Kewell'ın Etinden, Sütünden Mantığı

Adnan Polat, hocamız santrafor istemedi ama biz yine de ligin devre arasında genç bir santrafor transfer etmek istiyoruz tarzında açıklamalar yapsın dursun, biz bunu yemiyoruz. Aynı söyleşinin bir bölümünde de Fatih Tekke ile görüştüklerini ama anlaşamadıklarını açıklamıştı. Demek bir santrafor arayışı vardı ama gerçekleştirilemedi. Geçtiğimiz sezon Baros'un alternatifinin olmaması bizlere ne gibi sonuçlar doğurdu gördük, bu yılda sanırım aynı film vizyona girmiş. Üstelik bu sefer Baros'un alternatifi Mehmet Batdal. Yani alternatif ne ölçüde Baros'un yerini doldurur, bu da soru işareti. Benim bildiğim tek santraforlu bir sistemin varsa, elinde üç tane santraforun olur. İlk 11 oynattığın adamın tarzında bir yedek bulundurursun, bir de Mehmet Batdal gibi pivot santrafor ya da hızlı, tavşan forvet dedikleri tarzda bir adam bulundurursun. Biz de Kewell'ın etinden, sütünden misali gerekli alternatifleri yaratmamaya devam ediyoruz. Sanıyoruz, birisi sakatlandığında ve o bölgede ihtiyaç bulunduğunda Kewell gelir, forma giyer. Zamanında stoper de oynattık, şimdi santrafor da oynatıyoruz. Hatta uzun süre sağ açık olarak bile denedik. Kewell ses çıkarmaz ayrı konu ama sen bu futbolcuyla sözleşme yenilememe adına taklalar at, sonrasında da taraftar baskısı öne çıksın ve ağam, paşam de. Kewell bizim ağamız ve paşamız, en çok sevdiğimiz futbolcu ama yönetimin böyle bir söylem kullanmaya hakkı yok.

Şu santrafor konusuna geri dönersek Beşiktaş'a imrenmemek elde değil. Bobo, Holosko, Nobre, Nihat ve Fatih Tekke gibi forvetleri var. Nobre'yi ne kadar eleştirirsek eleştirelim, adam sonuçta forvet ama bize baktığımızda adı forvet olan bir futbolcumuz şu an yok. Böyle olunca da bütün yük Baros'a biniyor ve sık sakatlıklar yaşıyor. İyiki Baros'la şimdiden sözleşme yenilendi, eğer bu durum sene sonuna kalsa ve Baros takımdan ayrılsa neler yaşardık bilemiyorum. Bu takıma devre arasında en acilinden santrafor transferi gerekiyor, artık Emenike mi gelir yoksa Drogba mı bilmiyorum.