2-0 Nimeti

Haftasonu oynanan üç maçta desteklediğim üç takım 2-0'lık sonuçlara imza attılar. Galatasaray; Sivasspor karşısında, Manchester United; Blackburn karşısında, Inter ise Livorno karşısında 2-0'lık galibiyetlere uzandılar. Hafta içi oynanacak Avrupa Kupası maçları öncesi güzel gollerle galip gelmek üç takım için de çok önemliydi. Üç takım da gerekeni fazla fazla yaptılar. Skorları görüp maçları izleyince hayat bana güzel dedim :) Galatasaray'ı dünden beri her şekilde yazdık. Sivasspor'un geçen sene bize taktığı çelmeleri düşününce dünkü 2-0'lık sonuç az bile diyebiliriz ama önemli olan 3 puanı tatmin edici bir oyunla kazanmaktı. Galatasaray bunu fazla fazla yaptı. Gol yemeden maçı kazanmamız ise başka önemli bir ayrıntıydı. Galatasaray aldığı bu 3 puan ile puanını 25'e çıkararak yeniden ikinci sıraya yükseldi ve lider Fenerbahçe ile puan farkını 3'ye indirdi.

Manchester United; Premier Ligin 11. haftasında Old Trafford'da Blackburn'u ağırladı. Maçtan önce Ferdinand ve Vidic'in olmaması takımı defansif anlamda çok etkileyecek gibi görünse de Evens'ın artık takıma adapte olmuş olması Manchester için çok güzel bir artı oldu. İlk yarısında Berbatov'un kaçırdığı 3 net posizyonun gole dönüşmesi halinde ilk yarıyı farklı bile bitirebilirdi kırmızılar. Ama biraz şanssızlık biraz da beceriksizlik yüzünden olmadı. Ofsayt diye sayılmayan boş kaleye yuvarladığı bir de top vardı hatta. Rooney'in forvet arkası yada sol açıkta oynadığı zamanlarda Carrick ile Anderson göbekte oynuyor. Carrick & Anderson ikilisi müthiş oldular. Bu ikili bazen Fletcher ile yer değiştiriyorlar böylece hem hepsi hazır oluyor hem de dinlenebilme şansı buluyorlar. Zaten Ronaldo'nun gitmesinin ardından 4-3-3 düzeninden 4-4-2'ye dönüş yapıldı ki kadro buna daha uygun bence. Öte yandan Obertan'ın uzun süre sonra takıma hazır olarak dönmesi kadro derinliği açısından güzel bir olay. Maça dönecek olursak ikinci yarıya yine ataklar ile başlandı. Berbatov ilk yarıda kaçırdığı gollere yenilerini eklese de ikinci yarıda Evra'nın pasını önce tek dokunuşla düzeltti. Sonra dönerek vole ile vurdu ve müthiş bir gole imzasını attı. Yine sol kanattan Anderson'un başlattığı başka bir atak ise bu defa da Rooney'in ayaklarından ağlarla buluşarak sonuçlandı. Manchester aldığı 2-0'lık galibiyetle haftayı 3 puanla kapattı ve 25 puana yükseldi. Chelsea'nin ardından 2. sırada yoluna devam ediyor.

Haftanın son 2-0 takımı ise Inter oldu. Jose'nin ekibi Livorno'ya konuk oldu. Özellikle hafta içinde gol sağanağı şeklinde geçen maçta Palermo'dan alınan 5-3'lik galibiyet sırasında hücum oyuncuları Balotelli ve Eto'o sakatlıkları nedeniyle oyunu terketmek zorunda kalınca Portekizli teknik adamın seçenekleri azalmıştı ancak bu maçın son anlarında Maicon'un harika pasını tamamlayarak uzun bir sakatlık sürecinin ardından golle dönen Milito maça tek forvet olarak başlamıştı. Maçın ilk yarısında iki tarafta gol bulamazken ikinci yarının hemen başında sakatlıktan dönen Milito ilk golünü de atmış oldu. Stankovic'in pasında Milito ceza sahası içindeki şık vuruşu ile takımını 1-0 öne geçiren isim oldu. Maçın son 10 dakikasına girilirken Inter 1-0 önde gitmesine rağmen hem pozisyon buluyor hem de pozisyon veriyordu. Maicon 80. dakikada bu duruma son veren isim oldu. Savunmadan gelerek sık sık goller bulan Maicon bu maçta da bir gol kaydederek takımı adına son sözü söyledi. Maicon'un golünden sonra Jose'nin gole sevinişi ise görülmeye değerdi :) İkinci sıradaki Juventus'un dün kaybetmesiyle zirvede rahatlayan ve bugün aldığı galibiyetle en yakın takipçisiyle arasındaki farkı 7'ye çıkartan Inter, puanını 28'e yükseltti.