Matias Delgado hakkında bu blogda bir çok yazı yazdım ve bu yazacağımda o yazılardan sadece biri olacak. Beşiktaş'ta uzun süre oynamayı başaran yabancı futbolculardan birisi olmasına rağmen bazen yaptığı suni çıkışlar dışında kendisinin futbolunu hep beğenmemişimdir. Normalde bu kadar uzun süre takımda kalan bir yabancının çok iyi performanslar göstermesi ve takımın yıldız futbolcusu olması lazım ama Delgado için bunları söyleyemeyeceğim. Elbette kendisinin futbolunu beğenenler ve onun olmazsa olmazlardan olduğunu düşünenler olacak ama benim görüşlerim her zaman değişmeyecek. Delgado'nun formunu geçtim bu futbolcuya bir de takım kaptanlığı verildiğinde gerçekten Beşiktaş'ın düştüğü duruma oldukça üzülmüştüm. Çünkü hadi kaptanlık saha içi performansla ilgili değil desek bu futbolcunun lider özellikleride malesef yok. Şimdi takıma döndüğünde yeniden birinci kaptan mı olacak bilmiyorum ama hazır bu sakatlık bahane edilmişken Delgado ile yollar ayrılmalı. Takımın iyi gidişini ve oturmaya başlayan sistemini göz önüne aldığımızda Delgado'nun artık Beşiktaş'a vereceği bir şeylerin olmadığını düşünüyorum.
Aslında sorun Delgado'nun gelip takımın düzenini bozacağından ziyade yabancı kontenjanında oluşacak dengesizlik olacaktır. Ferrari, Bobo, Tello, Ernst, Fink, Holosko, Tabata ve Sivok yabancı kontenjanını dolduruyorlar. Delgado'nun da takıma katılmasının ardından bu sayı 9'a çıkacak ve Beşiktaş bu yabancı futbolculardan birisinden vazgeçmek zorunda kalacak. Yabancı futbolcularının kalitesine ve form durumlarına baktığımızda hepsi önemli futbolcular ve Beşiktaş'ın şu an da yakaladığı ivmede önemli katkıları oldu. Mesela Fink'in sezon başı formu beğenilmiyordu ve takıma giremediği dönemde onun gideceğini düşünüyorduk. Ama yakaladığı çıkışla bir anda takımın gözdesi oldu. Aynı durumu diğer yabancı futbolcular için de söylemek mümkün. Beşiktaş'ın yabancı futbolcularında Ferrari ve Ernst dışında çok ön plana çıkan bir futbolcu yok ama belki de şu an Türkiye'de bulunan takımlar içerisinde bütün yabancı futbolcularından en üst düzey verimi alabilen {yabancıların kapasiteleri ölçüsünde} takımın Beşiktaş olduğunu düşünüyorum.Şimdi söylenenler Bobo'nun Nobre örneğinde olduğu gibi Türk vatandaşı yapılabilmesi yönünde ama artık işler Nobre'nin Türk olduğu zamandaki gibi yürümüyor. Artık 5 yıl boyunca Türkiye'de kalmak yerine başvuru yaptıktan sonra 5 yıl Türkiye'de kalmak şart koşulmuş. Bu yüzden Bobo'nun Türk vatandaşlığına geçirilmesi zor görünüyor. Eğer geriçirilirse Türkiye'de bu olay çok konuşulur. Şu yabancı futbolcular içerisinde gitmesi en mümkün olan Tabata'yı gösterirdim ama onun da bonservisinin 8 milyon avro olduğunu düşününce duraksıyorum. Delgado takıma dönse bile zaten düzenli oynamayan Tabata ile beraber yedek kalacak ve iki futbolcunun ücretine baktığımızda Beşiktaş'a çok ekstra kaçacak. En iyisi bir yol bulunmalı ve Delgado ile temelli yollar ayrılmalı.
http://cineshoot.blogspot.com/2009/12/bobo-turk-mu-oluyor.html
YanıtlaSilBöyle bir haber dolaşıyor. Olursa bence çok iyi olur.
Delgado geldiğind de, göbek Ferrari ve Sivok, sol bek İbo, sağ bek Toraman, hemen önlerinde Ernst ve Fink, sağ açık Holosko, sol açık İsmail, forvet arkası Delgado ve forvette Bobo.
8+1 oluyor böyle. Tello da yedek kalıyor. +1'i ya Bobo'nun Türk uyruğuna geçmesine bağlayacağız ya da Ernst'in tamamlaması sayesinde Fink olan Fink'in yerine onun tarzında bir yerli monte edeceğiz. Tabii bu asla Uğur İnceman olamaz kanımca.
Hatta Bobo Türk olsun, Fink yerine başka bir Türk gelsin durumu olursa da Tello ilk 11'e girer İsmail de 1 yıl güzelce pişer bunların yanında.
Benim düşüncem bu yönde ama Denizli'nin ne tavşanlar çıkaracağını, Holosko ve Delgado'nun geldiklerinde nasıl performanslar sergileyeceklerini bilemeyiz.
Bu arada Tabata ve Nihat benim gözümde yedek olurlar anca bu takımda. O bile zor ya neyse..