Galatasaray ligin bitimine çeyrek kala İstanbul Belediye deplasmanına konuk oldu. Daha önceki yazılardan birinde İstanbul Belediye, ne kadar deplasman olabilir ki demiştim.. Dediğim gibi de oldu. Bu akşam sahadan tek gollü bir galibiyetle ayrıldı Galatasaray. Geçtiğimiz hafta Bursaspor ile berabere kalmak hedeflerden büyük ölçüde uzaklaştırmıştı takımı. Bu yüzden de bu maçın kazanılması belki de son nefeste koparılacak şanslardan bir tanesiydi. Ayrıca İstanbul Belediye'nin son haftalarda çizdiği performans kendilerinin kolay lokma olmadığını da gösteriyordu. Bugün de Galatasaray'ı bir hayli zorladılar fakat istediklerini sahaya yansıtabildiklerini söyleyemeyiz skor anlamında. Öte yandan akıllar ve kulaklar da Bursaspor ve Fenerbahçe maçlarındaydı bugün.
Galatasaray maça bir kaç haftadır çizdiği kadrodan farklı çıktı. Neill'in geçtiğimiz hafta gördüğü kırmızı kartın ardından cezalı duruma düşmesi ve Giovani'nin bir türlü istediği golü atamaması kadroyu değiştirmeye itti Rijkaard ve kurmaylarını. Defansta Emre Güngör - Hakan Balta ikilisini izledik. Servet'in kenardaki gergin hallerini de unutabilmek pek mümkün değil malesef. İleri uçta ise Giovani yerine son haftaların tartışılan ismi olan Jo'yu izleme fırsatı bulduk. İlk yarıda Galatasaray'ın da İstanbul Belediye'nin de muhtelif ataklarını izledik. Galatasaray'da Milan'ın hareketliliği ilk golü getiren etmen oldu. İstanbul Belediye'de ise arkaya kaçırılan Efe, ofsayta düşmediği takdirde, tehlikeli ataklar içine girdi. İlk yarıda iki takımın da zorunlu değişiklikler gerçekleştirdiğini eklemek gerekiyor. 20. dakikada Belediye'den Marcus yerini Can Arat'a bırakırken Elano da yerini Ayhan'a bıraktı. İlk yarının tek golü Milan Baros'un ayağından geldi. Aslında bu gole Milan'ın golünden ziyade Sabri'nin asisti demek lazım. Zira, Baros'u defansın arkasına kaçıran pasıyla golde payı büyüktü. İlk yarı böylece Galatasaray'ın 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlandı.
İkinci yarının ilk atağı İstanbul Belediye'den geldi. Önce atak sonra da korner pozisyonuyla Galatasaray'ın yüreği ağzına gelse de pozisyon golle sonuçlanmadı. Bu ataktan sonra Galatasaray da bir atak çabası içinde oldu. Sonra İstanbul sonra tekrar Galatasaray derken üstüste ataklar izleme fırsatı bulduk ve ikinci yarı bir hayli hızlı başladı. Bilhassa ilk 15 dakikalık periyotta adeta bir tenis maçı izledik. Ama maça damgasını vuran şüphesiz ki geçirilen sakatlıklardı. Eğer yanılmıyorsam oyun içerisinde 7-8 oyuncu farklı şekilde sakatlık yaşadılar. Ki bu sakatlıklar nedeniyle Galatasaray'da Baros ve Elano, İstanbul Belediye'de ise Marcus oyunu yarıda bırakmak zorunda kaldı. İlk yarıda Elano'nun sakatlığının ardından, ikinci yarıda da Milan Baros adelesinde bir sıkıntı yaşayarak oyunu terketmek zorunda kaldı. Milan'ın yerine ise oyuna Harry Kewell geçti aylar sonra. O dakikalarda benim için bir duygu kargaşası yaşandığını itiraf etmek durumundayım. Harry'nin oynayamadığına ne kadar üzüldüğümü defalarca kez yazmıştım malumunuz. Onu aylar sonra yeniden sahada görmek ne kadar heyecan vericiyse, Milan'ın da sekerek oyundan çıkışını izlemek o kadar can sıkıcıydı. Umuyorum Milan'ın sakatlığı çok ciddi değildir. Kewell'a da yatıyor diyen utansın! Maçın son anlarında İstanbul Belediye'nin bir atağı neredeyse Galatasaray golü olarak geri dönecekti. Fakat Kewell'ın kendini esirgemesi, Ayhan'ın da bir anlık gafleti yüzünden olmadı. Sağlık olsun diyelim.Bu sezonu da rakiplerin galip gelmesiyle böylece kapatmış olduk. Merhaba Avrupa Ligi. Gelecek sene ligde daha güzel bir yerde olmak dileğiyle..
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR: 0 - GALATASARAY: 1
Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Fırat Aydınus, Serkan Ok, Orkun Aktaş
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Hasagic, Rızvan, Cesario (Dk. 17 Can), Metin, Ekrem, Ali Güzeldal, Efe, Abdülkadir, Gökhan Süzen, Tevfik, İskender
Galatasaray: Aykut, Sabri, Emre Güngör, Hakan, Caner, Mehmet Topal, Keita, Elano (Dk. 44 Ayhan), Arda, Jo, Baros
Gol: Dk. 23 Baros (Galatasaray)
Sarı kartlar: Emre Güngör, Jo, Ayhan (Galatasaray), Metin, Efe (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder