12 Ocak 2010 Salı

Kasımpaşa Azmi {Beşiktaş:1-3:Kasımpaşa}

Beşiktaş'ın kaleci sorunlarıyla boğuştuğu 2001 yılında Kjaer diye bir kaleci getirdiğini hatırlıyorum. Kaleci sorununu çözmek adına getirilen bu yaşlı eldivenin ilk resmi maçında bir Bursaspor macerası vardı. Yanlış hatırlamıyorsam 2-2 biten Bursa deplasmanında kendisine gelen ilk iki pozisyonda golü yemişti. Zaten sonrasında gözden düştü ve Beşiktaş macerası pek uzun sürmedi. Ramazan Özcan'da da bir bakıma bunu yaşadık. Kasımpaşa geliştirdiği ilk iki atakta {ikinci golde kalecinin bariz hatası var} golü buldu ve Ramazan bir bakıma Kjaer'in yaşadığı sendromu yaşadı. Sonrasında gelen ilk pozisyon penaltı olup, golle sonuçlanınca maç bir anda 3-0'a geldi. Şimdi burada suçlanması gereken Beşiktaş savunması mı yoksa kaleci Ramazan Özcan mı? Beşiktaş savunmasını suçlayacaksak fazla suç aramayalım çünkü Ferrari ve Sivok gibi bu sezon çok övülen ikili oynamadı. Zaten Sivok neden yoktu onu da anlamadım. Ramazan Özcan'ı suçlayacaksak şu noktaya gelelim. Korcan'ın Manisaspor maçında günahı neydi? Ramazan zaten hazırlık maçlarında iyi bir kaleci olmadığını hatta yediği seri penaltılar sonucunda Hayrettin tadını verdiğini düşünüyorum.

Bu iki olgu dışında Kasımpaşa hücumuna asla alkış tutmuyorum. 3-0 öne geçtikten sonra bomboş hücumlarda, 2'ye 1'lerde topu o kadar kötü kullandılar ki gerçekten çok şaşırdım. Gökhan Güleç ve Cenk boş pozisyonları kaçırma konusunda derslik görüntüler sergilediler. Düzgün ve zamanında pas atmaları durumunda rahatlıkla 5-0 olacak maç ilk yarı biterken 3-1 bitti. Bunun dışında Kasımpaşa'nın gösterdiği mücadeleyi, direnci alkışlıyorum. Maçı kazanmayı sonuna kadar hakettiler. Beşiktaş'ta ise bugün Ferrari'nin sakatlığında farklı bir savunma hattı oluşturuldu ve İbrahim'lerin olduğu bu savunmayı hiç beğenmedim. Orta sahada da bütün yük Ernst'e kalınca {maçın da 3-0 olduğunu göz önüne alırsak} Kasımpaşa istediği hamleleri yaptı ve orta saha üstünlüğünü ele geçirip rakibini durdurmasını bildi.

Beşiktaş'ın bu maçta diğer öne çıkan özelliği ise hücum hattının ne kadar verimsiz olduğudur. Kasımpaşa gerek duran toplarda, gerek savunma organizasyonlarında hata yapacağım diye bağırıyordu. Zaten Yusuf'un attığı gole bakarsak golün oluşumuna asla laf etmiyorum ama Kasımpaşa savunmasının yerleşme sıkıntısını gördük. Bu savunmaya karşı Bobo, Nihat ve Yusuf çok etkisiz kaldılar. İkinci yarıda oyuna giren Holosko ve Nobre gibi futbolcularda bu etkisizliği devam ettirdiler. Sanırım bu maçta Beşiktaş adına konuşabileceğim en iyi noktalar Ernst'in mücadelesi ve Necip Uysal'ın ben geliyorum sesleriydi.

2 yorum:

  1. İkinci golde kaleci çıkışmasaydı, o kafayı vuracak adamı tutan oyuncu var mıydı acep? Adam bomboş kafaya yükselmiş, kaleci çıksa ne olacak çıkmasa ne olacak?
    Denizli'nin seçimleri (Uğur, Nihat, İ.Kaş) ve defansın rezaleti maçın skorunu tayin ett. Kalecinin bir hatası yoktu.
    (2. golde kaleci hatası var yerini okuduktan sonrasını okumadığımı da belireteyim, bence yoktu :))

    YanıtlaSil
  2. 2. golde defansta hata olur ayrı konu. Zaten bu dörtlü yanlış. Sivok yedek kalmamalı. Ama kalecinin o topta çıkmaması lazımdı.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir