Toldo'nun Vedası

Neden saçların beyazlamış arkadaş demiştim. Julio Cesar yüzünden olmalı. Çünkü o geldi ve resmen mertlik bozuldu. Sadece Toldo'dan formayı kaptı diye de değil, Buffon'un elinden de en iyi kaleci unvanını eline geçirdi. Üstelik bunu ben demiyorum, Buffon kendisi söylüyor. Ama bu durum bile Toldo'ya duyduğum saygıyı asla değiştirmez. Gerçi Toldo'da Buffon mağluplarından. Yıllarca İtalya Milli Takım kalesini birlikte taşıdılar ama Toldo her zaman Buffon'un bir adım gerisinde oldu. Oluyor arada böyle durumlar. Hangisini oynatsan diğerine yazık edeceğin ama mecbur kaldığın anlar. O an işte teknik direktör olmak istemem, Buffon'a kaleyi verdiğimde Toldo'nun yüzüne asla bakamam. Yine de Toldo sıfır ego, bu durumu asla kafaya takmadı ve yoluna devam etti. Aklıma da bir anda Tsubasa günleri geldi, Wakabayaski ve Wakarimasu çekişmesini hatırladım. Her ikisi de çok değerli eldivenleriydi ama Wakarimasu her zaman Wakabayashi'nin bir adım gerisinde kaldı. Bu durumda onu çok üzmesinin yanında, ego anlamında patlamasına sebep oldu ve Wakabayashi'nin arkasında yedek kalmak istemediğinden bu durumu sürekli sorun yaptı. Buffon & Toldo ikilisi de biraz buna benziyor ama Toldo'nun böyle sorunlarını hiç görmedik.

Buna rağmen Euro 2000'de Buffon'un sakatlığında turnuvada İtalya kalesini Toldo korudu ve o İtalya finale kadar yürüyüp, son anda şampiyonluğu kaybetmişti. Tanrı'nın adaleti de biraz burada ortaya çıkıyor, Toldo'ya da böyle büyük bir şampiyonada takımını sırtlama imkanı verdiği için. Toldo'nun kariyerinde de Fiorentina macerasını asla unutamam. Çok güzel günler yaşadı, harika işler yaşadılar ama Fiorentina'nın dağılması onu İnter'e götürdü ve orada da çok farklı bir efsane olmayı başardı. Taa ki Julio Cesar gelene kadar. İşte bu Toldo, 38 yaşında futbolu bırakmaya karar verdi ve eldivenlerini asıyor. Tabii futbolun içerisinde kalmak, Inter için çalışmak şartıyla. Ben Julio Cesar'ın bugünlere gelmesinde Toldo'nun payını çok büyük görüyorum.