Messi, Messi, Messi {Barcelona 1-0 Shakhtar Donetsk}

Geçtiğimiz sezonun iki kupa şampiyonunu karşı karşıya getiren Süper Kupa maçında Barcelona uzatmalarda da olsa golünü bularak 1-0'lık galibiyetle ayrıldı. Uzatmalarda da olsa diyorum çünkü maçın geneline baktığımda Barcelona oynadı Shakhtar izledi diyebilirim. İki takımın kadrosu kıyaslanamaz bile ama Shakhtar Donetsk'i de yabana atmamak gerekiyor. Guardiola'da zaten maça çıkardığı kadroda rakibe ne kadar saygı duyduğunu belli etti. Hücum futbolu oynarken savunmayıda asla geri plana atmadılar. Maçın genelinde kontrollü bir hücum futbolu oynadılar desek yeridir. Özellikle Messi'nin vitesi arttırıp ikinci yarıda sürüklediği Barcelona'nın hücumlarını izlemek bizlere ayrı bir keyif vermiş olmalı. Shakhtar ise oyunun genelinde defansif oynasada hızlı hücumlarla rakip kalede etkili olmayı denedi ama Barcelona karşısında çokta müthiş görünmediler. Bir ara maç 0-0 gittiğinde maçın penaltılara gideceğini ve Shakhtar'ın şampiyon olacağını düşündüm. Aklıma hemen futbol kazananların oyunudur başlığını atmak geldi. Uzatmalarda Aghahowa oyuna girincede 2 pozisyonda defansın arkasına sarkınca bir anda Kayseri'den Süper Kupa finaline başlığını düşündüm. Tabi bunlar gerçekleşmedi ve Barcelona Süper Kupa'yı da alarak geçtiğimiz sezondan kalan bütün kupalarıda almış oldu.

Neden Messi?

Daha çok kazanmayı arzuladığı için, daha mücadeleci olduğu için, kaybetmeyi hiç sevmediği için, tam bir takım oyuncusu olduğu için Messi. Bugün Barcelona'yı resmen ipten aldı ve galibiyete taşıdı diyebiliriz. Güçlü Shakhtar savunmasını girdiği her pozisyonda çaresiz bıraktı ama golü bulamadı. En sonunda Pedro'ya yaptığı enfes asistle Süper Kupa'yı getiren isim oldu. Messi'de ki bitmek bilmeyen enerjiyi çözebilmiş değilim. Maç uzatmalara gitmesine rağmen bir yarım saat daha 90 dakikalık efor sarfetmemiş gibi mücadele etti. Barcelona'nın neredeyse bütün pozisyonlarında imzası vardı. Shakhtar savunması onu durdurmak için ilginç faullerede imza attı ama Messi'yi durdurmak gerçekten güç. Bu küçük boyuyla inanılmaz bir mücadele örneği gösteriyor. Atletizmde nasıl Bolt'a tarif bulamıyorsak aynı şekilde Messi içinde yaratılmış bir futbol tabiri bulamıyorum.

Ibrahimoviç Yavaş Yavaş Isınacak

Henry'de Barcelona'ya transfer olduğunda çok fazla ses getirmişti ama ilk başlarda oynadığı futbolla çok fazla eleştiri alıyordu. Zamanla Barcelona sistemine ayak uydurarak bu sistemin en temel parçalarından birisi olmayı başardı. Ibrahimoviç'de Inter'de çok farklı oynadığı sistemden değişik bir sisteme adapte olmaya çalışıyor. Eto'o nun rolünü üstlendiği gibi Barcelona'nın ondan daha fazla beklentisi var. Shakhtar maçında Ibra'yı fazla etkili göremedim, pozisyonlara girmeye çalıştı ama son vuruşlarda etkisiz kaldı. Barcelona kanatlarıda onu iyi besledi ama bazen tutuk olabiliyorsun. Bu maçta bazı pozisyonlarda yine pas vermek yerine şut atmayı denediğini gördük. Bunlar hep Inter'den kalma alışkanlıkları. Ibrahimoviç oyundan çıkınca Messi daha fazla oyunda aktif görünmeye başladı ve Barcelona atakları sıklaştı. Ibrahimoviç Messi ve Henry ile uyumu sağlayınca durdurulması güç bir hücum hattı oluşacak.

Barcelona Sistemi Canavar Gibi

Dünya üzerinde bugün en keyif veren futbolu Barcelona oynuyor. Rijkaard'ın tohumlarını attığı Guardiola'nın ise yeşerttiği 4-3-3 yani total futbolları rakip tanımaz. Orta sahada Iniesta olmamasına rağmen yerine oynayan Keita'da aynı görevi yapabiliyor. Yani kim oynarsa oynasın bu sistem içinde hakim oluyor. Defansın oyun kuruyor, beklerin hücumcu, top ayağında, hücum oynuyorsun ama pozisyon vermiyorsun gerçekten bunları aynı anda gerçekleştirmek çok güç. Bugün top Shakhtar'ın ayağında hiç kalamadı. Shakhtar araya atılan toplarla ve kontra ataklarla etkili olmaya çalıştı. Bir ara maç içinde yapılan pas yüzdeleri arasında farka baktımda resmen uçurum. Barcelona topu ayağında tutuyor ve oyunu istediği gibi yönlendiriyor. Shakhtar yine iyi dayandı demek lazım.

Lucescu'ya da Bir Alkış

Lucescu Shakhtar Donetsk'de inanılmaz bir sistem kurdu ve takımı sıfır noktasından Uefa Kupası'nı alan, Barcelona'ya kafa tutan bir takım kurdu. Bu maçta hadlerini bilerek oynadılar ama topu ayaklarında tutamadıkları için o alışık olduğumuz hücum setlerini uygulayamadılar. Fernandinho, Luiz Adriano ve Willian gibi hücumcuları sürekli Puyol ve Pique savunma duvarına tosladılar. Barcelona bekleride kanatları koridor gibi kullandıkları için beklerinide defansta tutmak zorunda kaldılar. Srna biliyorsunuz hırslı bir futbolcu bugün birde istediklerini yapamayınca maçın başından sonuna kadar köpürdü. Kupayı alamayacakları muhtemeldi ama Barcelona'ya böylesine direnmeleride alkışlanası bir durum.

Barcelona bu maçta bizlere yeni sezonda neler izleteceklerine dair bir fragman izlettiler. Ibrahimoviç'in de takıma uyumuyla geçtiğimiz sezona göre çok daha güçlü, çok daha çıldırtıcı bir Barcelona izleyeceğiz.