5 Aralık 2009 Cumartesi

Mücadele Etmek Gerek {Eskişehirspor:2-1:Fenerbahçe}

Kasımpaşa mağlubiyetinin ardından gelen Twente galibiyeti Fenerbahçe'yi moralman yükseltmişti. Ama Eskişehirspor karşısında Fenerbahçe'nin futbol olarak çok geride kaldığını söyleyebiliriz. İkinci golde Volkan Demirel'in yüzünde oluşan ifade, bizlere Fenerbahçe'nin durumunu anlatıyor gibiydi. Lige fırtına gibi girişin ardından üst üste yaşanan puan kayıpları gerçekten Fenerbahçe'de şok etkisi yarattı. Üstüne Roberto Carlos'un her hafta gidiyorum açıklamaları, Semih'in sezon sonu yolcuyum açıklamaları, Güiza ve Dos Santos'un form durumları, Kazım'ın maceraları ve Önder Turacı'nın son yaşadığı olayda eklenince Fenerbahçe'de form düşüklüğünden ziyade başka soruları akıllara getiriyor. Eskişehirspor karşılaşmasında Fenerbahçe'li futbolcuların surat ifadesini hiç beğenmedim. Eskişehirspor'lu futbolcular maçın her anında koştular, mücadele ettiler, her topa ayak uzattılar yani inanılmaz şekilde savaştılar. Ama Fenerbahçe'li futbolcularda bir durağanlık, sanki erken kopma ifadeleri vardı. Yani Dos Santos, Cristan, Semih, Selçuk Şahin, Mehmet Topuz gibi futbolcular topu ayaklarında bile tutamadılar. Aslında kadro kalitesine ve Eskişehirspor'un futboluna baktığımda zor deplasman olsa bile iyi bir Fenerbahçe buradan rahat bir galibiyetle ayrılabilirdi. Ama dediğim gibi bu futboldan kopmuş durumları Fenerbahçe açısından form düşüklüğünden ziyade başka sorunları akıllara getiriyor.

Daum'un Fenerbahçe'de çalıştığı senelerde 4-4-1-1'den asla vazgeçmediğini görüyoruz. Hatta bu sistem Fenerbahçe'ye öylesine oturdu ki Zico ve Aragones ilk geldiklerinde sistem değiştirmelerine rağmen sonrasında bu sisteme yeniden döndüler. Çünkü bu takımda Alex varsa bu sistemde oynamak zorundasınız. Alex forvet arkasında oynamadığı sürece etkisini gösteremiyor. Ama bu sistemin kötü yönü Alex'e bağlı kalıyorsunuz ve onun iyi performans gösteremediği maçlarda hücum organizasyonlarından pek söz edemiyoruz. Eskişehirspor karşılaşmasında ise takımın genelinin kötü oynadığından söz edebilirim ama Alex'in elinden geleni yaptığını söylemem lazım. Yalnız Alex iyi oynamasına rağmen etrafında oynayan futbolcular çok kötü performans gösterince Alex'in de etkisi fazla olmadı. Mesela Semih Şentürk'ün kafa olarak çok gerilerde olduğunu söylemek lazım. Orta sahada Emre Belözoğlu olmadığı sürece Fenerbahçe'nin pozitif futbol oynamaktan çok uzak olduğunu belirtmek lazım. Cristian ve Selçuk Şahin'in defansif aksiyonları iyi olduğundan hücum anlamında Fenerbahçe'ye hiç katkı veremediler. Kanat akınları desek Fenerbahçe'nin bekleri ve Mehmet Topuz, Dos Santos gibi futbolcularda bu maçta varlık gösteremediler.

Eskişehirspor ise Youla'yı ileride tek forvet bırakarak rakibin kendi üzerlerine gelmesini kabul etti. Fenerbahçe'de hücumda verimsiz olunca atılan uzun toplarda ve hızlı ataklarda Eskişehirspor çok etkili oldu. Özellikle bu karşılaşmada Eskişehirspor'un müthiş mücadelesinden söz etmek gerekiyor. Maça kazanmak için çıktılar, sonuna kadar inandılar ve haklı bir galibiyet aldılar. Bu maçın anahtar kelimesi mücadeledir. Yalnız Eskişehirspor, Youla'yı tek forvet olarak oynatsada sürpriz futbolcularla genelde etkili hücumlar yaptılar. Mesela iki golü atan Adem Sarı için bunları söyleyebiliriz. Maç boyunca Bilica ile Youla'nın mücadelesini izledik ama Youla futbol olarak Fenerbahçe savunmasını yıpratmasa bile Bilica'yı psikolojik olarak oyundan düşürdü. Eskişehirspor'da doğal olarak daha baskın taraf olmayı başardı.

1 yorum:

  1. Artık Fenerbahçe için ne desek boş. Milyar dolarlık boş futbolcular demek daha iyi olur sanırım. Fenerbahçe´nin 1 tane oyuncusu Eskişehir´in bütün takımını alacak fiyatta. Ama şunu anladım ki futbol para ile değil mücadele ile oynanıyor. Tebrikler Eskişehir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir