Günümüzün pivot santrafor tanımı da değişti. Eskiden boyu uzun, sadece hava toplarında hakim futbolculara pivot santrafor deniliyordu. Şimdi ise yine boyu uzun ama hava topları haricinde de birçok özelliği beraberinde bulunduran santraforlara pivot santrafor deniliyor. Artık futbol çok gelişti, bir futbolcuda birçok özellik aranır oldu. Bu pivot santrafor için de günümüzün en iyi örneği Ibrahimoviç'tir. Kendisi kağıt üzerinde pivot santrafor ama repertuara baktığımızda çok önemli özellikler var. Teknik, hız, bitiricilik, hava toplarında hakimiyet, güç ve diğerleri. Hakan Şükür de pivot santrafordu ama onun belli özellikleri ön plana çıkıyordu. Hakan Şükür hava toplarında iyiydi, top rakibe geçtiğinde pres yapıyordu ama diğer özellikleri çok üst düzeyde değildi. Bu yüzden Mehmet Batdal için Hakan Şükür örnekleri yerine Ibrahimoviç örneği vermemiz gerekiyor. Belki Hakan Şükür'den bu yana doğan açığı kapatmak için geldi ama özelliklerine baktığımızda bir çakma Ibrahimoviç profili görüyoruz.
Son zamanlarda futbol yorumcularının söyledikleri arasında ''bir uzun boylu pivot santraforun kadroda bulunması gerekiyor, maçın belli anlarında şişirilen toplarda rakip savunmayı rahatsız edecek bir futbolcu lazım'' gibi söylemler var. Bu da A planı, B planı gibi tartışmaları beraberinde getiriyor. Geçtiğimiz sezon Rijkaard adına en çok yapılan eleştiri ''Rijkaard'ın B planı yok'' tartışmalarıydı. Bu da Rijkaard'ın ne olursa olsun sistemimden vazgeçmemesinden kaynaklandı. Yani 4-3-3 başlamışsa, sistemde oynama yapmadan futbolcuların yeri değiştirilerek sonuca gitmeye çalışıldı. Örneğin çift forvete dönmek yerine, Baros'un yerine Nonda'nın oyuna girmesi gibi. Ama Barcelona'nın da böyle oynadığını görüyoruz. Onlar da geçtiğimiz sezon bir santrafor çıkardığında yeni bir santrafor oyuna koydu, sistemi asla değiştirdiğini görmedik.
Benim eleştirdiğim konu ise geçtiğimiz sezona sadece iki santraforla girilmesiydi. Bunun acı sonuçlarını da sezon içerisinde yaşadık. Bu sistemde elde en en az 3 santraforun bulunması lazım ama birbirinden farklı özellikte santraforlar olmalı. Özellikle biri de uzun boylu, pivot santrafor diyebileceğimiz cinsten. Çünkü geriden uzun toplar atıldığında bunları karşılayabilecek bir santraforun varlığı çok önemli. Ama bu santraforda da esktra özellikler bulunmalı, sadece hava toplarında hakim olmamalı. Oynadığı takım iyi futbolu hedefleyen, pas futbolu oynamaya çalışan bir takım. Mehmet Batdal bu açıdan çok önemli bir transfer. Yukarıda da dediğim gibi, kendisi bir çakma Ibrahimoviç. Hava toplarında da hakim, tekniği de iyi, ayrıca ekstra şut özellikleri var. Ekstra şut derken de beklenmedik bir anda atılan ilginç şutlardan bahsediyorum. Ama onun da eksik yönleri çok tabii. Çok güçlü bir futbolcu olduğunu söyleyemem, ya da sürati çok iyi değil. Yine de güzel bir alternatif, zaten amaç da Baros'a alternatif yaratmak. Takıma da ekstra repertuar eklemek.
4 Temmuz 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder