Almanya'nın İngiltere ve Arjantin karşısında oynadığı futbol ve aldığı skorlar resmen gövde gösterisiydi. Takımın genç yapısından tutun, sistemden çıkın, Mesut Özil & Müller'den tekrar giriş yapın ve her seferinde kusursuz bir Almanya göreceksiniz. Oyunun iki tarafında da oldukça iyiler ve birçok Alman futbolcuyu turnuva sonunda genelde yapılan en iyi 11 olayında kadroya yazacağız. Bu açıdan baktığımızda yarı finale kalan takımlar içinde şampiyonluğun en büyük adayı durumundalar. İspanya ise bana göre Euro 2008'in oldukça uzağında bulunuyor. Öncelikle sistem içerisinde büyük bir yanlış içerisinde olduklarını söylemem lazım. Del Bosque farkını yaratmak adına işleyen düzene kendi yorumunu ekledi ve kurulu düzen kör topal ilerlemeye başladı. Orta sahaya baktığımızda Xabi Alonso ve Busquets gibi iki defansif aksiyonu yüksek futbolcuyu bir arada görüyoruz ve bu da İspanya'yı kontrollü futbola itiyor. Durum böyle olunca da Iniesta sağ kanada, Fabregas kulübeye geçiyor, bunlara Torres'in de Hakan Şükür'ün 2002'deki gösterdiği gibi performansı eklenince David Villa kurtar bizi durumu var. David Villa'nın da maşallahı var, bana göre şu ana kadar turnuvanın en iyi futbolcusu olmayı başardı. Ama İspanya'nın oynadığı maçların ikinci yarılarına baktığımızda Fabregas'ın oyuna girmesi, David Villa'nın gerçek bölgesine geçmesi İspanya'yı ayakta tutuyor. Yine de temel felsefeleri olan pas futbolundan vazgeçmemeleri İspanya'nın en büyük artısı. Bir yanda sistemini iyi uygulayan, diğer yanda ise sistemini tam olarak uygulayamayan iki takımın mücadelesi olacak. Benim favorim her zaman olduğu gibi Almanya.
Turnuva öncesinde Uruguay'ın yarı final oynayacağını çoğu kesim tahmin bile edemezdi. Ama gösterdikleri sağlam ve dirençli performans Uruguay adını yarı finale kadar yazdırdı. Gerek tatlı sert futbolları, Forlan faktörü ve Tanrı'nın elinin yeni versiyonlarıyla Hollanda karşısına çıkacaklar. Ama biraz eksik. Çok önemli isimler sakat ve cezalı durumda. Bu açıdan Hollanda karşısında şansları oldukça zor. Yine de çok kolay lokma olacaklarını düşünmüyorum. Hollanda ise geçtiğimiz turnuvalara iyi başlayan, güzel futboluyla keyif veren ama bir noktadan sonra daha ileriye gidemeyen bir takım olmuştur. Bu turnuvada ise bütün maçlarını kazandılar ama müthiş futbol oynadıklarını, o alıştığımız Hollanda'yı izleyebildiğimizi söyleyemem. Ama Robben'in de ikinci turdan itibaren takıma katılması Hollanda'yı bir adım yukarı taşıdı. Ayrıca Sneijder, Kuyt gibi futbolcular da oldukça formda. Yaptıkları tek hata ısrarla Van Persie'yi tek santrafor oynatıyorlar ve güçlü rakip savunmalar arasında kaybolup gidiyor. Hollanda'yı taşıyan unsur ise o forvetin arkasında oynayan üçlü gibi görünüyor. Ayrıca savunma konusunda da çok iyi sinyaller verdiklerini söylemek güç ama Suarez'siz bir Uruguay da Hollanda savunmasını ne ölçüde yıpratabilir. Bana göre Forlan ve Robben kapışmasını izleyebileceğimiz bir maç olacak ama Hollanda bu maçta ağır favori.
Almanya'nın İngiltere ve Arjantin karşısında oynadığı futbol ve aldığı skorlar resmen gövde gösterisiydi. Takımın genç yapısından tutun, sistemden çıkın, Mesut Özil & Müller'den tekrar giriş yapın ve her seferinde kusursuz bir Almanya göreceksiniz. Oyunun iki tarafında da oldukça iyiler ve birçok Alman futbolcuyu turnuva sonunda genelde yapılan en iyi 11 olayında kadroya yazacağız. Bu açıdan baktığımızda yarı finale kalan takımlar içinde şampiyonluğun en büyük adayı durumundalar. İspanya ise bana göre Euro 2008'in oldukça uzağında bulunuyor. Öncelikle sistem içerisinde büyük bir yanlış içerisinde olduklarını söylemem lazım. Del Bosque farkını yaratmak adına işleyen düzene kendi yorumunu ekledi ve kurulu düzen kör topal ilerlemeye başladı. Orta sahaya baktığımızda Xabi Alonso ve Busquets gibi iki defansif aksiyonu yüksek futbolcuyu bir arada görüyoruz ve bu da İspanya'yı kontrollü futbola itiyor. Durum böyle olunca da Iniesta sağ kanada, Fabregas kulübeye geçiyor, bunlara Torres'in de Hakan Şükür'ün 2002'deki gösterdiği gibi performansı eklenince David Villa kurtar bizi durumu var. David Villa'nın da maşallahı var, bana göre şu ana kadar turnuvanın en iyi futbolcusu olmayı başardı. Ama İspanya'nın oynadığı maçların ikinci yarılarına baktığımızda Fabregas'ın oyuna girmesi, David Villa'nın gerçek bölgesine geçmesi İspanya'yı ayakta tutuyor. Yine de temel felsefeleri olan pas futbolundan vazgeçmemeleri İspanya'nın en büyük artısı. Bir yanda sistemini iyi uygulayan, diğer yanda ise sistemini tam olarak uygulayamayan iki takımın mücadelesi olacak. Benim favorim her zaman olduğu gibi Almanya.
Turnuva öncesinde Uruguay'ın yarı final oynayacağını çoğu kesim tahmin bile edemezdi. Ama gösterdikleri sağlam ve dirençli performans Uruguay adını yarı finale kadar yazdırdı. Gerek tatlı sert futbolları, Forlan faktörü ve Tanrı'nın elinin yeni versiyonlarıyla Hollanda karşısına çıkacaklar. Ama biraz eksik. Çok önemli isimler sakat ve cezalı durumda. Bu açıdan Hollanda karşısında şansları oldukça zor. Yine de çok kolay lokma olacaklarını düşünmüyorum. Hollanda ise geçtiğimiz turnuvalara iyi başlayan, güzel futboluyla keyif veren ama bir noktadan sonra daha ileriye gidemeyen bir takım olmuştur. Bu turnuvada ise bütün maçlarını kazandılar ama müthiş futbol oynadıklarını, o alıştığımız Hollanda'yı izleyebildiğimizi söyleyemem. Ama Robben'in de ikinci turdan itibaren takıma katılması Hollanda'yı bir adım yukarı taşıdı. Ayrıca Sneijder, Kuyt gibi futbolcular da oldukça formda. Yaptıkları tek hata ısrarla Van Persie'yi tek santrafor oynatıyorlar ve güçlü rakip savunmalar arasında kaybolup gidiyor. Hollanda'yı taşıyan unsur ise o forvetin arkasında oynayan üçlü gibi görünüyor. Ayrıca savunma konusunda da çok iyi sinyaller verdiklerini söylemek güç ama Suarez'siz bir Uruguay da Hollanda savunmasını ne ölçüde yıpratabilir. Bana göre Forlan ve Robben kapışmasını izleyebileceğimiz bir maç olacak ama Hollanda bu maçta ağır favori.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder