11 Kasım 2009 Çarşamba

Gönlümden Geçen Futbol Elçileri {İlhan Mansız}

Bir kaç gün aradan sonra yeniden seriye bir futbolcu eklemeye niyetlendim bugün. Aslında İlhan Mansız futbolu bırakalı bir kaç sene oldu fakat ne onun futbola olan aşkı ne de benim gibi düşünen İlhanseverlerin İlhan'a olan sevgisi asla bitmedi. Beşiktaş'lı olmasına rağmen, en büyük rakiplerden olmasına rağmen, Galatasaray'a goller atmasına rağmen İlhan benim için özel futbolculardan biri olmuştur daima. Yazdıklarım yaşadıklarının küçük bir kısmı olacak belki ama İlhan'ın da bu seride olması gerekiyordu. İşte doğduğu günden bugüne İlhan'ın yaşadıklarından kısa kısa kesitler;

İlk Futbolculuk Günleri
10 Ağustos 1975'de Almanya'nın Kempten şehrinde dünyaya geldi. Annesi terzi, babası fabrika işçisi olan İlhan, 9 yaşındayken annesi ve ablası ile birlikte ailesinin memleketi olan Eskişehir'e döndü. Babasının da Almanya'dan dönmesini beklerken 4 yılını Eskişehir'de geçirdi ve kendi deyimiyle "babasından ses seda çıkmaması" üzerine Almanya'ya geri döndü. Almanya'ya yaptığı bu geri dönüş futbolunun başlaması anlamına geliyordu aynı zamanda. Sırayla; SV Lenzfried, Kempten ve Augsburg takımlarının altyapılarında oynamasının ardından 19 yaşında Köln'e transfer oldu. Bu transfer ile birlikte profesyonel olan İlhan, Köln'de geçirdiği bir sezonun ardından Türkiye macerasına Gençlerbirliği ile başladı. 1 Haziran 1995'te Gençlerbirliği ile sözleşme imzaladı. Gençlerbirliği'nde yaşadığı uyum sorunu İlhan'ı yeniden Almanya'ya dönmek zorunda bıraksa da çektiği ekonomik sıkıntılar yüzünden 27 Haziran 1997'de dönemin ikinci lig takımlarından Kuşadası'na transfer oldu. Kuşadası'na geldiğinde hedefini çizmişti; "Kuşadası'ndan, Birinci Lig takımına, oradan da büyük bir takıma gideceğim." Kalbi temizmiş değil mi :) Kuşadası'nda geçirdiği bir sezonda 18 gol atsa da uyum sıkıntısını yine yaşadı ve hedefinin ilk adımı olan 1. lig takımına gitme olayını gerçekleştirerek Samsunspor'a transfer oldu.

Samsunspor için İlhan'ın yıldızını parlattığı takım diyebiliriz. Samsun'da geçirdiği toplam 3 sezonda çok ciddi başarılara imza atmıştı. 1 Haziran 1998'de başlayan Samsunspor kariyeri İlhan için futbolun gerçekten başladığı dönemdir diyebiliriz. 23 yaşında başlayan ve başarılı görünen bu 3 sezonun ardında aslında bir sıkıntı gizlidir. İlhan daha önce Kuşadası ve Gençlerbirliği'nde yaşadığı uyum problemini maalesef Samsunspor'da da yaşamıştı. Hatta bu uyum problemi öyle ayyuka çıkmıştı ki İlhan bir ara futbolu bırakmayı düşündü. Çok sevdiği futboldan vazgeçip yarım bıraktığı FOS Kempten Ekonomi Bölümü'ne devam ederek tahsilini tamamlamayı düşündü. Ama son anda aldığı karar ile Samsun'da kaldı. Samsunspor formasıyla 3 sene boyunca çıktığı 97 maçta 68 gole imzasını attı. Bu performansı ona Kuşadası'ndayken kurduğu hayalin ikinci kapısını açmakta gecikmedi. İnat etti, direndi ve sonunda başardı. İlhan artık küçüklüğünden beri taraftarı oldu, hayallerini kurduğu takımın bir futbolcusuydu. 1 Temmuz 2000'den itibaren İlhan Mansız artık Beşiktaş'lı İlhan Mansız olarak anılmaya başlanacaktı.

En Büyük Aşkı; BeşiktAŞK
İlhan'ın Beşiktaş'a olan aşkının çocukluktan geldiğini söylemiştim biraz önce. Beşiktaş'a transfer olmak İlhan'ın çocukluk hayaliydi aslında. Kuşadası'nda kendine çizdiği rotanın son durağu büyük takıma gitmek dediği durum tam manasıyla Beşiktaş'ta olmaktı. Futbolu her yönüyle takip edenler İlhan'ı tanısa da Beşiktaş'a ilk geldiğinde kimse İlhan'ı tanımıyordu. Beşiktaş'a gelir gelmez, hemen ilk sezonunda 21 golle Arif Erdem ile birlikte gol krallığına oturmuştu bile. Beşiktaş'ta geçirdiği 2 sezon hayatının en unutulmaz zamanlarını oluşturmuştu şüphesiz. İlhan Beşiktaş aşkını
"Beşiktaş, tarif etmek gerekirse futboldaki ilk aşkım. Çocukluğumdan beri tuttuğum takımım. Beşiktaş'ın formasını giymek, o formayı terletmek benim için büyük bir onur ve gurur verici. Her ne kadar birkaç senedir uzak kalmış olsam da Beşiktaş hep gündemimde, yurt dışından da takip etmeye çalışıyorum. Futbol bırakmış olsam dahi Beşiktaş sevgisi benim kalbimde her zaman var olacak. Hiçbir zaman ölmeyecek''
sözleriyle anlatıyor. İlhan, çizdiği başarılı performansının yanı sıra fiziği, giyim ve yaşayış tarzı ile sadece Beşiktaş'lıların değil aynı zamanda diğer takım taraftarları ve basının da gözdesi oluverdi. Bir de dipnot; eminim bilenler vardır ama İlhan, Beşiktaş'ta 26 numaralı formayı giyiyordu. Çünkü Beşiktaş ile 26 yaşında yolları kesişmişti ve 26 memleketi Eskişehir'in plaka koduydu.

Beşiktaş'tan Sonrası
"Hayatım boyunca aldığım kararlarda maddiyatı daima geri planda tutmuşumdur. O dönem sakatlığımla ilgili yönetimin bildiği farklı şeyler olabilir. O dönem 8 puan öndeydik. Belki bu şampiyonluğun garantisi olarak görüldü ve bana ihtiyaç olmayacağı düşünüldü. Belki de, eski sağlığıma kavuşamayacağımı bilmeleri, transferden 5 milyon doların kulübe gelecek olması transferi gerekli kıldı diye düşünüyorum. Kırgınlığım yok. Yaşandı ve geçti... "
sözleriyle anlatıyor Japonya'nın Vissel Kobe kulübüne transfer oluşunun hikâyesini. Vissel Kobe'ye sadece Beşiktaş'ın para kazanması için gönderilmiştir İlhan. İşin gerçeği Beşiktaş, İlhan'ı para için sattıktan sonra da forvetten yana pek gülmemiştir, gülememiştir ve açıkçası İlhan gibi bir ismi de kadrosuna katamamıştır. Bu İlhan'ın mı yoksa taraftarın mı âhı bilmiyorum ama dışarıdan bakan bir göz olarak bunu söyleyebilirim. Neyse biz dönelim İlhan'ın Beşiktaş sonraki kariyerine. Kobe'ye transfer oldu demiştim ya Kobe kariyeri tek maçla sınırlı kaldı maalesef. Sakatlanarak önce Hertha Berlin'e sonra da Ankaragücü'ne döndü İlhan. Hertha Berlin'de de bir sakatlık yaşadı ve sözleşmesi feshedildi. Ankaragücünde oynadığı 9 maçta 4 gol atarak, başarılı bir performans sergiledi. Futbol kariyerindeki son resmi golü de, Ankaragücü formasıyla 30 Ekim 2005 tarihinde oynanan Süper Lig maçında, kader bu ya, Beşiktaş'a attı. Şimdilerde 1860 Münih takımı ile yeniden futbola dönmek gibi bir arzusu olsa da artık 34 yaşında bir İlhan var..

Milli Takım'da Bir Samuray
Beşiktaş'a gelişinin ardından ilk sezonda 21 gol atarak Arif Erdem ile gol kralı olunca bütün gözler İlhan'a çevrildi. Çevrilen gözlerden birisi de dönemin teknik direktörü olan Şenol Güneş'e aitti tabii. Milli Takım'a ilk defa çağrıldığında;
"En büyük hayallerimden bir tanesi de 'Milli' olmaktı. Sağolsun Şenol Güneş hocam performansımı beğenmiş olacak ki beni Milli Takım kadrosuna dahil etti. Artık yapmam gereken tek birşey kaldı; başarılı olmak."
diyerek önüne yeni bir hedef koyan İlhan, Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla bu hedefe ulaşmanın gururunu yaşadı. 17. Dünya Kupası olan ve Japonya & Güney Kore ortaklığı ile düzenlenen 2002 Dünya Kupası'da Türkiye Milli Takımı'nın en golcü ismiydi. Attığı 3 golden ilki tarihe geçti. Çeyrek final maçında Senegal'e karşı attığı altın gol yalnız Türkiye'yi yarı finalde Brezilya'nın rakibi yapmamış aynı zamanda da en erken altın gol olarak da tarihe geçmiştir. Sonra Güney Kore ile oynanan 3.lük maçında Milli Takımımız adına 2 gol daha atarak Dünya'da tanınır bir isim haline gelen İlhan'ın çekik gözleri onunla ilgili samuray benzetmeleri yapılmasına ve Dünya Kupası'nın da uzak doğuda oynanmasıyla tüm taraftarların kendisine tabir-i caizse tapmasına sebep olmuştu.

Beyaz Camda İlhan Mansız
2007 yılında Show Tv'de yayınlanan Doktorlar dizisi ile başladı İlhan'ın televizyon kariyeri. Dizide kalbinden rahatsız olan bir hastayı canlandıran İlhan, asistanlardan birine aşık olmuş fakat kalbindeki sorun iyileştirilemediği için ölmüştü. Diziyi takip edenlerden birisi olarak İlhan'ın performansını beğendiğimi, tek sıkıntımın ise sesinin dublajla eklendiğini söyleyebilirim. Gerçi o dizideki 3 kişiden birinin sesi zaten dublajdı ya neyse. İlhan, Doktorlar'dan sonra yine Show Tv'de düzenlenen Buzda Dans yarışmasına katılmış ve birinci olmuştu. Buz pateni konusunda kendisinin özel bir yeteneği olduğunu düşünenler o zamanlar bir hâyli çoğunlukta olsa da smsler ile oy sistemi olan yarışmada İlhan'ın yakışıklılığı sayesinde birinci olduğunu da düşünenler de vardı. Buzda Dans'tan sonra ise Atv'de yayınlanan Para Taksi yarışmasında izledik İlhan'ı. Taksiciydi o yarışmada ve taksisine binen müşterilere çeşitli bilgi soruları sorarak para kazandırıyordu. En son ise Trt 1'de yayınlanan Dalgakıran dizisindeki balıkçı rolüyle izledik kendisini.

Gönlümden Geçen Futbol Elçisi; İlhan Mansız
1 Ağustos 2003 tarihi ise İlhan Mansız'ın hayatının en önemli günlerinden birisiydi. Kız arkadaşı Nina Almanya'ın Nürnberg kentinde 3 kilo 300 gram ağırlığında bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Minik bebeğe Lara adı verildi. 29 yaşında Samuray İlhan artık baba İlhan olmuştu. İlhan'ın özel hayatına dair gelen son haber ise kız arkadaşı Nina ile evlenmek istediği yönünde. 6 yıl önce Almanya'da kuaförlük yapan Nina Rittez'le büyük aşk yaşayan İlhan Mansız, sevgilisine Sezen Aksu konserinde sahneye çıkarak evlenmek teklif etmişti. Evlendiler mi bilmiyorum ama kızı Lara şimdilerde 6 yaşında bıcır bıcır bir çocuk oldu bundan eminim. İlk cümlelerde de dediğim gibi İlhan çok özel bir futbolcuydu. Biz onu 26 yaşında tanıyıp 28 yaşında kaybetmiş de olsak İlhan hâlâ bir çok futbolseverin gönlünde taht kurmuş olarak devam eder yaşantısına. Bilhassa da Beşiktaş'lıların..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir