Anahtar; Giggs!
Önce Manchester United-Stoke City maçına gidelim. Tuncay'ın sezon başında transfer olduğu Stoke kendi sahasında çıkardığı başarılı maçlar ve negatif futboluyla ün yapmış bir takım. Bu maçta da negatif futbolun her halini gördük. Sürekli kapanarak Manchester'ı 1 puanla, hatta
Haftanın en önemli maçı şüphesiz Fulham ile Arsenal arasında oynanan Londra derbisiydi. Arsenal maça kalecisi Almunia'dan yoksun çıkarken Arsene Wenger kaleyi Mannone'ye emanet etmişti. Kim derdi ki yedek kaleci gelecek ve maçın adamı olacak.. Mannone inanılmaz kurtarışlarla dün takımının sahadan mağlup ayrılmasını engelleyen isim oldu. Gerek ilk yarıda gerekse ikinci yarıda Arsenal kalesinde sayısız gol pozisyonu yaşamasına rağmen Mannone'nin performansı sonucu belirledi bence. Fulham'ın maç genelindeki etkin görüntüsü çok dikkat çekiciydi. Fulham'ın başında Roy Hodgson var. Bu adam en az Fergie kadar, en az Wenger kadar kurt bir hoca. Fulham ile henüz müthiş bir başarıya imza atamamış olsada takımın taktiksel açıdan başarılı oluşu ve geçen sezonu çok az gol yiyerek kapatması Hodgson'ın takıma kattıklarından sadece bir kaçı. Maça dönecek olursak tek golü Van Persie attı. 52. dakikada kaptan Fabregas'ın sağ kanattan verdiği arapasla kaleciyle karşı karşıya kaldı Persie. Topu kalecinin solundan ağlarla buluşturarak takımına 3 puanı getiren isim oldu.
Maçın Kırılma Noktası; Cech'in Kırmızısı
Maç ortada başlamıştı aslında. İki takımında birbirlerine üstünlük sağlama çabalarıyla zevkli bir maç olacağa benziyordu. 16. dakikada Wigan korner kullandı. Paslaşılarak kullanılan kornerde T. Bramble topa kafası ile vurdu. Cech böyle bir golü biraz zor yerdi fakat top yere çarpıp kaleye gidince Cech topun sadece ağlarla buluşmasını izlemekle yetindi. Bu golden bir kaç dakika sonra kullanılan kornerde ise bu sefer Cech topun kaleye gitmesini önleyen isimdi. İlk yarı 1-0 Wigan üstünlüğü ile geçilirken ikinci yarının hemen başında Drogba ile bulunan gol Chelsea'nin maçın baştan başlayacağını söylemesi gibiydi adeta. Fakat golden hemen 4 dakika sonra Rodallega ceza sahasında Cech ile karşı karşıya kaldı. Tam Cech'i çalımladı derken yere düşürüldü Cech tarafından. Hakemin kararı tereddütsüz Cech'in kırmızı kart görmesiydi. 10 kişi kalan Chelsea'de, Malouda'nın yerine Hilario oyuna girdi. Bu pozisyonun penaltısında topun başındaki isim penaltıyı kazandıran Rodallega oldu. Topu tabiki ağlarla buluşturarak 10 kişi kalmış Chelsea'ye ikinci darbeyi indirdi. Maçın 90 dakikası 2-1 Wigan üstünlüğü ile geçilirken uzatmaların ilk dakikasında P. Scharner'ın attığı gol maçın sonucunu tayin ediyordu. 6'da 6 ile yoluna devam eden Chelsea'ye ilk çelmeyi Wigan taktı. Darısı Manchester'ımın başına :) Bu maçta en çok dikkatimi çeken ise Chelsea'nin formasıydı. Lacivert olduğundan mıdır nedir beğenmedim, nefret ettim :)
El Nino:Torres!
Haftanın şimdilik en gollü karşılaşması Liverpool ile Hull arasındaki maçtı. 44,392 biletli futbolseverin takip ettiği karşılaşmada Anfield Road'da Liverpool Hull City'i 6-1 gibi farklı bir skorla mağlup etti. Maçın yıldızı ise şüphesiz Fernando Torres oldu. Torres attığı 3 gol ile takımını galibiyete taşıyan isimlerin başında geliyordu. Maçın gol perdesini açan isim Torres'ti. Kale önünde sol taraftan sert bir vuruş yaparak 11. dakikada takımını 1-0 öne geçirdi. Bu golden 4 dakika sonra Geovanni Liverpool ceza alanında boş kaldı. Bu boşluğu iyi değerlendirerek kendine çıkarılan pası gole çevirdi. Dakikalar 28'i gösterirken Torres çok güzel bir gol attı. Hull defasından kalecide dahil 4 kişiyi kale önünde çalımlayarak boş kaleye topu yuvarladı ve skoru 2-1'e getirdi. İkinci yarının hemen başında ise sahnede yine yeniden bir kez daha Torres vardı. Fernando ikinci golde olduğu gibi yine kale önünde defansı çalımlayarak topu ağlarla buluşturdu. Fakat dakikalar 61'i gösterirken Gerard müthiş bir gol attı. Orta şut karışımı bu top kale ağlarına tabir yerindeyse ampul gibi asıldı. Kuyt'un pasıyla Babel Liverpool'un 5. golünü 88. dakikada attı. Son dakikada son sözü söyleyen isim yine Babel'di defansada çarpan top kaleciyi aşarak Liverpool hanesine 6. gol olarak yazıldı. Bu skorun ardından Liverpool puanını 15'e çıkararak Chelsea ve Manchester United'ı takibini sürdürdü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder