30 Ekim 2009 Cuma

Gönlümden Geçen Futbol Elçileri {Rio Ferdinand}


Ryan Giggs ile başlayan serinin bir diğer Manchester'lı oyuncusu olan Ferdinand'da sıra. 2008-2009 sezonunun en iyi 50 futbolcusu içinde 24. sırada yer alan kaptanın hayatından kısa başlıkları ele almaya çalışacağım dilim döndüğünce. İngiliz futbolunun en önemli parçalarından birisi olan Rio'nun hayatını yazmak benim için neden özel? Bunu son kısımda elbette paylaşacağız ama Manchester United'ın kaptanı olması ve son dönemlerde eleştirilse de Vidic ile harikalar yaratması Ferdinand'ı sevmemdeki başlıca etkenler. İngiltere futbol takımı ile Manchester United'ın defans sigortasının hayatından başlıkları yazmaya başlayabiliriz..

Hayatının İlk Seneleri
Tam adı Rio Gavin Ferdinand'dır. Rio 7 Kasım 1978 yılında Peckham-Londra'da doğmuştur. Rio İngiliz & İrlanda ortak yapımı bir çocuk olarak yetişmiştir. Çocukluğuna dair en ilginç ayrıntılardan birisi Rio'nun annesi ve babasının evlenmemiş ve Rio 14 yaşındayken ayrılmış bir çift olmasıdır şüphesiz. Ebeveynlerinin bu durumu sebebiyle fırtınalı bir çocukluk geçirmiş olan Rio'nun çocukluk kahramanları Mike Tyson ve Maradona'dır. Fırtınalı çocukluğu ve karakterini; "Her çocuğun yaptığı şeyleri yapmak istesemde, kolay sıkılan bir yapım vardı. Hatta bazen futbol oynamaktan bile sıkılırdım. Sıkılmadan eğlenerek yaptığım tek şey; evden uzaklara gidip yeni insanlarla tanışmaktı." sözleriyle anlatır Rio. Okul dönemlerinde başladığı futbol ile derslerini dengede tutmak Rio için en zor işlerden birisi olmuştur o dönemde. Rio çocukken bile üstün yetenekli bir çocuk olarak dikkat çekerdi. Öyle ki altyapı kariyerindeki ilk hocası olan David Goodwin; "Seni Pele diye çağıracağım evlat. Seni onun oyununa benzetiyorum" diyerek Rio'nun ilk çocukluğundan itibaren ne kadar iyi bir futbolcu olduğunu anlatıyordu. Rio futbola hücuma dönük ortasaha olarak başlamıştır. Milwall, Quenn Park Rangers ve Westham United altyapılarında oynamıştır. Altyapı kariyerinde Frank Lampard gibi oyuncularla akademide birlikte oynama fırsatı yakaladı.

Manchester'dan Öncesi
Altyapı kariyerinin son yıllarını Westham forması ile geçirdi 17 yaşında Westham'ın profesyonel A takım futbolcularından birisi oldu. Kasım 2000'de artık çıtayı yükseltme vakti gelmişti Rio için. Leeds United ile anlaşma imzaladı. Westham'dan Leeds'e gitmesinin bedeli 18 milyon paunddu. Bu bonservis o güne kadar İngiltere'de bir defans oyuncusuna ödenen en yüksek bedel olarak tarihe geçti. Leeds kariyeri, 3-0'lık Liecester City mağlubiyeti ile başladı. Fakat bu mağlubiyete rağmen Ferdinand'lı Leeds Şampiyonlar Ligi'nde yarı finale oynadı. Böylece Rio'nun Leeds'deki yeri de sağlama alınmış oldu. 2001 Ağustos'ta yani ertesi sezon Rio; Leeds'in kaptanı oldu. 2002 yılında Leeds ciddi bir mali krize girmişti. O dönemdeki söylentilere göre; takım yöneticisi Terry Venables içinde bulundukları finansal krizi Rio'yu paraya çevirerek, yani yüksek bir meblağ ile satarak karşılayacaktı. Başlarda inkar edilse de bu dedikodular yazdan sonra gerçeğe dönüştü. Leeds United; Rio'yu 29.1 milyon paund karşılığında Manchester United'a sattı.

Manchester United Günleri
22 Temmuz 2002 yılında Rio Manchester United ile anlaşma imzaladı. Bu anlaşma Premier Lig tarihinin gelmiş geçmiş en pahalı defansının Rio olduğunu söylüyordu. 2003 yılında başına talihsiz bir olay geldi. Evini taşıdığı günlerde doping testine girmeyi unutmuştu. Bu unutkanlık Rio'ya biraz pahalıya mâl oldu. Ocak 2004'ten itibaren 8 ay ki buna Euro 2004'te dahildi maçlardan men ayrıca 50 bin paundda para cezası kesildi. Manchester karara itiraz etti tabii. Benzer olay daha önce Manchester City oyuncusu Cristian Negouai'nin başına gelmiş ve 2000 paund ile kurtulmuştu. Manchester'da buna dikkat çekerek cezanın yeniden gözden geçirilmesini istedi. Fakat Sepp Blatter iki olay arasında farklılıklar olduğunu öne sürerek cezanın kalkmayacağını söyledi. Rio ilk sezonunda oynayamasada Manchester ile kazanmaya devam ediyordu. Cezasının bitmesinin ardından 14 Aralık 2005 tarihindeki Wigan maçında Manchester maçı 4-0 kazanırken Rio gollerden birini atan isim oldu. Bu gol Rio'nun Manchester kariyerinin ilk golü olma özelliğini taşıyor. Bu golün ardından ikinci golünü de hemen ertesi maçta West Bromwich ağlarına atmıştı. Liverpool ile oynanan bir maçta sahanın ortasında acıkmış olacak ki bir şeyler atıştırmış ve maçı izleyen herkesi şaşırtmıştı. Rio 2007-2008 sezonuna çok iyi bir başlangıç yapmıştı. 20 Ekim'de Aston Villa'ya attığı gol Premier Lig tarihinin en erken golü olma özelliğini taşıyordu. Aynı sezon Dinamo Kiev'e Şampiyonlar Ligi'nde attığı gol ise kariyerinin ilk Avrupa Kupası golü olma özelliğini taşıyordu. Bu sezona dair çok ilginç bir ayrıntı da Rio'nun Manchester kalesini korumak zorunda kalmasıdır. Portsmouth maçında kaleci Kuszczak'ın yerine 15 dakika kadar kalede kalmıştı. Kaleci olduğu ilk dakikalarda da bir penaltı ile karşı karşıya kaldı. Köşeyi tutturmasına rağmen topu çıkaramamıştır. Bu sezonun sonunda Barcelona ile transfer dedikoduları çıkmıştı. Fakat Rio Manchester ile 2013 yılına kadar sözleşme imzalayarak dedikodulara son verdi. 21 Mayıs 2008 tarihinde Manchester'ın kaptanı olmayı kabul etti. O günden beri Giggs ile birlikte Man U'nun kaptanlığını yapıyor. Manchester'ın 5 numaralı forması 2002-2003, 2006-2007, 2007-2008 ve 2008-2009 sezonunun şampiyonluklarının en önemli mimarlarından birisidir. Üst üste 4. şampiyonluklarına ulaşmak için de Vidic ile birlikte çaba sarfetmektedir.

İngiltere Milli Takımı'nda Rio
Rio 19 yaşındayken 15 Kasım 1997'de Kamerun Milli Takımına karşı oynanan maç ile başlar milli takım kariyeri. Bu maç Rio'yu İngiltere Milli Takımında oynayan en genç defans oyuncusu olarak tarihe yazan karşılaşmadır. 98, 2002 ve 2006 Dünya Kupalarına İngiltere Milli Takımı ile katılan Ferdinand 2004 Avrupa Şampiyonasına cezası nedeniyle katılamamıştır. 2004 Avrupa Şampiyonası'nda Rio'nun yerine John Terry'yi izledik İngiltere Milli Takım defansında. 26 Mart 2008'de Fransa ile oynanan dostluk maçında sahaya ilk kez kaptan olarak çıkmıştır. Kariyerinin ilk milli takım golünü İngiltere'nin 3-0 kazandığı Danimarka maçında atmıştır. Kariyerinde 3 Dünya Kupası olan Ferdinand 2010 Dünya Kupası yolunda da İngiltere'nin en önemli parçalarından biri oldu. Elemelerde Fabio Capello'nun vazgeçmediği 4 futbolcu; Terry, Beckham, Lampard ve Ferdinand'dı. Şimdi kariyerinin 4. Dünya Kupası için bir sakatlık olmadığı sürece yeri garantide Rio'nun. Capello ondan iyisini bulacak değil ya zaten :) Bu arada Capello'nun Milli Takımı'nın kaptanı da Ferdinand olmuştur Dünya Kupası elemelerinde.

Gönlümden Geçen Futbol Elçisi; Rio Ferdinand
Rio'ya gençliğinde Manchester ile ilgili ne düşündüğünü sormuşlar; "20'li yaşlarımın başında Manchester United'tan nefret ederdim. O dönemde bütün kupaları kazanırlardı, çünkü. Hatta bir taraftar, Man.United'ta oynamak istersin değil mi? diye sorduğunda Asla o takıma gitmem demiştim." demiş. Şimdi ise takımı için yapmayacağı şey yok. Sanırım onu bu kadar değerli kılan gözünü budaktan sakınmayan bir oyuncu olması benim için. Ferdinand, 2002 yılından bu yana giydiği Manchester United formasıyla kuşkusuz her gün biraz daha olgun bir oyun sergiliyor. Onun için artık rahatlıkla, 'dünyanın en komple stoperlerinden biri' diyebiliriz. 2006'da Lorenz isimli, 2008 yılında da Tate isimli iki oğlu olan Rio için hayat bugünlerde gayet güzel geçiyor. Bense bu adamın kaptan olduğu her takımı büyük bir mutluluk ile izliyor ve takip ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir