Elano'nun oynadığı maçlarda bazı kesimlerden Galatasaray, Elano'ya cephe aldı ve futbolcular ona pas atmıyor gibi yorumlar duyuyordum. Panathinaikos karşılaşmasında Elano'nun topla çok fazla buluşmamasına ama buluştuğunda çok olumlu işler yaptığına şahit olduk. Yani oyunun iki yönünü başarıyla uygulamıştı ve özellikle işin defansif kısmında önemli katkı verdi. Bu pas atılmıyor lafları yüzünden Belediye karşılaşmasında Elano'yu farklı bir gözle izlemeye karar verdim. Tabi bu inceleme için maçı stadyumdan izlemek lazım ama televizyondan izlediğim kadarıyla kafamda bu pas atılmıyor geyikleri tezini çürüttüm. Galatasaray'lı futbolcular bu karşılaşmada Elano'yu daha verimli kullanmaya çalıştılar yani orta saha pas organizasyonlarında sürekli Elano'nun ayağına baktılar. Maç boyunca Elano'nun çok yüksek pas yüzdesiyle oynadığını gördük, özellikle attığı paslara dikkat ederseniz hep nokta paslar ve zor paslar olduğunu görebiliriz. Arda ve Kewell, Elano'nun bu futboluna müthiş uyum göstermesine rağmen en uçta oynayan gözüken futbolcu Nonda bu futbola ayak uyduramayınca bir çuvan incir berbat oldu diyebiliriz.Galatasaray'lı futbolcuların Elano'yu bu kadar fazla kullanma çabasını çok beğendim. Eğer bugün ileride bir Baros olsaydı çok daha farklı hücum kombinasyonları ve gollü maçlar izleyebilirdik. Çünkü Elano kendisine uygun olan forveti beslemeyi ve onu golle buluşturmayı çok seven bir futbolcu. Elano'nun bugün orta sahaya liderlik etmesini, hücum tarafında çok yararlı olmasını, nokta paslarını ve defansta görevlerini yerine getirmesini çok beğendim. Beklediğimiz Elano'yu sanırım yavaştan izlemeye başlıyoruz. Bugün kaçırdığı gol pozisyonlarını gol yapsa belki Elano hakkında daha farklı konuşacaktık ama onun iyiye gitmeye başladığını görmek çok güzel oldu. Her zaman dediğim gibi bu 4-3-3'ün en kilit oyuncusu Elano'dur ve hücum futbolcuları ona ayak uydurmaya başlayınca farklı bir Galatasaray izleyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder