23 Ağustos 2009 Pazar

Karin Melis Mey Türkiye'nin Prestijini Kurtardı

Berlin'de madalya alamadan döneceğiz derken Türkiye'nin prestijini Güney Afrika'dan gelen bir atlet olan Karin Melis Mey kurtardı. 2 gün önce seçme serisinden sonra Karin Melis Mey hakkında uzun uzun konuşmuştuk. Bugün Karin Melis Mey madalya aldıktan sonra herkes google'de arama yapmış ve bizim blogla karşılaştılar. Türkiye'de herkesin futbol yazdığı ortamda atletizme de büyük önem verip, bunu bloga taşıdığım için kendimizle gurur duydum. Usain Bolt fotoğrayı yapıştırıp altına insan değilsin falan yazmak kolay ama işin derinlemesine analizini yapan, futbol dışına da çıkabilen gerçekten çok az yer var. Biz uzun atlama finaline dönersek seçme serisinin ardından finale kalması zaten başlıca büyük başarıydı. Önceden de yazdığım gibi Türkiye uzun mesafe koşu yarışları dışında atletizmin diğer branşlarına pek alışık değil. Nevin Yanıt ve Karin Melis Mey gibi sporcular çok başarılı oldular ve bu konu hakkında olan ezberimizi bozdular. Berlin'de madalya beklediğimiz sporculardan beklediğimizi alamadık ama Karin Melis Mey prestijimizi kurtardı diyebiliriz. Henüz genç atlet ve hala önünde uzun bir yol var. Umarım klasik atletizm hastalıklarımıza o da yakalanmaz, kimseye aldırmayıp sadece önüne bakar. Karin Melis Mey Leverkusen'de atladığı 4.87 ile aslında bizlere büyük umut vermişti. Final öncesi madalya beklentimiz olmasada acaba diyorduk. Dediğimizde gerçekleşti ve 4.80 ile Dünya üçüncüsü oldu. Birinci ve ikinci olan sporcularla arasında büyük fark gözüksede zaman içinde bunları kapatabilir.



Günün diğer ilgi çekici yarışlarına bakacak olursak Pekin'de olduğu gibi Berlin deyince de aklımıza Bolt gelecekti ama 1500'de yaşanan dramatik olau benim hafızamda kalacak. Çekişmeli finalin bitimine 300 metre kala Rodriguez, dirseğiyle Etiyopyalı Gelete Burka'yı düşürdü. Burka kalktı ama gerilerde kaldı. İspanyol atlet altına uzandı. Ancak büyük ekranda olay stada yansıtıldığında ıslıklar yükselmeye başladı. Yarım saat sonra karar çıktı. Rodriguez'in ardından ikinci olan Etiyopya asıllı Bahreynli Maryam Yusuf Jamal, unvanını korumuş oldu. Jamal peş peşe ikinci şampiyonluğunu elde etti. 1500 derecesine baktığımda 4 dakika 3 saniye gibi bir derece gördüm. Bu yarışın çok yavaş hatta eleme temposuyla koşulduğunu gösterdi. Gelete Burka eğer düşmeseydi altına kavuşacaktı hemde iyi bir derece yapabilirdi. Bu çok dramatik bir olay oldu. Bu sayede Maryam Jamal unvanını korudu ama bana sorarsanız bunu hak etmiyordu.

5000 metrede ise yarışın mutlak favorisi Bekele altın madalyaya ulaşmayı başardı. 10 binde de altın madalyayı aldığı için bunu Dünya Şampiyonası'nda başaran ilk erkek atlet oldu. Lagat ile son yüz metrede inanılmaz bir çekişme yaşandı ama Bekele yarışı kazanmasını bildi. Erkekler 5000 ve bayanlar 5000 her zaman ilgi çekici yarışlar olmuşlardır. Bu finalde adına yakışır biçimde gerçekleşti. Atletizmin finali olan 4x400 bayrak yarışlarında ABD hem bayanlarda hemde erkeklerde altın madalya almayı başardı. İki yarışta da büyük fark yaptılar. Bayanlarda Sanya Richards farkı kendini gösterdi. Erkeklerde ise Merritt ve Wariner'in varlığı büyük fark oluşturdu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir