7 Eylül 2009 Pazartesi

Geleceğin Mondi'si: Ufuk Ceylan


Ufuk Ceylan geçtiğimiz günlerde Galatasaray Televizyonuna açıklamalarda bulunmuş. Bu açıklamalardan en çarpıcısı ve benim en çok dikkatimi çekeni Mondragon'u kendisine örnek alması oldu. Galatasaray'ın geçmişteki kalecilerinden (geride bıraktığımız 10-12 yıldan bahsediyorum) benim için en önemlisi ve en başarılısı Mondragon'dur. Evet Uefa döneminde aldığımız Taffarel'in yeri de bir başkadır tabi ama Mondi bizim Mondi'mizdir. Taffarel belki de hiç bir zaman benim Taffarel'im olamamıştır. Sanırım sadece ben değil Sportif Cümleler ekibinin tamamı Mondragon mu Taffarel mi sorusuna Mondi diyecektir. Bunu daha sonra bir ara anket haline getirebiliriz Ufuk'a dönelim biz.


Öncelikle Ufuk'a Galatasaray'da olmasının nasıl bir duygu olduğunu sordular. ''Ben erken yaşta başarıyı yakalamak istiyorum. Burada Leo Franco ve Aykut Erçetin gibi iyi kalecilerle çalışıyorum. Ciddi anlamda söylemek gerekirse, büyük hedefler peşindeyim. Kalecilik uzun bir süreç. Eğer koşuyorsak, ben daha emekliyorum diyebilirim. Daha çok fazla öğreneceğim şey var, ama her yönüyle kendimi geliştirmeye çalışan birisiyim. Her gün üstüne koyarak, basamakları yavaş yavaş emin adımlarla çıkmak istiyorum. Hem karakteriyle, hem de yaptığı işlerle Türk futboluna damgasını vuran, örnek bir isim olmak istiyorum'' dedi. Erken yaşta başarıyı kesinlikle yakaladı. Bu sene değil belki ama gelecek sene Galatasaray'ın kalesine geçeceğini ve kimselere eldivenleri kaptırmayacağını düşünüyorum. Bakın biz Caner gibi Ufuk gibi Serdar gibi gençlerden bugün yararlanmıyor olabiliriz ama bu oyuncular geleceğe yatırımdır. Bilhassa Ufuk; A Milli Takıma her mevkiden futbolcu veren Galatasaray'ın kaleci verme özlemini dindirecek, ilaç olacak yegane isimdir. Orda da formayı Volkan'dan alır mı bekleyip göreceğiz. Ama bu çocukta inanılmaz bir potansiyel var orası kesin işte. Reflekslerinden tutunda yan toplardaki hakimiyetine kadar başarılı bir kalecide bulunması gereken bir çok özelliğe sahip. Bunu şimdi Galatasaray'da tecrübelerle ve başarılı isimlerden öğreneceği profesyonellikle harmanlayınca kusursuz olacak diyebiliriz.

Gelelim Mondragon konusuna. Eskiden beri Mondi'nin hayranıymış Ufuk. Bunu röportajda kendisine sordular. "Mondragon izlemekten çok zevk aldığım, çok beğendiğim bir kaleciydi. Her zaman dolu dolu oynadı. Çok az hata yapıyordu ve dengeli oynadığını düşünüyorum yani her yönüyle yan top olsun, ayak tekniği olsun, kurtarışları olsun çok dengeli ve beğendiğim bir kaleciydi. Bundan dolayı Mondragon’u kendime örnek alıyorum diyebilirim." Cevabını verdi bu soruya. Mondragon deyince aklıma onlarca maç geliyor ama en özeli şüphesiz 2005-2006 sezonu şampiyonluğundaki o son hafta. Fenerbahçe maçına verilen 16 dakikalık uzatmayı izlerken Hasan Şaş'ın, Hakan Şükür'ün yada Sabri'nin gözlerinin dolmasını anlayabilirsiniz. Ama Mondragon'un hıçkıra hıçkıra ağlamasını kimse anlayamaz, anlatamaz. Bu yüzden çok özeldir benim için. Şimdi Ufuk'a bakınca da Mondragonu görmeyi istiyorum ben. Dileyelim ki Mondragon kadar az hata ile ve dengeli oynamayı başarır. Bizim kendisine güvenimiz tam.

ps: Röportajın tamamına burdan ulaşabilirsiniz.

1 yorum:

  1. Mondragon ilk geldiği sene de yaşadığı şampiyonluğu değme Galatasaray'lıdan daha güzel kutlamıştı,özlüyoruz böyle özel adamları.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir