2 Ekim 2009 Cuma

Puanlar 1-1 Kaybedilirken.. {Galatasaray:1-1:Sturm Graz}

Haftasonu oynanan Eskişehir maçından sonra bu 1-1 kabusu üzerimize yapışmaz inşallah diye düşünmüştüm. Hatta o maçın enstantane yazısıda biraz kasvetli bir yazı olmuştu bu düşüncelerin ışığında. Ayrıca takımın yorgunluğu, defans hattının hala tamamen hazır olmayışı ve defansif orta saha oyuncularının kimisinin sisteme kimisinin de takıma henüz entegrasyonunun sağlanamayışı beni endişelendiriyordu. Lanet olsun ki korktuğum başıma geldi yine.. Galatasaray'ımız Avrupa Ligi F Grubu 2. maçında Ali Samiyen'de Sturm Graz ile 1-1 berabere kalarak puanını 4'e yükseltebildi.

Rotasyon Bu Defa Tutmadı
Ligin başından beri, aslında ilk resmi maçlardan beri {Avrupa Ligi öneleme maçları} bu rotasyon kelimesi hepimizin ağzındaydı. Galatasaray'da Ali, Ahmet, Mehmet farketmiyor kim oynarsa oynasın görevini yapıyor olmazsa da kenardan gelenler takımı kurtarıp puan kayıplarını engelliyordu. Fakat rotasyon olayı nazara geldi sanırım. Bu maça da 4 futbolcuyu değiştirerek başladı Rijkaard. Örneğin hemen hemen her maçta görmeye alıştığımız Mustafa Sarp yedekti. Kewell'ın yerine Elano, Nonda'nın yerine ise Baros sahadaydı. 1 buçuk aydır sakat olan Ayhan ise bu maçta ilk onbirde sahaya çıktı. Ayhan'ı özlemişim açıkçası ama Ayhan & Mustafa ikilisi bence daha iyi iş yapardı. Mehmet'teki durgunluk sürüyor. Takımın göbeğinde durgunluk olunca da işler yürümüyor haliyle. Mehmet'in bir an önce toparlanması, toparlanmıyorsa da yedeğe çekilmesi gerekiyor.

Durgun İlk Yarı
Galatasaray bu maçta genel olarak tutuktu fakat ilk yarıda bu tutukluk daha belirgindi ikinci yarıya nazaran. Elano ve Arda ile atak yapmaya çalışsakta son vuruşlarda etkili olamamamız ilk yarıda gol bulamamamızın en büyük sebebiydi. İlk 20 dakikalık bölümde pas alışverişi yapma çabası çok belirgindi, topla oynama oranlarına da yansıyordu ama topu kendi sahamızda ve orta sahada çevirip rakip yarı alana taşıyamıyor olmamız gol yollarındaki çaresizliğimizin başlıca sebebiydi. Galatasaray'ın resmi maçlarının tamamını izledim diyebilirim. Ama 15 maçtır ilk kez bu kadar zor pozisyona girdiğine şahitim. Arda yapamazsa Keita, Keita yapamazsa Elano, Elano yapamazsa Kewel, Baros, Nonda, hiç bir hücumcudan fayda olmazsa da Mustafa, Servet bir şekilde gol bulur takımı galibiyete taşırdı. Dakikalar 90'ı gösterene kadar ben hala atarız ya çeviririz havalarındaydım mesela, içimin bir bölümü işlerin kötü gittiğini söylesede.. 41. dakikada Arda, Keita'nın ortasına vurduğu kafa vuruşu ile Galatasaray'ı 1-0 öne geçiren isim olacaktı. Olacaktı diyorum çünkü hakem golü faul nedeniyle iptal etti. İlk yarının son anlarında Sturm Graz ataklarını artırmaya başladı. İlk yarı bitti bitecek derken uzatmanın sonunda Jantscher'in pasında soldan ceza alanına giren Beichler köşeye bıraktı. Bu gol Galatasaray'ın devreyi 1-0 mağlup kapattığını belirleyen goldü.

Toparlanma Eğilimi ve Yenilen Gole Verilen Yanıt
İkinci yarıda ise oyuncu değişikliği olmamasına rağmen çok başka bir Galatasaray vardı sahada. Bilhassa ilk 20 dakika takımın enerjisi inanılmaz yüksekti. Baros'un, Elano'nun hatta Sabri'nin üst üste kaçırdığı goller hop oturup hop kalkmamıza neden oldu. 61. dakikada Kewell'ın da Ayhan'ın yerine oyuna girmesiyle savunmada boşluklar vermemize rağmen hücumda baskımızı artırdık. Bu baskının sonuç getireceği belliydi ve getirdide. Golün kokusunu aldığımız dakikalardan 63. dakikada Elano, Milan'a çok ince bir ara pas çıkardı. Milan önce kendisini takip eden defans oyuncusunu ekarte etti. Sonra da kaleciye üstünden aşırtacağım feykini atarak kaleciyi de yatırdı. Kale ile arasında toptan başka bir şey kalmamıştı artık. Güle oynaya topu ağlarla buluşturdu. Gerçi top kalenin biraz üst kısmına giderken ben gözlerimi kapatıp yine mi aut diye neredeyse ağlayacak kıvama gelmiştim ama spikerin gooooll nidası gözlerimi açmaya ve sevincimi katlamama yetti. Ayhan'ın oyundan çıkmasının ardından orta sahanın ortasında büyük boşluklar oluşmaya başlamıştı. Rijkaard bu boşlukları görmüş olacak ki Mehmet Topal'ın yerine Mustafa'yı oyuna 77. dakikada aldı. Mustafa'nın oyuna girişi de takımın defans hattını bir hayli rahatlattı.

Gol Kaçırma Yarışı
İlk yarının durgun geçtiğini biraz evvel yazmıştım. Fakat ikinci yarı ilk yarıya nazaran gol kaçırma düellosu şeklinde geçti. Takım kendi içinde kim daha çok kaçıracak iddiasına girdi diye bile düşündüm bir ara. Baros ve Elano'nun kaçırdığı goller, pozisyonlar hala gözümün önünde dönüyor anlatamam bu işkenceyi. 75. dakikadan maç bitinceye kadar geçen 17-18 dakika içinde kaçırılan sayısız golün sebebi kimi zaman başarısız bir vuruş, kimi yanlış pas alışverişi, kimi zamansa {çoğu zaman diyebiliriz} direkler oldu. Sahi direklere ne çok şut nişanladık öyle.. Maçın kalan dakikalarında atak zenginliği olsa da gol sesini duyamadık malesef. Bir de Servet ile ilgili bir şeyler demek istiyorum. Biri lütfen artık Servet'i dizginlesin. Çalım atma çabası, ataklara katılma arzusu, olmadık paslar vermesi yüreğimi ağzıma getiriyor. Adam 29 yaşından sonra mevki değiştirmeye niyetlendi herhalde. Stoper oynayan Servet utanmasa beni forvet mevkisine çekin diyecek. Neyse maç başladığı gibi beraberlikle 1-1 biterken Galatasaray üst üste ikinci puan kaybını yine 1-1'lik skorla yaşamanın kabusu içine giriyordu. Dilerim bu son beraberlik olur ve bundan sonrası için çıkış yakalanır.

Grupta Hala Lideriz
Aldığımız bu beraberliğe rağmen kimse endişelenmesin. Grupta hala lider durumundayız. İlk hafta Sturm Graz'i 1-0 yenen Dinamo Bükreş bu hafta Panathinaikos'a 1-0 mağlup oldu. Bükreş'in mağlup olması tabiki işimize geliyor. Biz berabere kalarak puanı 4'e yükselttik. Şu durumda Galatasaray lider, Panathinaikos ve Dinamo 3'er puan ile 2.liği paylaşıyorlar. Avrupa Ligi'nde gelecek hafta 22 Ekim'de oynanacak. Biz Dinamo Bükreş'i Samiyen'de konuk edeceğiz. Panathinaikos ise Sturm Graz'ı Atina'da ağırlayacak. Hafta sonu ise pazar öğleden sonra 16:00'da Ankaragücü deplasmanına konuk olacağız. Moral bozmaya lüzum yok. Klişedir ama doğrudur; artık önümüzdeki maçlara bakıyoruz :) Yürüyedur Galatasaray'ım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir