"İki insan konuşmadan anlaşabilir mi?" Bu slogan ile duymuştuk filmin Aralık'ta gösterime gireceğini. Sırf bu slogan bile filmi merak ettirmeye, sabırsızlıkla bekletmeye yetmişti. 18 Aralık'ta gösterime girmesinin üstünden tam 5 ay geçmişti ki filmi izleme fırsatı buldum önceki gün. Yani 18 Nisan'da. Öncelikle filmi izledikten sonra bana, en çok hitap eden tarafı, Galatasaray Kürek Takımı'nın adının kullanılması ve filmin sonlarına doğru takımın bir şampiyonluk kazanmasıydı. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bunun dışında yeni nesil erkek oyuncular arasında en çok beğendiğim isimlerden birisi olan Mert Fırat'ın filme olan katkısı yadsınmaz bir gerçek olarak gözümüze çarpıyor. Rolünü adeta bir kostüm gibi üzerine giymiş. Saadet Işıl Aksoy, keza çok başarılı ve genç bir oyuncu. Filmde de kendisini çok beğendiğimi eklemek istiyorum. Birbirini gerçekten seven iki insanın hikâyesinden ziyade, yani kuru bir aşk filmi olmasından ziyade, aşkın arkasında anlatılan olay ve verilen mesaj bambaşka. Aynı dönemde vizyona giren Kıskanmak ve Başka Dilde Aşk'ı birer gün arayla seyretim. İki filmden Başka Dilde Aşk'ın anlatımı ve oyunculuğu bana daha sıcak geldi Kıskanmak'a nazaran. Ki iki film arasından yalnız bu filmi yazmamdan da anlaşılmıştır. Filmle ilgili bilgiler vermek gerekirse;
Yapım Yılı : 2009 Vizyon Tarihi : 18 Aralık 2009 Yönetmen : İlksen Başarır Görüntü Yönetmeni : Hayk Kirakosyan Müzik : Erdem Yoruk, Uğur Akyürek, Erdem Yörük Yapımcı : N. Bunhan Bengi, Murat Şenol, Cihat Bakır Senaryo : İlksen Başarır, Mert Fırat IMDB Puanı : 7.2 Resmi Sitesi : http://www.baskadildeask.com/ Süresi : 1 saat 38 dk Oyuncular : Saadet Işıl Aksoy , Mert Fırat, Emre Karayel, Lale Mansur , Timur Acar ,Ayten Uncuoğlu, Metin Coşkun, Şebnem Köstem, Tuğrul Tülek ve Tuna Kırlı
Konu: Onur'un hayatı kürek takımından arkadaşı Vedat'ın doğumgünü partisinde Zeynep'le tanışmasıyla değişir. Kalabalık ve gürültülü bir barda hiç konuşmadan geçen gecenin sonunda Zeynep, Onur'un işitme engelli olduğunu öğrenir. Ama bu durum Zeynep'i Onur'dan uzaklaştırmaz. İşiyle, ailesiyle sorunlar yaşayan Zeynep, yaşadığı çevreyi sorgularken birazda bilmediği bir dünyanın meraklıyla unuttuğu ceketini bahane ederek Onur'u görmeye gider. Babasının annesini aldattığını öğrendikten sonra bu durumu kabullenemeyip evden ayrılan Zeynep, bir çok iş değiştirdikten sonra çağrı merkezinde çalışmaya başlar ama ağır çalışma şartlarından ve karşılığında kazandığı paradan çok mutsuzdur. Bütün gün telefonda tanımadığı insanlarla konuşmak zorunda kalan Zeynep konuşmadan anlaşabildiği Onur' la huzur bulacağına inanır. Bu ilişki kendilerini ve hayatı sorgulayan Zeynep ve Onur için bir sınav olacaktır.
Filmden çok bahsetmek isteyip kimsenin heyecanını kaçırmak istemiyorum. Bulup izlemenizi şiddetle öneririm. Zira müzikleriyle, konusuyla, senaryosu ve oyunculuklarıyla son zamanların en iyi yerli yapımlarından bir tanesi ile karşı karşıyayız. İnsanın gözleri dolu dolu oluyor ister istemez. Sadece finaliyle de değil üstelik.. Bir çok yerde kendinizden geçiriyor. Tavsiyem yalnız izlemeniz. Ama birisiyle de izleyecekseniz bu elele izleyebileceğiniz ve yanında ağlamaktan çekinmeyeceğiniz biri olsun. Film bitince birbirinize bambaşka gözlerle bakacağınızdan da şüpheniz olmasın. Son olarak filmin amacına uygun olarak, altyazılı yapılmış olmasından ötürü yapım ekibini de tüm benliğimle tebrik ederim. Filmde dinlediğimiz şiir ve filmin fragmanıyla başbaşa bırakırım. İzlemeye niyetlenir de izlerseniz yorumunuzu beklerim. İzlediyseniz zaten bekliyorum.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları Ölmek daha kolaydır sevmekten Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam Sevgilim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder