

Ben Hagi'nin Mehmet Batdal'ı oynatacağını düşünenlerdendim. Çünkü Fenerbahçe savunması oturmuş ve özellikle yerden oldukça güçlü. Ama sürekli yüksek atılacak toplarda uzun boylu bir santraforla uğraşmak zorunda kalmaları Yobo ve Lugano'yu zorlayabilirdi. Geçtiğimiz sezon Servet Çetin ve Gökhan Zan'ın Kazım Kazım karşısında yaşadığı durum gibi. Ama Hagi Pino'yu forvet olarak sahaya sürerek önceliğinin kontra ataklarla çıkmak olduğu mesajını verdi. Oysa maça baktığımızda Galatasaray özellikle ilk yarıda seri pas yapan, topa sahip olan, çok fazla doldur boşalt yapmadan ayağa oynadı. Bu da gerek oyun gerekse pozisyon hakimiyetini bize verdi. Pino'nun Yobo ve Lugano ile mücadelesinde çok yıprandığını düşünüyorum, sonuçta iki tane güçlü stopere karşı oynuyorsun ve senin temel silahın güçten öte süratin. Bu süratli ve teknik yapısıyla da pozisyonlar içerisine girdi, sıklıkla şut denedi ve Galatasaray'ı hücumda tutan temel unsurdu. Maçın son 10 dakikasında Fenerbahçe bütün riskleri göze aldığında da bulduğu açık alanlarda çok etkili oldu diyebilirim.

Galatasaray savunması son maçlarda evlere şenlikti. Çok fazla pozisyon veriliyor, mücadele gücü hemen hemen yok ve Ankaragücü maçında da Neill'in de yokluğunu ekleyince ortaya nasıl bir tablo çıktığını görmüştük. Fenerbahçe ise Niang ve Dia'nın giderek forma girmesi, bir de bunlara son maçta Stoch'un eklenmesiyle beraber ikili oyunları çok iyi yapan ve bununlar beraber çok fazla gol atan konumdaydılar. Bu maçta Niang, Stoch, Dia üçlüsüne Alex'i de eklediğimizde ortaya durdurulması güç bir hücum hattı çıkıyordu ama Alex'in oynaması demek Fenerbahçe'nin orta sahada bir eksik oynaması demekti ve Hagi'nin de Cana, Sarp, Ayhan tercihlerine Elano ve Misimovic'in de savunmada sıklıkla yardım etmeleri orta saha üstünlüğünü Galatasaray'a getirdi. Durum böyle olunca da Alex istediği topları alamadı ve Fenerbahçe fazla organize olamadı. Bu durumda da ortaya kalan tek seçenek Stoch ve Dia'nın kanatlardan getirdiği toplarla, Niang'ın bireysel yeteneklerine kaldı ama Galatasaray savunması bunu da çok iyi kapattı. Hagi'nin maç öncesinde Sabri ve Hakan Balta'ya fazla hücuma çıkmayın uyarısı verdiği ortada. Bekler çok kontrollü oynadı ve Fenerbahçe kanatları rahat nefes alamadı. Bir de buna Neill'in Niang üzerinde uyguladığı güçlü baskıyı eklediğimizde Fenerbahçe hücumu hitlendi. İkinci yarıda ise sağ beke Serkan Kurtuluş'un geçmesi Stoch'u oldukça fazla hareketlendirdi. Neill'in ise sarısı Niang'a nefes alma imkanı tanıdı ama genel anlamda Galatasaray savunması daha doğrusu takım mücadelesi maçın anahtarı oldu.

Rijkaard'ın en büyük yanlışı Cana'yı kontenjan uğruna oynatmamak ve oynattığında da ona sorumluluk vermemekti. Cana'nın yaratılışı mücadele üstüne kurulmuş ve adam savaşmak istiyor. Elinizde böyle bir futbolcu varken onu değerlendirmemek ise büyük bir ayıp. Hagi'nin ise ilk icraatlarından birisi Cana'yı direk 11'e koymak ve ondan maksimum faydayı sağlamak oldu. Cana'nın sahada olması demek öncelikle takım mücadelesini yüzde 30 yukarı çekmek, aynı zamanda da Mustafa Sarp ve Ayhan Akman gibi eleştirilen futbolcuların bile maç içerisinde iyi görünmeleri demek. Orta sahada kurulan bu defansif üçlü işini oldukça iyi yaptı ve rakibe rahat nefes aldırmadı. Maçın devamında ise Hagi'nin değişikliklerini oldukça olumlu buldum, düşen futbolcularını mükemmel şekilde yeniledi ve sürekli diri kalan bir Galatasaray gördük. Son maçlarda 60'dan sonra düşen bir görüntümüz vardı ama bu maçta 90 dakika aynı mücadeleyi gördük, hatta son 10 dakikada da hücum olarakta oldukça aktif kalabildik.

FENERBAHÇE: 0 - GALATASARAY: 0
Stat: Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu
Hakemler: Bülent Yıldırım, İsmail Şencan, Muhittin Gürses
Fenerbahçe: Volkan, Gökhan Gönül, Lugano, Yobo, Caner, Dia (Dk. 74 Kazım), Emre, Mehmet Topuz, Stoch, Alex (Dk. 70 Semih), Niang
Galatasaray: Aykut, Sabri, Servet, Neill, Hakan, Elano (Dk. 78 Emre), Ayhan, Mustafa, Cana (Dk. 66 Serkan), Misimovic (Dk. 56 Barış), Pino
Sarı Kartlar: Dk. 24 Neill, Dk. 42 Ayhan, Dk. 83 Pino (Galatasaray), Dk. 35 Emre, Dk. 68 Lugano (Fenerbahçe)
Fenerbahçelileşmemeliyiz!
YanıtlaSilDaha önce zor durumlarda GS galibiyeti alıp günü kurtaran FB gibi yapıp sorunların üzerini kapatmamalıyız! 10 yıllık serinin bozulması bizi kaf dağına çıkartmamalı, sorunları masaya yatırmalı ve geleceğe sağlam adımlar atabilmeliyiz.
www.sonvagon.blogspot.com
takımın dünkü performansının tek nedeni takımın başında hagi'ni olması mıydı sence?
YanıtlaSilyoksa rijkaard takımın başındayken bilerek oynamayan, takımı sabote eden yerli tayfasının, işine geldiği zaman köpek gibi koşup mücadele etmesi miydi?
takımın başına hagi değil de hikmet karaman da gelse gs dünkü performansı sergilerdi, çünkü istediklerini almak için takımlarını sabote eden tayfanın istediği olmuştu. bunu görmek o kadar da zor değil.