En Kırmızı Liverpool {Liverpool:2-0:Manchester United}

Pazar gününe dair içimde çok güzel hisler vardı. Önce Manchester'ım Liverpool'u yenip liderliğini sürdürecekti, sonra da Galatasaray'ım Fenerbahçe'yi geçip lider olacaktı. Olmadı ikiside.. Fenerbahçe-Galatasaray maçını konuştuk daha da konuşuruz ama Ada'nın en önemli maçlarından birini ele almamak olmaz. Anfield Road'da oynanan Liverpool-Manchester United maçının galibi Liverpool oldu. Man U; Torres fırtınasını, el ninoyu durduramayınca ilk yarısı 0-0 geçilen maçın ikinci yarısında Liverpool bulduğu gollerle maçı kazandı. Ligde ve Şampiyonlar Ligindeki kötü gidişe bir dur demek Rafael Benitez'in ekibi için çok önemliydi. Dur diyebildiler. İşin gerçeği benim gönlümden geçen de bir Liverpool galibiyetiydi. Çünkü bu takımın yarıştan kopması demek City'nin yarışa girmesi demekti ki açıkçası bunu pek istemiyorum. Güçlü bir Liverpool Premier Lig'e her daim lazım.

Aynı şehrin takımı olmamalarına rağmen İngiltere'de bu maç çok önemli olmuştur her zaman. Derbi aynı şehrin takımlarının yaptıkları maçlar olarak tanımlansa da İngiltere'de, futbolun beşiği denilen yerde bu maça derbi deniyorsa üstüne laf söylemek bize düşmez. Kaldı ki vereceğim şu anektod iki takımın nasıl rakip olduklarını açıklar gibi; Liverpool ve Manchester United 1964 yılından beri birbirlerinden futbolcu satın almıyorlar. Diğer takımlardan gelişler falan oluyor ama ne Manchester ne de Liverpool diğer kırmızıya para kazandırmıyor. Bu bağlamda maçtaki en önemli oyuncu direkt Michael Owen oluyor. Liverpool altyapısında başlayan kariyeri tam 13 sene sürmüş. Sonra Real Madrid, New Castle, sakatlıklar falan damgasını vurmuş hayatına. Şimdi futbolunu yeniden ispatlamak için Alex Ferguson'un kanatları altına sığındı. Maça ilk 11de başlamasa da ikinci yarıda, 73. dakikada oyuna girdi ve kendince bir şeyler yapmaya çalıştı. Ama pek işe yaramadı açıkçası.

Kırmızıların mücadelesi her zaman çok tempolu ve güzel geçer. Kim daha kırmızı sorusuna cevap aranır bu maçlarda. Bu senenin ilk mücadelesinde de durum değişmedi. En son yapılan maçta Liverpool, Manchester'ı 4-1 yenmişti. Man U şüphesiz bunun acısını çıkarmak istemişti maçtan önce. Tabii Liverpool'un güçsüz demeyeyim de pek başarılı olamadığı bir dönemini değerlendirmek isteği çok doğaldı. Liverpool açısından ise maç çıkış kapısı olarak görünüyordu. Sezon başından beri konulan hedeflerin bir hayli uzakta kaldıkları için Rafa'nın koltuğu sallantıdaydı. Xabi Alonso'nun satılmış olması Gerrard'ı yalnız bıraktı orta sahada. Bu düşüşün en büyük sebeplerinden birisidir. İşte Liverpool bu yüzden maçı kazanmayı çok istiyordu. Tabii istediğini de fazla fazla aldı. Bizim derbi kadar gergin geçmese de iki takım da maçı 10 kişi tamamladılar. Liverpool'dan Mascherano, Manchester'dan Vidic kırmızı kartla oyun dışı kalan iki oyuncu oldu. Maçın ilk 45 dakikası 0-0 bitse de mücadele ve futbol hat safhadaydı. İkinci yarıda Torres ve Ngog'un attığı gollerle Liverpool, Anfield'de olmanın avantajını puana çeviren taraf oldu. Liverpool adına maçın adamı her zamanki gibi Torres'ti. Manchester adına ise olumlu olarak öne çıkan bir oyuncu yoktu. Berbatov yine takımı yavaşlatan isimdi. Sevemeyeceğim bu adamı bir türlü.

Liverpool aldığı galibiyetle puanını 18'e çıkardı ve 5. sıraya yükseldi. Manchester ise ilk haftadan 8 hafta sonra ilk kez mağlup oldu ve 22 puanda kaldı. Chelsea'nin kazanmasıyla da liderliği elden kaçırdı. Gelecek hafta Manchester; Blackburn'u ağırlayacak. Liverpool'da Fulham deplasmanına konuk olacak. Premier Ligde bu hafta oynanan maçlar ve sonuçları;

Wolves 1-1 Aston Villa
Tottenham 0-1 Stoke City
Birmingham 2-1 Sunderland
Burnley 1-3 Wigan
Hull 0-0 Portsmouth
Chelsea 5-0 Blackburn
Bolton 3-2 Everton
M.City 2-2 Fulham
West Ham 2-2 Arsenal