Cana bu yüzden lazım. Takım geriye düştüğünde, futbolcuları kendine getirecek isim sayımız çok az. İlk 11'e baktığımda Kewell, Neill ve Cana bu isimler. Kewell zaten canının derdine düşmüş, takım pivot santrafor misali Kewell üzerinden oynamaya çalışıyor ve o da rakip savunmayla boğuşmakla meşgul. Neill desen henüz 30. saniyede ruh haline büyük darbe yemiş ve kendisini birilerinin eski hale getirmesini bekliyor. Bu durumda bir tek Cana kalıyor ama ne Ayhan ne de Barış Özbek oyundan çıkıyor, maçın 30. dakikasında Cana'yı oyundan alıyorsun ve orta sahanı yol geçen hanı yapıyorsun. Cernat da elini kolunu sallaya sallaya geliyor. Hep diyorum, olayın yabancı kontenjanıysa gerekirse Kewell otursun ama Cana oynasın ama olayın kontenjan olmadığı ortada. Umarım Lorik Cana küstürülmez, inanın daha iyisini bulacağımızı sanmıyorum. Rijkaard'ın neden Cana'ya güvenmediğini de öğrenmek lazım.
Cana'nın transfer haberini öğrendiğimizde ilk olarak hırs, mücadele, agresiflik, lider gibi kavram karmaşası içerisine girmiştik. Çünkü Cana beraberinde birçok kavramı takıma getirecekti. Orta sahası pas aksiyonunda etkili olmadığı kadar, mücadele gücü düşük olan Galatasaray'a yeni bir ruh getirmesini bekliyorduk. İlk etapta hazır değil gibisinden söylemler yayıldı ama sonuçta bu futbolcu Dünya Kupası oynaması, ayrıca da zamanında yapılan bir transfer olarak tarihe geçti. Hazırlık kampının başından itibaren takımda yer aldı, hazırlık maçlarında oynadı ve uyum sürecini de çabuk atlattı diyebilirim. Yine de fizik olarak hazır değil dendi eyvallah dedik, sonra yabancı kontenjanı dendi bir nebze tamam dedim ama Karabük maçında 30. dakikada oyundan alınmasına ise anlam veremedim. Cana'nın zaten çıkarkan surat ifadesi ortada, bu tip savaşçı futbolcuları böylesine hamleler kaybeder, bir noktadan sonra futbolcunun bütün agresifliği gider. Bize ise İstanbul BŞB maçında gördüğümüz gibi agresif, savaşan ve takım arkadaşlarını yönlendiren isimler lazım.
Karabükspor maçında Cana değil de Ayhan veya Barış Özbek'in oyundan alındığını düşünün. Sizce neler değişirdi, takım yine aynı durumda mı olurdu yoksa 75. dakikadan sonra gösterdiği mücadeleyi biraz daha erken göstermeye mi başlardı. Ya da son haftalarda temel özelliği rakibi durdurarak kazanmak olan takım maç 2-0'a geldikten sonra rakibe daha fazla pozisyon imkanı tanır mıydı? Benim cevaplarımın hepsinde Cana'nın hangi şartta olursa olsun sahada olması var.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Dediklerine katılmakla beraber Cana'yı çıkarmak için Rijkard'ın o dakikada geçerli sebepleri vardı diye düşünüyorum.Cana kampa birkaç gün geç olsa da katıldı kilom var dedi birkaç haftaya hazır olucam dedi 7 hafta oldu lig başlayalı,ondan önce Avrupa maçları vardı ve görünen o ki hala hazır değil.Kendide yaptıklarına şaşırıyor sahada bunu bakışlarından,hareketlerinden anlayabiliyoruz.He bu haliyle bile ilk 11de oynar,oynamalı,takımın ihtiyacı olduğu da doğru ama bi haller var üzerinde..
YanıtlaSilValla bu soruları bize değil teknik direktöre sormak lazım. Hoş ya "milli maç temposundan dolayı dinlendirdim" ya da "kendisi hissetmese de bir sakatlığı vardı riske etmemek için oyundan aldım" tadında birşeyler söyleyecektir ya neyse...
YanıtlaSilbu takımın yeni bir kana ihtiyacı var güzel bir temizlik olmadıktan sonra ne desek boş oyuncular kendi bildikleri okuyor
YanıtlaSilGörkem'e katılıyorum. Ters giden bir şeyler var kendi de farkında, umarım artık düzelir, 2 haftadır ilk 11 başlatan Rijkaard'da formayı vermeye devam eder.
YanıtlaSil