Konuya yine Lincoln'den gireceğim ama bu tarife kesinlikle uyuyor. Hagi'den sonra geçen yıllar da Galatasaray'ın yurt dışından getirilecek bir yıldız futbolcuya ihtiyaç duyduğu zamanlardı ama bu yıldız futbolcunun 10 numarayı taşıyacak bir isim olması isteniyordu. Tabii geçen yıllarda o pozisyonu doldursun diye Sasa Iliç'ler getirildi, maksimum fayda falan sağlandı ama 10 numara krizini hiçbir zaman çözemedi. Sonrasında kendi 10 numaramızı yaratalım politikasıyla Necati Ateş'e falan bu numara verildi falan derken bu 10 numara mevzusu tak etti ve Lincoln transferi gerçekleşti. Takıma böyle bir futbolcu getirmek güzel ama bu futbolcu transfer edilirken bir plan program olduğunu düşünmüyorum. Nitekim Kalli'nin açıklamalarına da baktığımızda ''ben Lincoln'ü istemedim'' tarzında bir söylemi vardı. Zaten oynadığımız sisteme de baktığımızda Lincoln'lük bir sistem olmadığını görebiliriz. Nitekim o şampiyonlukta da Lincoln'ün elbette payı var ama o sezon tam bir hayal kırıklığıydı. Sonrasında ise yaşananları biliyoruz. Yeteneklerine falan lafım asla olamaz, hatta bizde güzel anılar da bıraktı ama yıldız futbolcu transfer ediliyorsa bu nokta atışı olmalıdır, ihtiyaca yönelik olmalıdır. Kewell gibi, Baros gibi, Keita gibi, Neill gibi.
Beşiktaş'ın yaptığı Quaresma transferi de nokta atışlı yıldız transferine bir diğer örnek. Üstelik ihtiyaç duyulan mevkiye alınabilecek en büyük futbolculardan birisi. Bu transferle beraber yıllar boyunca devam eden yıldız futbolcu ihtiyacını gideriyorsun, taraftarlara büyük heyecan veriyorsun, forma satışlarında patlama yapacak imkanı veriyorsun ve daha önemlisi takım içerisinde ihtiyaç duyulan bölgeye müthiş bir transfer gerçekleştiriyorsun. Bu açıdan Beşiktaş yönetimini kutlamak gerekiyor. Futbolcu iyi oynar, kötü oynar ayrı konu ya da ödediğin yıllık ücret falan çok fazladır. Bunların hepsi ayrı konu, burada alkışlanması gereken bir taşla iki kuş vurmaktır. Ayrıca bu transferle bereber Beşiktaş yönetiminin de vizyonunun büyüdüğünü görmek güzel. 8 milyon avro'luk Tabata'dan, 7.5 milyon avro'luk Quaresma'ya geçiş sağlandı.
Konuya yine Lincoln'den gireceğim ama bu tarife kesinlikle uyuyor. Hagi'den sonra geçen yıllar da Galatasaray'ın yurt dışından getirilecek bir yıldız futbolcuya ihtiyaç duyduğu zamanlardı ama bu yıldız futbolcunun 10 numarayı taşıyacak bir isim olması isteniyordu. Tabii geçen yıllarda o pozisyonu doldursun diye Sasa Iliç'ler getirildi, maksimum fayda falan sağlandı ama 10 numara krizini hiçbir zaman çözemedi. Sonrasında kendi 10 numaramızı yaratalım politikasıyla Necati Ateş'e falan bu numara verildi falan derken bu 10 numara mevzusu tak etti ve Lincoln transferi gerçekleşti. Takıma böyle bir futbolcu getirmek güzel ama bu futbolcu transfer edilirken bir plan program olduğunu düşünmüyorum. Nitekim Kalli'nin açıklamalarına da baktığımızda ''ben Lincoln'ü istemedim'' tarzında bir söylemi vardı. Zaten oynadığımız sisteme de baktığımızda Lincoln'lük bir sistem olmadığını görebiliriz. Nitekim o şampiyonlukta da Lincoln'ün elbette payı var ama o sezon tam bir hayal kırıklığıydı. Sonrasında ise yaşananları biliyoruz. Yeteneklerine falan lafım asla olamaz, hatta bizde güzel anılar da bıraktı ama yıldız futbolcu transfer ediliyorsa bu nokta atışı olmalıdır, ihtiyaca yönelik olmalıdır. Kewell gibi, Baros gibi, Keita gibi, Neill gibi.
Beşiktaş'ın yaptığı Quaresma transferi de nokta atışlı yıldız transferine bir diğer örnek. Üstelik ihtiyaç duyulan mevkiye alınabilecek en büyük futbolculardan birisi. Bu transferle beraber yıllar boyunca devam eden yıldız futbolcu ihtiyacını gideriyorsun, taraftarlara büyük heyecan veriyorsun, forma satışlarında patlama yapacak imkanı veriyorsun ve daha önemlisi takım içerisinde ihtiyaç duyulan bölgeye müthiş bir transfer gerçekleştiriyorsun. Bu açıdan Beşiktaş yönetimini kutlamak gerekiyor. Futbolcu iyi oynar, kötü oynar ayrı konu ya da ödediğin yıllık ücret falan çok fazladır. Bunların hepsi ayrı konu, burada alkışlanması gereken bir taşla iki kuş vurmaktır. Ayrıca bu transferle bereber Beşiktaş yönetiminin de vizyonunun büyüdüğünü görmek güzel. 8 milyon avro'luk Tabata'dan, 7.5 milyon avro'luk Quaresma'ya geçiş sağlandı.
Büyük transfer.. Bizimkilerin lincoln'e gösterdiği tahamülsüzlüğü beşiktaş quaresma'ya göstermezse büyük katkı görecektir.. Gerçeği lincoln olayı çok acayip.. borges'in söyledikleri fazla söze gerek bırakmıyor..
YanıtlaSilhttp://devrimderki.blogspot.com/2010/06/ustunel-lincoln-kavgasi.html