18 Ekim 2009 Pazar

Sen Varya Sen! {Galatasaray:4-3:Trabzonspor}


Ne maç oldu yahu! Ben boşuna demiyorum milli maç araları olunca takımımı özledim diye. İşte özlediğim Galatasaray, işte özlediğim tempo. Sıkılmışım ağdalı ağdalı futbol oynanan milli maçlardan itiraf ediyorum :) Gerçi maçın riske girdiği anlar oldu ama benim adrenalinim yükseldi ya futboldan zevk aldığımı hissettim bugün. İlk yarıda 2 gol atarak rahat girdik soyunma odasına fakat ikinci yarıda yenen iki gol biraz dağıttı bizi. Arda ile Milan'ın üst üste bulduğu iki gol ile galibiyete uzandık. Bu arada son 10 dakikada bilhassa Alanzinho ile Trabzon'un ciddi atakları oldu. Başlık ise ultrAslan'ın yeni bestesinden geliyor. Nevizade Geceleri'nden sonra yeni favorim budur!

İdeal Onbir
Yenildiğimiz Ankaragücü maçının ardından gelen milli ara Galatasaray'ımızdaki sakatları iyileştirmiş, özellikle defans hattımızdaki as oyuncularımızdan Sabri ve Gökhan Zan iyileşmişti. Rijkaard ve ekibi; Sabri ile Gökhan'a ilk 11'de şans vererek defans hattındaki ideal kadroyu yakaladı. Ayrıca Keita'nın da takıma katılmasıyla yalnız defansta değil hücum hattında da ideal kadroyu yakaladığımızı düşünüyorum. Mehmet Topal'ın, Rijkaard'ın sistemine pek uyum sağlayamadığını ve kızağa çekilmesi gerektiğini daha önceden söylemiştik. Rijkaard'da bizle hemfikir olmalı ki bugün önliberoda Mustafa Sarp ile Ayhan'a şans verdi. Bugün sahaya çıkan onbir ve diziliş şu şekildeydi;

------------------Leo Franco------------------
Sabri------Gökhan Zan-----Servet------Hakan
------------Mustafa Sarp------Ayhan----------
-----------Keita------Arda------Kewell--------
-------------------Baros-----------------------

Bence bu 11 Galatasaray'ımızın sakat ve cezalı olmadığı müddetçe sahaya çıkması gereken ideal 11'idir.

Trabzon'un Kadrosu
Hugo Broos'u anlamıyorum açıkçası. Alanzinho gibi bir futbolcun var, yedek bırakıyorsun. İkinci yarıda oyuna girdikten sonra ne kadar etkili, ne kadar başarılı ve ne kadar futbol oynamaya aç bir görüntüsü vardı. Diğer önemli adam ise Yattara. Ligtv ekibinin verdiği bilgiye göre; Broos, Yattara'ya "hazır mısın?" diye sormuş. Yattara ise "%100 verimle oynayamam" şeklinde yanıt vermiş. Bunun üstüne Broos, Yattara'yı tribüne göndermiş. Yattara ile tribünde bulunan diğer isim ise Tjikuzu'ydu. Gökhan Ünal'ın yedek başladığı maçta Trabzon'un kadro seçimi şu şekildeydi;

-----------------Tony Sylva----------------
Tayfun-------Egemen-------Giray-----Cale
Serkan-------Ceyhun------Colman----Engin
-----------Gabric---------------------------
-----------------------Umut----------------

Bu diziliş tabii ki Trabzon'un gerçek onbiri değildi. Ama yine de gayet iyi bir oyun sergilediler. İkinci yarıda gelen Alanzinho değişikliği üstüne basa basa söylüyorum Trabzon'u ateşleyen değişiklik oldu.

İlk Yarıda 3 Gol
Galatasaray, ilk yarıya iyi başlayan taraftı. Henüz 1. dakika dolmadan Kewell, Tony Sylva ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu ağlarla buluşturamayan isim oldu. Bu pozisyonun ardından ilk 15 dakikalık kısımda iki tarafta birbirlerini tarttılar. 15. dakikanın ardından Trabzon'a oyununu kabul ettiren Galatasaray, oyunu rakip yarı alana yıkmayı başardı. Keita'nın müthiş performansını izledik bu maçta. Zaten geçtiğimiz hafta yaptığımız ankette Galatasaray'ın en iyi futbolcusu kim diye sormuş ve Keita cevabını almıştık. Kewell'ın ilk dakikadaki atağının ardından en ciddi atağı yine Galatasaray yaptı. Keita'nın ortasında Gökhan Zan'ın kafa vuruşu kale direklerinin kesiştiği noktaya çarparak dışarı çıktı. İşte bu dakikadan itibaren büyük bir heyecan fırtınası bizi bekliyordu. İlk golün dakikası ise 23'tü. Sabri'nin sağ kanattan açtığı ortaya Harry o bildiğimiz, alıştığımız şık vuruşlarından birini yaparak takımımızı 1-0 öne geçiren golü atmıştı. Bu golden 10 dakika sonra müsait pozisyonda golü atamasa da 37. dakikada ikinci golü bulduk. Bizi rahatlatan golü, Ermenistan maçında sürpriz bir şekilde gol atan Servet bugün Samiyen'de yine sahnedeydi. Arda'nın kullandığı serbest vuruşta önce şansını Keita denedi fakat top kaleciden geri döndükten sonra Servet'in vuruşu Trabzon ağlarının ikinci kez havalanması anlamına geliyordu. İlk yarının son anlarında Trabzon bir serbest vuruş kazandı. Tıpkı attığımız ikinci gol gibi yediğimiz ilk gol de bir duran top organizasyonundan geldi. Ceyhun'un kullandığı serbest atışı gole çeviren isim savunmanın arkasına sarkan Tayfun oldu. İlk yarı 2-1 Galatasaray üstünlüğü ile sona erdi.

Nefesimizin Kesildiği Anlar
İlk yarının 2-1 bitmesinin ardından devreye iki tarafta arzulu başladılar. Dakikalar 54'ü gösterirken Colman müthiş bir vuruşla durumu 2-2'ye getiren isim oldu. Bu golde Ayhan'ın biraz hatası var diyebiliriz aslında. Topu oyuna sokmakta gecikince Colman topu Ayhan'ın ayağından söküp aldı. Colman uzatmadan golümü atayım demiş olacak ki ceza sahasına girmeden sert bir plase ile topu ağlarla buluşturdu. Bu dakikadan sonra Kewell-Barış değişikliği geldi kenar yönetimimizden. Yorulan Ayhan'ın yanına gelen Barış orta sahayı bir nebze toparlayan isim oldu. Zaten Barış'ın oyuna girmesinin ardından yeniden ataklarımız başladı. Atakların sıklaştığı dakikalardan birinde Baros'un vuruşu Tony Sylva'dan döndü. Dönen topu iyi takip eden Kaptan 68. dakikanın sonlarında takımın yeniden öne geçmesini sağlayan golü attı. Arda ile ilgili birazdan bir iki cümle edeceğimi belirterek maça devam ediyorum. Arda'nın golünün üstünden bir kaç dakika geçmişti ki bu sefer de geçen senenin kralı Milan'ın golünü izledik. Barış'ın sağ kanattan yaptığı ortaya kale önünde vuruş yapan Milan, Galatasaray'ımızı rahatlatan golü atan isim oldu. Rahatlatan diyorum çünkü 4. golü bulduktan sonra gerçekten biraz rahatladık. Baros'un golünden sonra 75. dakikada Alanzinho-Engin değişikliğini izledik. Alanzinho, Trabzonspor orta sahasını rahatlatan ve Trabzon'un ataklarını sıklaştırmasını sağlayan isim oldu. Seviyorum bu çocuğu. Ufacık tefecik bununla birlikte çokta hızlı. Alanzinho'nun artırdığı atakların ardından Ceyhun ikinci golü atan Colman'a bir pas çıkardı. Kalenin hemen solunda Ceyhun'un ayağındaki topu almaya giden Franco kaleyi bir an boş bıraktı. İşte o anda Colman kendisine gelen topu kaleye vurmak isterken seken top Colman'ın yüzüne çarparak gol oldu. Yüzüyle de atsa kendisinin 2. takımının 3. golüne imzayı atıyordu dakikalar 86'yı gösterirken. Sonraki 7 dakikada gol olmazken Galatasaray maçı 4-3 kazandı.

Arda'nın Dönüşü
Haftalardır eleştirdiğimiz Arda Turan bu hafta daha derli toplu bir görüntü çizdi. Zaten Ermenistan'la oynanan maç Fatih Hoca'nın son maçı olduğundan Arda'nın toparlanacağını düşünüyor, fakat o maçta çok efor sarfedeceğinden yorulacağını söylüyordum. Beklediğimden daha diri bir Arda izlediğimi itiraf etmem gerekiyor öncelikle. Yine de ikinci yarının sonlarında Aydın'la yer değiştirmesi, Rijkaard'ın kaptanını dinlendirmeye yönelik bir hamle olduğunu düşünüyorum. Kolay değil önümüzde bir Bükreş bir de Fenerbahçe deplasmanı var. Oyunda kaldığı 83 dakikalık süreç için söyleyebileceğim şey, Arda'nın Arda gibi oynamaya yakın olduğudur. Tam değil ama bir hayli yaklaştı ideal Arda'ya :) Tabii Arda'nın başarılı oyununun yanında Keita'nın dönmüş olması da sonucu etkileyen unsur oldu. Zira Galatasaray'ın attığı 4 golden 3'ü {Arda, Harry ve Milan'ın golleri} sağ kanattan başlayan ataklarla geldi. Asistler her ne kadar Sabri ve Barış'tan gelse de Keita'nın oyununun sayesinde olduğunu söyleyebiliriz.

Gelecek Haftalar
Bu sezon en son Manchester United-Manchester City maçında bu kadar heyecanlanmıştım. Tesadüf bu ya, o maçta 4-3'lük skorla bitmiş ve maçı kırmızılar yani United kazanmıştı. Tek fark o maçta bir United'ın bir City'nin gollerini izlemiştik. Neyse.. Bu galibiyetle Galatasaray'ımız puanını 22'ye çıkardı. Bu hafta Fenerbahçe'nin, zorlu rakip olmayan {!} Antep'te kaybetmesinin ardından liderle aradaki puan farkı 2'ye düştü. Gelecek hafta Fenerbahçe'ye konuk olacağız. Hafta içi ise Avrupa Ligi'nde Bükreş deplasmanındayız. Trabzon'a dönecek olursak; 12 olan puanı 12'de kaldı. Trabzon'u severim, bugün iyi de oynadılar ama Galatasaray'a üstünlük sağlayamadılar. İnşallah gelecek haftalarda 3 puanları alarak zirveye yaklaşırlar. Gelecek hafta Kayseri'yi ağırlayacaklar. Her maç sonunda dediğim gibi; Yürüyedur Galatasaray'ım!

1 yorum:

  1. o değilde ben maçı canlı izledim ve arda'yı hayatım boyunca bu kadar kötü görmemiştim. ya ekranda güzel gözüküyor insanlara yada çıplak gözle kötü gözüküyor. şaşkınlığımı mazur görün :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir