Semih Şentürk, Galatasaray'a Gelse

Türkiye'de hakkı en çok yenen futbolcu kim diye sorsam sanırım kafaları hemen Semih Şentürk'e çeviririz. İki senedir Güiza'nın yedeği olarak oturmak kolay olmasa gerek. Hatta son zamanlarda Gökhan Ünal'ın bile rotasyonda Semih'in önünde tutulması. Tek forvet oynayan bir takımda iki forvet yedek kulübesinde. Rotasyonda ise Gökhan Ünal sürekli oyuna giriyor, Semih ise yedek. Bir futbolcuya sanırım bundan daha büyük bir ceza verilemez. Gerçi bu işin Güiza'dan öncesi de var. Semih, Kezman'ın da arkasında yedek bekledi, Anelka'nın da. Hadi Anelka'yı elbette anlıyorum ama Kezman ve Güiza'nın arkasında en iyi zamanlarında yedek oturarak geçti. Euro 2008'de beklenen patlamayı da aslında yaptı, onu geçtim yedekten gelerek gol kralı bile oldu ama olmadı. Karizması mı yok bilmiyorum ama bir türlü bu adama güvenilemedi. Sonucunda da sözleşme uzatma konusunda yaşanan sorunlar ortaya çıktı, Semih bir anda çok sevdiği Fenerbahçe'den kopma noktasına geldi. Hatta bu nokta öyle bir nokta oldu ki, bugün Semih'in Galatasaray'a transfer olma ihtimali üzerine konuşuyoruz.

Semih Şentürk, komple bir santrafor. Yani tek bir özelliğinin çok iyi olmasından ziyade birçok özelliği beraberinde barındırıyor. İyi bir bitirici, futbol zekası üst düzeyde, hava toplarında hakim, gerek tek santrafor gerekse çift santrafor rahatlıkla oynayabilen bir futbolcu. Bu yüzden Semih, şu sistemde oynar bunda oynayamaz falan diyemeyiz. Tabii Fenerbahçe'de Alex'in varlığından bu yana 4-4-1-1 oynanıyor ve Semih'in de oynamaya başladığı zamanlarda hep Alex vardı. Bizler sürekli Alex ile müthiş uyumlarını gördük. Bu sistemde Semih hücumda top bekleyen bir santrafor olmaktan ziyade, rakiple de boğuştu, orta sahaya kadar gelip pas organizasyonlarına da katıldı. Hatta Alex'in olmadığı maçlarda onun rolünü bile üstlendi. Zaten bu özelliğinden yola çıkarak repertuarının geniş olduğunu söylüyorum. Milli Takım'da da gerek çift santrafor, gerekse tek santrafor olarak mükemmel işler yaptı.

Semih, Galatasaray'da oynasa nasıl olurdu diye düşünmek lazım. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz sezonu 4-3-3 oynayarak geçirdik. Bu yüzden ilk olarak Semih transfer olsa, bizde de Baros'un arkasında yedek kalacak soruları oluşabilir. Ama böylesine bir transferin ardından Baros ve Semih'i bir arada kullanacağımızı düşünüyorum. Yani 4-4-2 tarzında bir oyunla, forvet arkası bir oyuncuya gerek kalmadan daha sağlam temeller atılacaktır. Çünkü Baros ve Semih, tarzları itibariyle forvet arkasında oynayacak bir futbolcuya gereksinim duymuyorlar. Ayrıca kanatlarda Keita ve Arda gibi isimlerin de olması ayrı bir avantaj. Bu durumda orta sahanın ortasına oyunun iki yönünü oynayabilen, güçlü isimler bulmamız gerekiyor. Bir diğer avantaj ise Baros da, Semih de çift forvet oynadıklarında yanında oynayan isimleri iyi besleyebilen futbolcular. Baros, yıllarca Koller'in yanında oynadı. Semih ise bu özelliğini geçtiğimiz sezon Alex sakatlandığında Güiza ile beraber oynarken göstermişti. Bu yüzden böylesine bir ikilinin yan yana gelmesi rakip savunmalar için önemli bir handikap olmalı.

Tabii önemli olan felsefe. Bana göre rakamların falan bir önemi yok. Zaten maç içerisinde bu 4-4-2'ler falan değişip duruyor. Felsefeyi yerleştirebildiğimiz zaman durum daha farklı olacak. İşte o zaman Total Futbol dediğimiz algıyı oluşturmaya başlayacağız. Yani Total Futbol'un 4-3-3'le falan alakasının olmadığını düşünüyorum. Semih'in de transferi bu yüzden sisteme ihanet veya Baros'u yedekleme çalışması değildir. Aksine alternatif olması için Mehmet Batdal transfer edildi ve gerek alttan gelen futbolcularla, ya da bir yerli santraforla daha zamanında kurulan Hakan Şükür, Ümit Karan, Necati, Hasan Kabze rotasyonu kurulabilir.

Semih Şentürk'ün Fenerbahçe'den mutlaka ayrılmasını düşünen, yolu bize düşerse de mutlulukla karşılayacak isimlerden birisiyim. Aslında Semih, Fenerbahçe'nin simgeleşmiş isimlerinden birisi olmuştu ama karşılıklı olarak yaşananlar artık bu birlikteliği engelliyor. Son olarak Gökhan Ünal'ın rotasyonda kendi önüne geçirilme durumundan sonra ise Galatasaray'la isminin geçmesini doğal karşılıyorum. Tabii zamanında yaşanan olayları, kavgaları falan da unutmamak lazım. Galatasaray ve Fenerbahçe arasında yaşanan transfer geçişleri pek kolay olmuyor ama ben kefen giyerim şu takımın formasını giymem diyen adamların bile transfer olduğunu gördük. Fatih Akyel, Emre Belözoğlu gibi örnekler de ortada. Bu yüzden Semih'in transferi de başlarda her iki taraf için garip karşılanabilir ama sonrasında durum mutlaka düzelecek. Semih Şentürk için yeni bir başlangıç şart, yaş gerçi 27 oldu ama olsun.