Türkiye'nin tartışmasız en iyi forvetlerinden birisi. Üstelik özellikleri normal bir forvetten beklentilerinizden daha fazla. Sistemin size el verdiği bütün varyasyonlarda oynatabileceğiniz, gol vuruşu mükemmel, teknik, hırslı ve güçlü bir futbolcu. Yani şampiyonluğa oynayan bir takımın mutlaka kadrosunda bulundurmak isteyeceği bir yapıda. Hatta o şampiyonluğa oynayan takımın da gelen başarılarda büyük katkısı olacak cinsten. Ama gelin görün ki, büyük katkı verdiği takımda bile en sevilmeyen futbolcular anketinde ilk sıralarda çıkabilen bir isim. Yani rakip takımları geçtim, kendi takım taraftarları açısından bile antipatik görülen, fazla sevilmeyen, hakkında sürekli sorunlar çıkarıyor diye haberler çıkan bir futbolcu. Bir bakıma farklı bir Lincoln sorunsalı. Gönül ister Necati Ateş'i tekrar büyük takımlarda görmek, bu takımlarda da yeteneklerini en iyi şekilde sergilediğini izlemek. Ama böylesine iyi bir sezon geçirdikten sonra ve bonservisi de olmamasına rağmen hala büyükler bu adamı istemiyorsa, zamanında Galatasaray bu adamı takımdan göndermek adına 40 takla atıyorsa, hepsini geçtim tam Kalli'nin istediği tarzda bir futbolcu olmasına rağmen Kalli'nin de gönderilecekler listesine yazdığı ilk isim oluyorsa, bu konuda bir sorun var demektir ve hatayı Necati'de bulmak gerekiyor.
Necati Ateş, İzmir'in Türk futboluna armağan ettiği futbolculardan birisi ve İzmir'in en önemli altyapısı durumundaki Altay'dan çıkma bir futbolcu. Altay'da çıkışını gösterdikten sonra ise Adanaspor'a geçti ve burada da 2.5 sezon boyunca forma giydi. Zaten Milli Takım'a ilk seçildiği ve büyüklere de göz kırptığı zamanlar o yıllara dayanıyor. Ama Uzanlardan sonra Adanaspor'un yaşadığı sıkıntılar neticesinde 2003/2004 sezonunun devre arasında Galatasaray'a geçti ve Galatasaray'da da 3.5 sezon boyunca forma giydi. Tabii ortalamalarına baktığımızda harika rakamlar görüyoruz. Mesela oynadığı dönemde Galatasaray'ın en golcü futbolcusu olmayı başardı, Gerets'le gelen şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu ve hırsıyla takımın ateşleyici güçlerinden birisiydi. Ama 2006/2007 sezonunda sık sakatlanması falan derken, o sezon istediklerini yapamadı ve takımın başına Kalli'nin gelmesinden sonra ise hazırlık kampının hemen ardından satış listesine konuldu.
Tabii böyle bir durum Necati'nin var olan piyasasını oldukça etkiledi. Çünkü o zamanlar Galatasaray'ın en değerli futbolcularından birisiydi ama bir anda satış listesine koymak piyasayı oldukça sarstı. Belki de Galatasaray'a geri dönerim, Ümit Karan'ın izinden giderim hesabı mı bilmiyorum ama Necati'nin Ankaraspor'a kiralık gitmesine oldukça şaşırmıştım. Ankaraspor'dan sonra ise İstanbul B.B'de ve Real Sociedad'da da kiralık oynadıktan sonra, herkese ben bittim izlenimini vererek Türkiye'ye geri döndü. Ben takasta falan kullanırız diye düşündükten sonra ise serbest bırakılarak {ya da başka bir anlaşma mı var bilmiyorum} Antalyaspor'a transfer oldu ve Necati'nin tekrar doğuşuna şahit olduk.
Şimdi ise Necati Ateş, Antalyaspor ile yeniden anlaşma imzalayarak ''kafam burada rahat'' imajını bizlere verdi. Gerçi benim için de üç büyüklerden ziyade, kendisini yeniden Antalyaspor'da görmek daha mutlu edecek. Çünkü Antalyaspor'u geçtiğimiz sezon başarılı olarak gördüysek bunda Necati'nin payı oldukça yüksek. Ayrıca en kötü durumda bile bu futbolcuya Antalyaspor sahip çıktığı için, böyle bir durumda takımdan ayrılmak olmazdı. Yine de, bu bütün futbol anlamında yeteneklerine rağmen ben Necati Ateş'i sevmedim, bir türlü kanım ısınmadı. Futbolunu izleyeyim, keyif versin ayrı konu ama benim takımımda oynamasın dedirtecek bir isim. Zaten Galatasaray'ın da bu futbolcuya en azından hazırlık kampında şans vermemesinden bile geçmişte yaşanan sorunların çok büyük olduğu sonucu ortaya çıkıyor. Yoksa Galatasaray'da böyle bir yeteneği es geçmek istemezdi ama bu da tam bir kumar olurdu. Şu durumda ise kumar oynayacak durumda asla değiliz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ya hocam, iyi guzel yaziyosun da su sorunsal kelimesini biraz daha az ve yerinde kullanirsan bence daha iyi edersin... selamlar!
YanıtlaSil