Rijkaard'ı Ordu'da Görmek

05 Kasım 2009 tarihinden bu yana oynadığımız bütün resmi maçlarda iki farklı galip gelemediğimizi görüyorum. Baros'un sakatlanmasının ardından gol yollarında yaşanan sıkıntıyı önceleri sistemde tarz değişiklikleriyle gidermeyi denedik. Mesela üçlü orta sahada Arda veya Elano gibi ofansif gücü yüksek bir futbolcu yerine savunma direnci yüksek üç orta saha futbolcusu oynatıyorduk. Sonrasında pozisyon bulmakta yaşanan sıkıntılar görülünce Elano orta sahada oynamaya başladı ama Nonda'nın sisteme uymayan oyun tarzı neticesinde yine sıkıntılar yaşandı. Sonrasında ise Kewell santrafora çekildi ve son haftalarda iyi futbol oynadığımızı söyleyebiliriz. Ama bu iyi futbola rağmen oynadığımız maçlarda takım savunmasının yeterince oturmamasından ötürü büyük sıkıntılar yaşadık ve bol pozisyon üretmemize rağmen zor maçlar kazandığımızı söyleyebilirim. Bunu düşünerek Orduspor'un bizim ayarımızın çok aşağısında olmasına rağmen kazanılan 3-0'lık galibiyet çok önemliydi. Orduspor güçsüzdü falan diyebiliriz ama bu sezon Bucaspor'a kendi sahamızda bile zor anlar yaşadığımızı gördüm.

Bu tip deplasmanlar her zaman zorlu geçer. Rakip ne kadar güçsüz olursa olsun rehavete kapılmak yaşanacak en kötü durum olurdu. Nitekim ilk yarıda bunu yaşadık. Rakip 10 kişi kaldıktan, biz 1-0 öne geçtikten sonra topun kontrolünü tutup maça hakim olmayı denedik ama kontrol futbolunda malesef sıkıntılar çekiyoruz. Yine bu sezondan örnekler vermek gerekiyorsa Manisaspor maçını ve İstanbul Belediye maçını buna örnek gösterebiliriz. Biz kontrol denedikçe Orduspor 10 kişi kalmasına rağmen üzerimize geldi ve ilk yarının sonlarında önemli pozisyonlar buldular diyebilirim. Oysa ki bizler ilk yarıdan işi bitirmeyi denesek ikinci yarıya rahat bir giriş yapabilirdik. İlk yarıda bu kontrollü futbol neticesinde hücumcuları yeterince kullanamadık ve bunun neticesinde Kewell'dan iyi futbol izleyemedik. Kewell santrafor oynayacaksa onu ne kadar verimli kullandığımız çok önemli. Caner Erkin'in soldan, Arda'nın ortadan iyi işler yaptığını söyleyebilirim ama bu sistemde aksayan bir bölge bütün sistemde domino etkisi yaratıyor.

İkinci yarıya ise topu fazlaca ayağında tutan, fiziksel mücadele olarak biraz daha güçlü olan Nonda ile başlayınca oyunumuzu rakibe daha iyi kabul ettirdik ve futbolcuların kalitelerini biraz daha ortaya koymak istemesiyle rahat bir maç kazandık. Caner Erkin'in Galatasaray'da sol açık olarak oynadığı ikinci maçında da çok iyi işler çıkarttığını söylemek istiyorum. Bu futbolcunun bonservisini almamız durumunda uzun yıllar bu bölgede sıkıntı yaşamayız. Arda Turan orta sahada serbest futbolcu rolünde oynadığı sürece çok daha iyi işler yapacaktır. Sürekli söylediğim orta sahada Arda ve Elano'nun beraber oynamaya başladığı zaman {bunun için çok sağlam bir orta saha transferi gerekebilir} gerçek Galatasaray'ı o zaman izlemeye başlayacağız. Barış Özbek bu sezon farklı bölgelerde oynamaya devam ediyor. Bu yönlü oynayabilme özelliğine biraz daha bir şeyler katabilse aslında kadronun çok önemli isimlerinden birisi olacak. Barış Özbek'i bu sezon orta sahada ve sağ bek olarak izledik. Ama bugün ilk kez 4-3-3'ün hücum üçlüsünün sağında gördüm. İlk yarıda etkisizdi ama ikinci yarıda futbolcular oyuna biraz daha etki etmek isteyince o da iyi göründü. Onun ilk yarıda etkisiz futbolu Caner Erkin'in, Arda'nın iyi futboluna gölge düşürdü ve Kewell'ın performansını olumsuz etkiledi.

Bunların dışında değerlendirmek istediğim son isim Ufuk Ceylan'dır. Onu ilk defa izlemek güzeldi, bu maçta özellikle onun yapacaklarına odaklandım. Maçın başlarında biraz gergin göründü ama sonra bunu üzerinden attı. Belli ki bu kalecide kumaş var ve iyi yerlere gelecek. Bu yüzden mümkün olduğunda fazla oynatılmadı. Türkiye Kupası'nda ikide iki yaptık ve önümüzde Denizli Belediyespor ile evimizde oynayacağımız bir maç var. Bu maçı da çok rahat kazanmamızı bekliyorum ve o maçta genç futbolcuları görme imkanı bulabiliriz. Zaten kazandığımızda büyük ihtimalle gruptan lider çıkmayı bile garantileriz.