Türkiye'nin ve Çin'in grupta yerlerini garanti altına almaları bu maçı tamamen bir formalite havasına soktu ve oynanan basketbola da baktığımızda bunu gördük. Her iki takımda önemli oyuncularını dinlendirmek amaçlı oynatmadılar veya az süreler verdiler ve ortaya seyir zevki yüksek ama mücadele gücü çok düşük bir maç çıktı. Bunun sebebi de Türkiye'nin kadro kalitesinin Çin'in çok üzerinde olmasıdır. Çin'in oyun düzeyi daha çok şuta dayalı ve çok fazla şut kullanıyorlar. Organize hücumlarla geldiklerini grup maçlarında da pek görmemiştik, aksine şuta dayalı bir sistemleri var. Önemli oyuncuları da az süre alınca doğal olarak şut yüzdeleri inanılmaz düşük oldu ve buna Türkiye'nin maçın formalite havasında olmasına rağmen yaptığı baskılı savunma eklenince böyle bir fark oluştu. Tabii bir de buna iyi bir savunma takımı olmamız ve iyi savunma yaptığımızda hücumlarımızın verimli olduğu sonucunu eklemek lazım. Sinan Güler, Barış Ermiş ve Cenk Akyol bu baskılı savunmayı iyi yaparak, Çin'in zaten organize olmayan yapısını tamamen bitirdiğini gördük. Bunun beraberinde de çok fazla top kapıp, gerçekleşen hızlı hücumlarda Ömer Aşık, Oğuz Savaş ve Semih Erden'i iyi beslememiz skor farkını ortaya çıkardı. Ayrıca uzunlarında Çin pota altını gerek hücumda, gerek savunmada tamamen domine ettiğini söylemek lazım. Ama hepsinin ötesinde müthiş Ankara seyircisine böyle bir galibiyetle veda etmek, galibiyet alışkanlığını korumak ve böylesine bir maçta bile doğruları kaybetmemek en güzeli oldu.TÜRKİYE: 87 - ÇİN: 40
Salon: Ankara
Hakemler: Carl Jungebrand (Finlandiya), Pablo Alberto Estevez (
Türkiye: Cenk 6, Sinan 9, Oğuz 20, Ömer Aşık 17, Hidayet 5, Barış 9, Semih 18, Ender 3
Çin: Yu 9, Zhang 4, Guo , Su 4, Zhou 4, Ding 4, Jin , Sun 15
1. periyot: 15-6
Devre: 39-13
3. periyot: 66-25
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder