Bu tip maçlarda benim en garibime giden durum Daum'un asla rotasyon düşünmek istememesidir. Eskişehirspor önemli deplasman olabilir ama insan bari Volkan Babacan'ı oynat diyor. Çünkü bazı Avrupa kulüpleri bunu gelenek haline getirdi. Bu tip maçlarda genelde kupa finaline çıksalar bile yedek kalecilerini oynatıyorlar. Ama bir yandan da düşünüyorum. Bu maçta Volkan Babacan oynasaydı neler yapacaktı diye. Çünkü özellikle ilk yarıda Fenerbahçe'ye maçı getiren ismin Volkan Demirel olduğunu düşünüyorum. Maçın ilk yarısına baktığımızda Eskişehirspor uyguladığı presle birlikte topu pozitif kullanan takım oldu ve Dos Santos'un sol bekte çok kötü olmasından yararlanan Burak Yılmaz'ın sağ kanatta harikalar yaratmasına şahit olduk. Özer'in defansif anlamda fazla yardım etmediği sol kanatta Dos Santos'da yumuşak karın olunca o bölge Eskişehirspor ataklarına ev sahipliği yaptı. Burak Yılmaz kaçırdığı iki golü atsaydı bugün ondan bahsediyor olacaktık ama malesef futbol kazananların oyunu.Eskişehirspor ilk yarıda kurduğu baskıyı, tempoyu fizik olarak düşmeleri nedeniyle devam ettiremeyince ikinci yarıda ortada geçen bir maç izledik. Fenerbahçe öne geçtikten sonra Eskişehirspor'un rakibin üzerine gidecek hali bile kalmamıştı. Buna dayanarak maçın hakkının Eskişehirspor olduğunu ama futbolun kazananların oyunu olduğunu söylemem gerekiyor. Fenerbahçe sabrederek, özellikle ikinci yarıda akıllı oynayarak, panik yapmayarak maçı kazanmış oldu.
Maçtan aklımda kalan tek şey var; rezalet saha. Öyle rezil bir çim, öyle rezil bir saha yakışmıyor Eksişehir'e.
YanıtlaSil