2002 Münih Avrupa Atletizm Şampiyonasına gittim bir anda. Şampiyona öncesinde beklentiler Süreyya Ayhan'ın altın madalya alması yönünde değildi ama 2002 yılına gelene kadar gösterdiği potansiyel ve yaptığı derecelerle birgün şampiyon olacağını belli ediyordu. 1500 metre finaline ise geldiğimizde önde götürdüğü yarışta son anda Szabo tarafından geçilebilirdi ama Süreyya altını almayı başarıp, Türkiye adına bir ilke imza atmıştı. Sonraki zamanlarda ise Süreyya Ayhan'ın yolu açılarak çok önemli bir sporcu oldu {yaşanan olaylara ve spordan kopuşuna kadar}.Son yıllarda ise Türkiye atletizminin felsefesi ezber bozmaktır. Bildiğiniz gibi ülkemizde genellikle uzun mesafe yarışlarına yatırımlar yapılır ve sprint yarışlarında değil yarı final koşmak, yarıştıracak sporcu bulmakta bile sıkıntı yaşıyoruz. Ancak Avrupa Şampiyonaları'na 1-2 sporcu getirirdik ama onlarda serilerinde sonuncu olarak elenirlerdi. Nevin Yanıt'ın ise bozduğu ilk ezber bu yönde oldu. 100 metre engelli gibi bir dalda {çalıştığı zor şartları da göz önüne alarak} yıllardır kendini geliştiriyor ve katıldığı her şampiyonada iddiasını ortaya koyuyor. Bu yıla kadar yarı finali geçmişliği yoktu ama o yine de iddiasından hiçbir zaman vazgeçmedi, inatla savaştı, bu yıl da çalışma koşulları düzenlenince bir anda büyük bir aşama kaydetti diyebilirim.
Zaten bu yıl katıldığı bütün yarışmaları kazanıyor ve sürekli Türkiye rekorunun geliştiğini görüyoruz. Böylesine bir form yakalamışken de Avrupa Şampiyonası öncesinde çok iddialı bir konuma gelmişti. Beklentiler aslında final koşmasının başarı olacağı yönündeydi ama seçme serilerinde yakaladığı zamanlara bakınca bir anda madalya umudu doğdu. Önce yarı finalde 12.71 ile Türkiye rekorunu kırdı, finalde ise 12.63 gibi çılgın bir derece elde etti. Şu an kesin olan Nevin Yanıt'ın bu dereceninde üzerine çıkabileceği ve her geçen yarış biraz daha potansiyelinin üzerine koyacağıdır. Çok yetenekli, azimli, yürekli bir atlet. Kesinlikle de Türkiye'nin açık ara en önemli atletidir. Çünkü yatırım yapılmayan bir dalda kendi çabalarıyla varolması, kısıtlı imkanalarıyla başarıya koşması onu çok değerli kılıyor.Süreyya Ayhan'da Avrupa Şampiyonu olduğunda 24 yaşındaydı ve Nevin Yanıt'da Avrupa Şampiyonluğunu 24 yaşında yakaladı. Şimdiki hedef 12.60'ın da altına inmek olacaktır. Benim gözlemlediğim Nevin Yanıt'ın iyi start aldığı, engelleri çok seri geçtiği ama engeller bittiği an sprintini geliştirmesi gerektiğidir. Bu yarışta çok iyi start aldı ama yarışın sonlarına doğru gücü biraz daha aşağıya düşmeye başladı. Eğer 12.60'ın altına inip 12.55'lere doğru gelebilirse Dünya ve Olimpiyat şampiyonluğu içinde en büyük adaylardan birisi Nevin Yanıt olacaktır. Onda bu azim varken bunu da başaracağına kesinlikle inanıyorum. Atletizmde ezber bozmaya devam, bu ülkeden sprinterde çıkarmış, hem de böyle teknik bir dalda...
İzlemeye doyamayanlar için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder