi.

Galatasaray bu oyun yapısında hücumda varyasyonlar yapmayı seviyor. Kanatlar ya topu en dibe indirip isabetli ortalar yapıyorlar yada içeri kat edip pozisyonlar arıyorlar. Böyle varyasyonlu hücumlarda yönlü forvet oyuncularına ihtiyaç var. Baros bunları zaten yapıyor ama bunları Nonda'da yapabilir. Nonda gelsin top vurayım tipinde bir futbolcu değil orta sahaya gelir top alır, pas atar, verkaça girer, topun üstünden atlar bir anda pozisyon yaratır yani akıllı futbolcu. 32 yaşına geldi yerine elbette daha kaliteli bir isim alınabilir ama ben önceden de yazdığım gibi Nonda'nın kalmasını istiyorum. Yinede Baros ve Nonda'nın yanına bir forvet ihtiyacımız daha var. Uğur Uçar'da uzun zamandan sonra ilk defa bir resmi maçta ilk 11 çıktı. Bana Galatasaray'da unuttuğum sağ bek pozisyonunu hatırlattı diyebilirim. Yani bek böyle olur. Rijkaard inşallah onun da üzerinde durur.

Rijkaard'ı yedek kulübesinde görmek benim için hala bir rüya gibi. Kim derdi ki Barcelona Şampiyonlar Ligi'ni kazanırken o takımın başındaki, Messi'yi Dünya piyasasına sunan Rijkaard Galatasaray'ın teknik direktörü olacak diye. Bu yönetime ne kadar teşekkür etsek azdır. Daha bu takıma Elano gelecek, sistem iyice oturacak, Kewell'ı oynamaya başlayacak. Düşündükçe heyecanlanmamak elde değil, inanılmaz bir Galatasaray geliyor.