
Musafa Denizli'nin maç öncesinde kadro tercihini tahmin etmek çok zordu. Belirli bir 11'in ötesinde her maç farklı 11'ler, beklenmedik tercihler görebilirdik. Şimdi ise aynı durumu Schuster yaşıyor. Ama onun mazereti var, çünkü hala Beşiktaş'ı tanıma evresinde ve kadrodaki yabancı sorunsalı da bu tip rotasyonlara gitmesine olanak tanıyor. Bizler sezon başında kafadan şu adamlar gider şeklinde yorumlar yapıyorduk ama Schuster bütün futbolculara şans vererek, onları görerek bu kararı alacak olması olumlu bir durum. Mesela sezon başında Zapo'nun takımdan ayrılmasına kesin gözüyle bakmamıza rağmen, bugün takımın bankolarından birisi oldu. Aynı şekilde Tabata, Delgado gibi futbolcular şans dahi bulamaz derken sürekli rotasyonun içerisinde yer alıyor. Tabii aynı rotasyon yerli futbolcular için de geçerli ama gündemin sürekli yabancı futbolcularda tutup, yerli kalitesine aynı özen gösterilmediğinden, yerli rotasyonu açısından olumlu işler var demek güç.
Schuster'in bu rotasyonunu övmeme rağmen, sistem anlamında yanlış işler yaptığını düşünüyorum. Hücum futbolunu seven ve ortaya kaliteli bir futbol koymak isteyen bir teknik adam karşımızda ama savunmanın çok önde kurulması, tek ön libero ile sahaya çıkılması beraberinde büyük risk getiriyor. Savunma ön tarafta da kurulunca doğal olarak ofsayt taktiği kullanılmaz zorunda ve bu durum zorluk derecesi düşük ekiplere karşı {HJK Helsinki gibi} iş yapar ama İBB karşısında ise kötü sonuçlar doğurur.

HJK Helsinki maçında bile Beşiktaş son dakikada golü yiyebilirdi ve skor 2-1'e gelip, rövanş için sıkıntı doğardı. Hem de tek kale oynadıkları, inanılmaz pozisyonlar kaçırdıkları bir maçta. Ön tarafta etkili bir santrafor olmadığından ve eldeki tek alternatif Bobo da tribüne çıkartıldığından IBB karşısında gol vuruşu bakımından Beşiktaş çok yetersiz kaldı. Holosko sırtı dönük oynayamayan, dikine oynamayı seven bir futbolcu. Holosko da bu özellikleriyle çok iyi bir kanat oyuncusu ama asla tek santrafor oynayamaz. Durum böyle olunca kenardan gelen ortalarda yetersiz kaldı, sağ kanatta Hilbert ve Nihat gibi isimlerinde beklenen etkiden uzaklaşması bütün yükü Quaresma'nın sırtına yükledi. Ama Quaresma öyle kudretli bir futbolcuki, yine inanılmaz işler başardı diyebilirim ama yeterli desteği alamadığından Beşiktaş'ı taşıyacağı nokta bir yere kadar.
Ayrıca diğer bir sorun ise orta sahada Ernst'in yanında doğru futbolcunun kullanılmaması. Bu sistemde Ernst tek başına yine mücadelesini ortaya koyar ama tek başına bir yere kadar. Hücum hattın zaten savunmaya yardımcı olmuyor. Ernst'in yanında da Delgado, Tabata gibi isimleri deneyince rakibe orta sahayı hızlı geçip, rakip savunmanın arkasına kaçırılan futbolcularla çok etkili olma imkanı tanınıyor. Zaten savunmanı da ön tarafta bekletiyorsun ve Ferrari, Ersan Gülüm stoper tercihlerin. Ferrari'nin de eski halinden uzaklaştığını belirtelim. Böyle olunca rakip her hızlı atağında pozisyon bulabilir. Beşiktaş'ın şu ana kadar oynadığı bütün resmi maçlara bakınca da bu sorunu görüyoruz. Bu yüzden Ernst'in yanında mutlaka Necip'in oynaması, hatta Guti'yi de ekleyip bu üçlüyü sahaya sürmek gerekiyor. Her üç isim de oyunun iki yönünü oynayan, direnç gücü yüksek futbolcular. Ama bu üçlüyü de sahaya sürdüğünde, kulübede bu üçlüyü yedekleyebilecek bir orta saha futbolcusu kalmıyor. Sadece Fink vardı ama onun da sözleşmesi dondurularak yanlış bir hamle geldi. Bu yüzden bir an önce Delgado ile yollar ayrılıp, Fink'e takım içerisinde yer açılmak zorunda.

Bu savunma sıkıntısı ise Beşiktaş'ın ilerleyen haftalarda canını sıkacak. Yönetim ısrarla hücumcu transferi yapıyor ve bu güzel kadronun savunma hattı yüzünden başarısız olmasını istemem. Sivok'un da sakatlığından sonra defansta topu oyuna iyi sokan, önde kurulan savunmada önemli işler yapacak bir savunmacı kalmadı. İbrahim Toraman bekleniyor ama bu savunma kurgusunde neler yapacağını bilmiyorum. Ayrıca takımın önemli bir sağ bek sıkıntısı da oluştu ve Toraman bu bölgede tercih edilebilir. Bakalım Schuster, bu işin içerisinden nasıl çıkacak. Ben sistemimden ödün vermem de diyebilir ya da takımı Türkiye şartlarına göre de ayarlayabilir. Bu futbol güzel ama istikrarsız bir yapısı var. Bir maç 3'de atarsın, 4'de yersin. Üstelik hala beklenen santrafor transferi de gerçekleşmediğinden gol yollarında sıkıntı yaşaman doğal. Gündem ise hala Robinho ve Beşiktaş'ın aradığı santrafor Robinho mu bilmiyorum. Holosko'ya sırtı dönük oynayamıyor derken, Robinho sırtı dönük hiç oynayamaz. Hızlı ve dikine oynayan bir hücum hattında ise harikalar yaratır. Ama bu transferinde soru işareti, oyuncuya ödenecek büyük paralar. Bonservisten tutun, yıllık ücrete kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder