Fenerbahçe - Galatasaray Derbisi Psikolojik Analizi

Galatasaray formsuz ve moralsiz, Fenerbahçe formda ve moralli ya da tam tersi ne farkeder ki? Kalbi futbol aşkıyla çarpan her iki takım taraftarının da en çabuk nefes alıp verdiğini saate çok az kaldı. Ne Galatasaray'ın formsuzluğu, ne Fenerbahçe'nin hali yavaşlatabilir bu ritmi. Yine hissedilmeye başlandı o gergin hava, belki de kimileri için o garip koku..

Derbi için taktik konuşmayı, kadrolar yazmayı sevmiyorum çünkü gerçekten olayın büyük bir kısmının psikolojik olarak bittiğini düşünenlerdenim. Psikoloji deyince de ilk önce Fenerbahçe'yi incelememiz gerekiyor sanırım. Son yıllarda neredeyse derbi kaybetmeyen bir takımdan bahsediyoruz. Büyük maçlara, sıkıntılı anlara çok alışık, bu anlardan en iyi şekilde çıkabilen takım belki de Türkiye'de. Bu yönüyle diğer takımlardan biraz ayrılıyor. Özellikle Galatasaray'a karşı olan üstünlük zaten her haliyle belli ve garip bir durum almaya başladı. Fenerbahçe taraftar sitelerinde ''5-0 olursa 6'yı atalım mı?'' başlıklarını görmek mümkün. Yönetim ''Dejavu'' t-shirt'ü çıkartıyor ama sonrasında açıklamaya yapmayı da ihmal etmiyor ; ''Dikkatli olmamız lazım!''. Bunların hepsi yanlış şeyler, hepsi benim açından korku verici şeyler. Bir Fenerbahçe'li olarak takımın garip bir havada olduğunu seziyorum, hatta hissediyorum. Taraftar garip bir böbürlenme duygusu içerisinde. Birisi çıkıp Galatasaray maçı olduğunu ve diğerlerine benzemeyeceğini anlatabilse keşke. Futbol her zaman bu tip anlarda ders vermeyi sever, Galatasaray bu seriyi bitiricekse en büyük şanslarından biri bu maç olabilir, Fenerbahçe şu an derbiye gereksiz şekilde rahat şekilde çıkıyor çünkü.

İşin taraftar boyutunu geçip futbolcu boyutuna inersek daha kötü bir tablo görülmesi mümkün. Futbolcular eminim ki taraftarlardan daha fazla temkinli ve dikkatli olacaktır ama olası bir Galatasaray puanında dahi taraftarların çıldırma potansiyeli yüksek. O gün stadı yakan adam bugün de ortalığı yıkar zaten. Hiç gerek yokken, daha bu haftadan taraftarın Aykut'un arkasından çıkma, takımı ölümüne eleştirme olasılıkları bile var. Geçen yazımda da dediğim gibi Fenerbahçe taraftarı çok çabuk gaza geliyor, çok saçma reaksiyonlar veriyor. Sonuç olarak Galatasaray'ın alacağı puan Fenerbahçe'yi gereksiz bir baskı altına sokup, ufak dönemli bir kaos dönemine sürükleyebilir, bekleyip göreceğiz.

Galatasaray tarafına geçecek olursak, taraftarlar belki hiç olmadığı kadar umutsuz. Çok yakın arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde, etrafımdan duyduğum sözlerde her şekilde yenilgiyi kabul etmiş havaları var. Daha doğrusu ''vardı'' demem gerekiyordu sanırım. Hagi'nin gelişi taraftarları umuttan çok hırsa ve azim duygusa sevketmiş durumda. ''Galatasaray'ız biz'' sloganları her tarafa yazılmaya başlandı ve Galatasaray öyle ya da böyle derbiye motive olabildi diye düşünüyorum. Galatasaray taraftarının tabiriyle ''Yaralı Aslan'' bu kadar gevşek bir Fenerbahçe'yi yaralayabileceği en iyi dönemi buldu, taraftarın bu yönden umutlu olması beklenebilir, eminim ki ufaktan içlerde bazı sesler ''Neden olmasın?'' diyordur.

Futbolcular tarafından ruhsal yapıyı anlamak gerçekten çok zor. Teknik direktör değişmiş, bir kaç gün belli olmamış, önlerinde düşünmeleri gereken bir Fenerbahçe derbisi var ve gerçekten kafaları ne kadar karışıktır tahmin bile edemiyorum. ''Ya yenilirsek?'' diye düşünmek için erken olsa bile düşünmüşlerdir eminim. Sonuçta belli bir puan farkı açılıyor ve kapatmak için çok ciddi seriler yakalanması gerekiyor.

Bu gibi etkenlere bakıldığında Galatasaray tarafından zorlu geçecek gibi gözüken bu derbi, bana kalırsa Fenerbahçe tarafında daha büyük bir sınava sahne olacak. Olası bir gol yenilmesi durumunda taraftarın vereceği tepki çok önemli. 4-1'lik maçta olduğu gibi çabuk toparlanabilecekler mi? Yoksa bu kadar rahatken gelen gol Fenerbahçe taraftarını afallatacak mı?

Öyle ya da böyle çok zevkli bir derbi bizi bekliyor, ben de ilk otuz dakikaya dikkat diyorum. Orası her şeyi çözecektir.