Beşiktaş'ın Pizen ve Villarreal maçlarına baktığımda gözü direk kalecilere dikiyorum. Hakan Arıkan ve Cenk Gönen gerçekten çok iyi iki kaleci olmasının yanında, bizleri kıskandıracak cinsten. Bizler hala Ufuk Ceylan oynasın, çünkü paslanıyor diyoruz, aslında bu görüşte doğru ama görünen bu sezonu Aykut Erçetin'le geçirecek olmamız. Bu yüzden de Beşiktaş'ın kaleci rotasyonunu kıskanmamak elde değil. Üstelik daha Rüştü Reçber gibi büyük bir tecrübe de gelecek. Villarreal gibi güçlü bir ekip karşısında da sanki 40 yıllık Beşiktaşlımış gibi oynayan Cenk maçın adamı oldu. Benim kalecide aradığım ilk özellik güven vermesidir, top sizin kalenize geldiğinde korkmayacaksınız. Cenk Gönen de bu güveni veren, çok yetenekli bir kaleci. İnanın geçtiğimiz sezon Denizlispor'da sezonu nasıl yedek tamamladığını anlamak güç. Özellikle maçın ilk 5 dakikasına baktığımızda Villarreal'in tempoyu kurduğu ve seri pozisyonlar bulduğu anlar yaşandı. Üstelik pozisyonlarda ardı ardına geliyor, yani kaleci bir topu kurtardıktan sonra direk ikinci pozisyonla karşılaşıyor. Bu durumda da yeteneğin yanında, güvenin ön plana çıktığını görüyoruz. Hakan Arıkan'ı övüyorduk ama Cenk Gönen'e daha büyük övgüler göndermek lazım.
Ernst'in gelişini hatırlayalım. Ayağının tozuyla ilk maçında fark yaratarak, yarım devrede takımın yaptığı çıkışın bir numaralı halkasıydı. O işin defansif yönünü üstlenmişken, yanında da beyin misali oyunun iki yanını başarıyla oynayabilen bir Cisse yarattı. Yarattı dememin sebebi ise Ernst'den önce Cisse gönderilecek bir futbolcuydu, çünkü Cisse'den Ernst'in yaptıkları beklendi. Ama Cisse kendi mevkisine kavuşup, yanında da Ernst gibi sağlam bir orta sahayla oynayınca farkını ortaya koymuştu. Geçtiğimiz sezon başında ise Cisse'nin gözden çıkarılıp Fink'e yönelmek en büyük hataydı. İşte bu yüzden orta sahada top hakimiyeti yüksek, lider bir futbolcunun önemi arttı ve Guti transferi gerçekleşti. Guti için ilk maçıydı, beklentileri yüksek tutmamak gerekir şeklinde söylemlere katılmam. Guti, görmüş geçirmiş ve büyük tecrübeler kazanmış bir isim. O da yanında Fink olmasına rağmen ilk maçda farkını yarattı. Özellikle attığı paslar inanılmaz ve o paslar Nihat, Quaresma ve Bobo gibi hücumcuları bolca besler. Her ne kadar Bobo tam olarak güvenebileceğimiz bir santrafor olmamasına rağmen, Beşiktaş şu görüntüsüyle bile çoğu maçta 3-4 golü rahatlıkla bulur. Bir de Ernst'in takıma katılması savunma anlamında da Beşiktaş'ı ileriye taşıyacaktır.
Beşiktaş'ın sorunu savunmada ve beklerin hücuma verdiği katkıda gibi görünüyor. Ernst'in yokluğu orta sahada bir zayıf karın yarattı ve Ferrari & Zapo'nun dengesini oldukça bozdu. Villarreal'de aldığı her topta hızlı çıkarak inanılmaz pozisyonlar yakaladı. İkinci yarıda ise Ersan Gülüm'ün oyuna girmesi takıma biraz daha sertlik kazandırmasının yanında, Ferrari'yi de kendine getirdi. Ama asların kenara çekilip, yedek oyuncuların oyuna girmesiyle de beraber güç dengesi yine altüst oldu ve 2-0'dan maç 2-2'ye geldi, hatta Villarreal öne bile geçebilirdi. Yine de Beşiktaş'ın hücum anlamında iyi sinyaller verdiğini ve oynadıkları futbolun keyif verdiğini söyleyelim. Guti'nin attığı uzun paslar Nihat ve Quaresma gibi hızlı, teknik ayakları bol miktarda gol pozisyonuna sokar. Daha bunun Holosko, Tabata gibi isimleri de var. İş takım savunmasını oturtmakta. İbrahim Toraman'ın gelmesi bir ölçüde rahatlama getirir ama bu maçta da gördüğüm Sivok büyük eksiklik olacak.
8 Ağustos 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Burak Eren bildiğim kadarıyla, Cenk disiplinsiz davranışları yüzünden yedek kalmıştı Denizlispor'da.
YanıtlaSilBöyle bir kaleci varsın olsun disiplinsiz olsun. Geçen sezon Denizli'nin durumu ortada.
YanıtlaSilCenk'i seyreden her G.Saray'li kiskanmistir eminim. Ki bu adam 3. Kaleci. Hos ben Emirhan'in da Aykut kadar oynayacagina eminim ya neyse...
YanıtlaSilBurak bildiğim kadarıyla Cenk çok istikrarsız bir kaleci. Ben de Villeral maçında beğendim ama biraz umursamaz tavri var bu adamın. En azından Denizli'de vardı. Umarım Beşiktaş'ın kalesini devralır ve, Yaşlı Rüştü'den 8'lik Hakan'dan Actionman Volkan'dan kurtuluruz.
YanıtlaSilAykut'tan söz bile etmiyorum. Hayrettin 2.
oskur