27 Kasım 2009 Cuma

Bayram Rezil Oldu {Bursaspor:1-0:Galatasaray}

Galatasaray ligin 14. haftasında ligin en iyi ekiplerinden Bursaspor deplasmanına konuk oldu. Bayram nedeniyle keyifli bir maç izleyeceğini umanlar, benim gibi hayal kırıklığına uğradılar. Ligin en çok pozisyona giren iki takımının mücadelesi daha zevkli olur diye düşünüyordum açıkçası fakat pek keyif alamadım. Bursaspor maçı Volkan'ın 57. dakikada attığı güzel gol ile 1-0 kazanarak yoluna devam ederken Galatasaray geçtiğimiz hafta Manisa'ya kaptırdığı 2 puanın ardından bugün de Bursa'da 3 puan bıraktı. Üst üste yaşanan bu puan kayıpları iyi olmadı ama artık önümüze bakmak zorundayız. Avrupa Ligi maçlarına odaklanmak lazım. Hiç bir şey canımı sıkmıyor da geçen hafta tek golle liderliği kaçırmanın ardından bu hafta 3. sıraya düşmek çok kötü yahu.. Ama futbol dediğimiz şey de bundan ibaret aslında.

Kötü Oyun Aynen Devam
Geçtiğimiz hafta Manisaspor karşısındaki oyundan kimse memnun kalmamıştı. Ben dahil bir çok kişi takımın kötü oynadığı için kaybettiği konusunda hem fikir olmuştu. Bu maça kadar takım toparlanır diye düşünenler malesef yanıldılar. Takıma güvensizlik değil aslında bu, ben çok umutluydum toparlanacağımızdan. Bursa deplasmanında bile olsak puan kaybetsek de tatminkâr bir oyunla kaybederiz diye düşünüyordum. Puan kaybettik ama oyun asla tatmin edici değildi. Puan kaybı da kaçınılmaz oluyor böyle oynayınca. Tabii yalnızca Galatasaray'a kötü demek Bursa'ya büyük haksızlık olur. Zira Galatasaray'ın kötü olmasının nedeni Bursa'nın, Galatasaray'ı kitlemesiydi. Arda'yı müthiş marke ettiler ki ilk yarım saat Arda'yı gördüğümü hatırlamıyorum. Arda kadar kitlenen diğer isim ise Keita'ydı. Onu da çok aktif göremedim bu maçta. Kewell yine tek başına bir şeyler yapmaya çalışan isimdi. Orta üçlüde yine Mustafa Sarp, Barış Özbek ve Mehmet Topal'ı izledik. Orta üçlüden de en çok Mustafa Sarp'ı beğendim. Bu üçlünün takımda olması orta sahanın defans yönünün kuvvetlenmesine sebep oluyor. Geçtiğimiz hafta Barış'ın olmaması ile bu üçlünün yokluğunda atakları genelde göbekten yemiştik. Bu hafta ise ataklar daha çok sağ kanada kaydı. Sabri bugün hücuma katılmak adına takımı bol bol zor durumda bıraktı. Bursa adına ise en başarılı isim Ergiç'ti. Kâh ortada, kâh solda, kâh sağda izledik kendisini. Galatasaray yarı alanında tabiri caizse basmadığı yer kalmadı.

Volkan'dan Şık Bir Gol
İlk yarıdan itibaren maçı daha çok hakeden taraf Bursa'ydı. İlk yarıda kimi ataklarda kale direğine takılan yeşil beyazlılar, kimi ataklarda ise son vuruşlardaki başarısızlıkları ile istedikleri golü bir türlü bulamadılar. Sahaya forvet olarak Arda çıkmıştı Galatasaray adına. Tabii Arda'nın oynadığı yere tam manasıyla forvet diyemeyiz fakat ileri uç elemanı olarak onu kullandık. Arda gibi çok uzun boylu olmayan bir futbolcunun Zapo ve Ömer Erdoğan gibi 2 metrelik iki adamın arasında kaybolup gitmesi gayet doğaldı. Neden ısrarla Arda ileride oynatılıyor -hele ki elimizde Kewell gibi bir adam varken- akıl sır erdiremiyorum ben. İlk yarıda iyi görünen taraf Bursa'ydı ama ikinci yarıya iyi başladığımızı söyleyebilirim. Özellikle 45-55 dakikalar arasında takım hem baskılı hem de ofansif olmaya başlayınca keyif de almaya başlamıştım. Bu anda ise Ertuğrul Hoca devreye girdi, oyunu okuyarak Galatasaray'ı yeniden kitlemeyi başardı. İlk yarıda genelde pas yaparak rakip ceza sahasına gelen Bursa ikinci yarıda uzun paslarla gelmeye başladı. Yeni taktiği uygulamaya başlayınca Galatasaray kalesine daha rahat gelen bir Bursa izlemeye başladık yeniden. Bu ataklardan birinde Volkan sağ kanattan ceza sahasına girdi. Kale önünde bulunan Sercan'a bir pas çıkarmak istedi fakat bu top tekrar önünde kaldı. Sert ve şık bir vuruş yapan Volkan takımını öne geçiren isim oldu. Ligde en beğendiğim genç futbolcuların başında geliyor Volkan. İtiraf etmek gerekirse; dilerim bir gün Galatasaray'lı olur diye her gördüğümde iç geçiririm.

Düşüşe Geçtik
Golden sonra Galatasaray'ın öne geçmek için hemen bir çabası olmadı açıkçası. Golün şokunu üzerimizden atamadığımızı düşünüyorum ben. Maçın ilk dakikalarında gol atarsak kaleci hatasıyla atarız diyordum, olmadı. Ivankov; bilhassa son dakikalarda, adeta kalesinde devleşti. İstediğimiz sonuca bir türlü gidemedik. Tabii atak yapmak isterken verilen boşluklar Bursa tarafından değerlendirildi. Yürek ağızda bir maç izledik. Son 10-12 dakika Bursaspor kalesini ablukaya alsak da sonuca bir türlü gidememiş olmamız Bursa deplasmanından puansız dönmemize neden oldu. Geride kalan 20'nin üzerinde maçta çok gol atıyoruz, pozisyon sıkıntısı çekmiyoruz diye memnunduk takımdan. Fakat son iki maçtır takımda bir durgunluk var. Erken form tuttuk diye sevinirken, hızlı koştuk çabuk yorulduk sendromuna doğru ilerlediğimizi düşünüyorum. Demin dedim ya yürek ağızda bir maç izledik diye; bunun sebebi sadece Bursa'nın atakları değil aynı zamanda maçın gergin geçmesiydi. İki takım da agresif ve güzel bir futbol oynadılar sezon boyunca. Ama bugünkü agresiflik biraz farklıydı her zaman izlediğimizden. Sahadaki futbolcuları gergin gördüm. Bilhassa Arda'yı. Derdi ne bilmiyorum ama bu tavırlası can sıkmaya başladı artık. Maça üzülüp duygusal konuşuyor da olabilirim tabii..

Son Dakikalardaki Gerginlikler
İstediği oyunu sahaya bir türlü yansıtamayan Galatasaray'lı futbolcular ve Neeskens maçın genelinde gergindiler zaten. Biraz önce Arda'yı yazdım ama onun dışında Neeskens tam tabirle çılgına döndü. Özellikle ilk yarıda Sabri'ye sık sık kızan teknik direktörümüz maçın son anlarında rakip oyunculardan Ozan'ın üstüne yürüyerek gerginliğin büyümesine neden oldu. Neeskens maç sonunda konuyla ilgili olarak; "Pozisyondan sonra çok gerildiğim doğru. Topla oynamadı ve doğrudan Sabri'ye bir hareket yaptı. Sabri çok şanslıydı o pozisyonda ayağı kırılabilirdi." dedi. Sabri'ye Ozan tarafından yapılan faul tam Galatasaray yedek kulübesinin önündeydi. Takım istediklerini sahaya yansıtamayınca gerilen Neeskens de bu pozisyonda Sabri'ye zarar gelmesinden çekindi. Futbolcusunu korudu da diyebiliriz biz bu duruma. Gerginlik araya futbolcuların ve hakemlerin girmesiyle çok büyümeden sonlandı. Pozisyon sonucunda Sabri sarı kart görürken Ozan kırmızı kart ile cezalandırıldı. Maçın bitiminden sonra ise Arda, Servet ve Gökhan Zan itirazlarıyla sarı kart gören isimler oldular. Bu arada Bursaspor taraftarını çok beğendim. Esprili pankartları ve tezahüratları vardı. Bu konuya ayrıca değineceğim fotoğraflara ulaştıktan sonra :) Bursaspor bu galibiyetle puanını 29'a yükseltip averajla ikinci sıraya yükselirken, son iki haftada 5 puan kaybeden Galatasaray aynı puanla üçüncü sıraya geriledi. Şimdi perşembe günkü maça kitlenmek lazım. Desteğe devam. Sevinmek için sevmedik zira. Yürüyedur Galatasaray'ım!

6 yorum:

  1. GS'lılar mağlubiyetten ötürü keyif almamışlardır ama bence gayet güzeldi. Bursaspor bol bol pozisyona girdi. 2 topları da direkten döndü. 1 tane de Franco %100 çıkardı.
    GS'ye baktığımızda doğru düzgün pozisyonu yoktu.
    Neskeens gibi büyük(!) bir adamın faul pozisyonunda oyuncunun üzerine yürümesi falan hiç yakışmıyor. Antrenörün yapacağı iş değil.

    YanıtlaSil
  2. Bursaspor'u tebrik etmek gerekir. Ama buldukları pozisyonlar bu ruhsuz Galatasaray'a karşı bile organize değil. Hep önüne düşen toplara vurup direkten döndü, gol de öyle oldu zaten. Galatasaray'ın zaten pozisyon bulma gibi bir hevesi yoktu.

    YanıtlaSil
  3. @Greatmagus
    Tekrarları izledim az önce, sonra da tek tek pozisyonlar yorumlandı. Attıkları gol bi kere defanstan başlatılan ataktan geliyor. Bi kez daha izlemenizi tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  4. Sanırım Greatmagus'un bahsettiği golde topun Volkan'ın önüne düşmesi. Ataklara genel olarak organize değil diyor. Gole değil :)

    YanıtlaSil
  5. Evet genel ataklardan bahsediyorum. Üstelik golde de önünde kalıp Volkanın vurmasına rağmen. Üstelik Galatasarayın bekleri bukadar berbatken nasıl organize olamadılar anlayamadım. (bunu Bursa'nın galibiyetine laf etmek için söylemiyorum. Tebrikte ettim zaten.)

    YanıtlaSil
  6. Gollerinde önünde kalması beni pek enterese etmez. O golü istedi adamlar. Gayet iyi organize bir gol attılar. Tekrar izlemenizi tavsiye ederim. Pas veriyor zaten yine diğer adama. Organize orada bile devam ediyor. :)
    Sonuç olarak GS bu hafta yara aldı ama daha çoooook hafta var. 30 kere ligin başındaki kelle değişecektir. :)

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir