
Türk futbolunun en büyük sorunlarından birisi iyi kaleci çıkartmak, iyi kaleci bulduğunda da onu oynatmaktır. Çoğu takımımız tercihlerini yabancı kalecilerden yana kullanıyorlar ve Türk kalecileri fazla izleyemiyoruz. Alttan gelen genç ve yetenekli kalecilerimiz ise bir üst basamağa çıktığında yani büyük kulüplere geldiklerinde forma şansı az buluyorlar. Mesela bu konuda sürekli Volkan Demirel örneğini veriyorum. Fenerbahçe zamanında ona güvendi, ısrarla yabancı kaleci almadı, Volkan Demirel'in geçmişte yaptığı hatalara bile göz yumdu ama ondan vazgeçmedi. Bugün ise çok iyi bir kaleciye sahipler ve Volkan Demirel dışında oynatabileceğimiz başka bir Türk kaleci yok. Beşiktaş'a bakıyorum hala 36 yaşına gelen Rüştü Reçber'le devam etmeye çalışıyorlar. Galatasaray ise Leo Franco isimli 3. sınıf kaleciyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Trabzonspor'da Onur Recep Kıvrak'ı oynatmaya başladı. Eğer arkasında dururlarsa iyi bir kaleci kazanacaklar.
Galatasaray'a dönersek Leo Franco transferini sürekli eleştiriyorum ama Ufuk Ceylan transferinde de bir o kadar alkış tutuyorum. Çünkü 23 yaşında, müthiş geleceği olan, çok yetenekli ve oynatılması durumunda Galatasaray'ın 7-8 senesine damga vurabilecek kalitede bir kaleci. Ama dediğim gibi oynatılırsa. Ufuk Ceylan'ın kariyerine baktığımızda Genç Milli Takımlar'da ve Manisaspor'da gösterdiği iyi performansı görüyoruz. Geçtiğimiz sezon Manisaspor, Süper Lig'e çıkarken Ufuk'un katkısı büyüktü. Bunun dışında çok sağlam bir karakter görüyorum ve bunun ödülünü öncelikle Galatasaray'a gelmekle aldı. Transfer döneminde Manisaspor ısrarla onu satmak istemedi, kadro dışı bıraktı ama Ufuk Ceylan yolundan dönmeyerek bana sorarsanız bir duruş gösterdi. Bu duruş sonrasında da Galatasaray transferin son gününde olsa da kendisini kadroya kattı. Bugünlerde aynı şeyi Ali Turan için söylüyorum. Ali Turan'da bu duruşunu devam ettirirse sezon sonunu geçtim ara transferin son günü olsa bile Galatasaray onu kadrosuna katacaktır.

Leo Franco'nun yaptığı hataları, neden Galatasaray'ın kalesinde oynayacak yetenekte olmadığını bloga sıkça yazdık. Bu yüzden tekrar tekrar Leo Franco'yu kötülemek istemiyorum. Tek diyeceğim Leo Franco'nun önünde oynayan savunma oyuncularının iyi olmamasından bu kaleci kötü performans sergiliyor diyenlere. Mondragon zamanında Galaatsaray'da oynarken çok mu iyi savunmacılarla mı oynadı. Ya da geçtiğimiz sezon Sanctis'i de sürekli eleştirmemize rağmen savunmamız çok iyiydi. O Sanctis bile çoğu maçta Galatasaray'ı kurtaran isim oldu. Leo Franco'nun ise şu ilk yarıda bir tane kurtardığı maç yok. Benim de önümde iyi savunmacılar olsa, takım savunması oturmuş olsa ben de iyi kaleci olabilirim. Neyse Ufuk Ceylan'a geçersek kendisini Galatasaray formasıyla ilk kez Orduspor maçında izledik. Zorluk derecesi düşük bir maç olmasına rağmen Orduspor'un Galatasaray kalesinde çok etkili olduğu anlar gördük. Ufuk Ceylan asla heyecanlanmadı, soğukkanlılığını yitirmedi ve iyi bir maç çıkardı. En büyük artısı ise topu oyuna sokma konusunda becerisi oldu. Biliyorsunuz ben solak kalecilere takıntılı bir insanım. Ufuk Ceylan'ın da solak olması hoşuma gitti ama bundan ziyade topu harika oyuna sokuyor. Leo Franco'nun bu yönünü övenlere Ufuk Ceylan'ı bir kere daha izleyin diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder