21 Ekim 2010 Perşembe

II. Hagi Dönemi

2003/2004 sezonuna bir giriş yapalım. Ligde oldukça kötü sonuçlar alan, Avrupa defterini kapatmış ve kadro kalitesi anlamında da oldukça düşük bir takım. Ayrıca iki sezonda yapılan sık transferlerle de ekonomik durumu sallanmaya başlamış ve neresinden bakarsanız tam bir enkaz görünümü kazanmış bir yapıdaydık. Artık ligde de fazla umut kalmadığından, en azından sezonu mümkün olan en iyi dereceyle kapatmak ve yeni sezon adına bazı hamleler yapmak adına Fatih Terim'in yerine Hagi göreve getirilmişti ve o sezonu 6. olarak tamamlayabildik. Ancak sezonun son haftalarında beklenen galibiyet istikrarı gelmeye başladı ve Trabzonspor'u da deplasmanda yenip Fenerbahçe'yi şampiyon yaptığımızı hatırlıyorum. İlk sezon için konuşulacak fazla bir durum yoktu ama asıl iş bir sonraki sezonda gerçekleşecekti. Çünkü kadro anlamında bir enkaz var, takım Avrupa kupalarına uzun yılların ardından katılamamış, 100. yıl kutlamalarına hazırlanan ve en kötüsü ise ekonomik istikrarın bitme noktasına gelmiş. Transfer yapamadığın gibi, futbolcularına da zamanında ücret ödeyemiyorsun. İşte böyle bir enkazı devralmıştı Hagi.

2004/2005 sezonuna geldiğimizde Song, Tomas, Conceicao, Saidou ve İbrahim Yavuz, ligin ikinci devresinde de Ribery, Hakan Yakın, Hasan Kabze ve Fevzi Elmas gibi isimler transfer edildi. Daha önemlisi ise Hagi'nin şu meşhur 87 jenerasyonunu artık takımın içerisine dahil etmesiyle gerçekleşmişti. Arda Turan, Zafer Şakar, Mülayim Erdem, Aydın Yılmaz, Ferhat Öztorun, Uğur Uçar ve Cafercan Aksu gibi isimleri o sezon izlemeye başladık. Ama kadro kalitesi anlamında yine de üst seviyede olduğumuz söylenemezdi. Mesela akıllara sürekli takımın 10 numara eksikliği duyduğu dile getirilmişti ama Hagi'nin 4-4-2 sisteminde Ergün Penbe ve Conceicao orta sahada bu yükü de sırtlamak durumunda kaldı. Ayrıca Conceicao'nun o sezon anlaşılamayan ama bir sonraki sezon ne kadar değerli olduğu ortaya çıkan futbolunun yanında yakalanan Song & Tomas uyumu da iyi bir savunma hattı oluşturmuştu ve Fenerbahçe'nin ardından o sezon ligin en az gol yiyen takımı olmuştuk. En güzeli de kazanılan Türkiye Kupası'yı, üstelik Fenerbahçe'yi 5-1 gibi tarihi bir skorla da geçince Hagi ismini çok konuşur olduk. O sezondan bu yana da Türkiye Kupası'nı kazanamadığımızın altını çizmek lazım.

32. haftada Gençlerbirliği'ne kendi sahamızda 2-1 kaybettiğimiz maçın ardından kaçan şampiyonluk, o maçta Hakan Şükür'ün yerine kırılma anlarında Cafercan'ın oyuna girmesi ve o maçtan sonra Cafercan'ın kaybolması ise Hagi'nin tahtını sallamaya başladı. O sezon ligde liderin 4 puan gerisinde 3. olduk ve Hagi'nin istifasını izledik. Yönetimin Hagi ile devam etmek istiyorduk sözlerine rağmen lig bitmeden baz arayışlara girmesi, Gerets'e yönelmesi Hagi'nin görevden ayrılmasıyla sonuçlanmıştı. Eğer o sezonun ardından Hagi göreve devam etseydi, belki de bugün farklı bir noktadaydı ama işler beklenen gibi gelişmedi. Galatasaray'ın ardından da Hagi'nin başarılı bir teknik adamlık kariyeri olmadı, hatta Galatasaray'dan öncesi de çok parlak değildi. Ama o kısıtlı kadroya rağmen büyük beklentileri bana göre aştı, oynattığı futbol da gayet güzeldi, genç futbolculara da verdiği önem geleceğimiz adına oldukça önemliydi. Bu yüzden herkes Rijkaard diye haykırırken Hagi'nin göreve gelecek olması da taraftarlar arasında olumlu karşılanıyor.

Hagi'nin ilk görevde olduğu zaman ile şimdiyi kıyasladığımızda arada büyük farklar var. Mesela imkanlar daha geniş, büyük transferler gerçekleşebiliyor ve kadro kalitesi anlamında da daha iyi durumdayız. Ayrıca altyapı potansiyelini de düşündüğümüzde Hagi genç futbolcular için büyük bir şans olacaktır. Cana, Elano ve Misimovic gibi son zamanlarda eleştirilen futbolcuların ise bir çıkış trendi içerisine girebileceğini düşünüyorum. 2004/2005 sezonunda oynattığı 4-4-2 sisteminden de bu sefer vazgeçebilir. Çünkü Misimovic'i kullanmak adına 4-4-2 den vazgeçmek gerekiyor ya da Misimovic'i orta sahanın ortasında kullanmayı deneyecek. Bu durumda da Elano sağ kanatta, Arda ise sol tarafta yerini garantiye alacaktır ama çift santrafor oynamak adına yeterli bir rotasyonumuz yok. Bu yüzden devre arasında önceliğin santrafor transferine verileceğini düşünüyorum. En önemlisi ise Hagi'nin sesi Rijkaard'a oranla daha gür çıktığından yerli futbolcuların performansı da otomatik olarak artabilir, çünkü Hagi büyük saygı uyandıran bir isim. Özellikle Arda Turan'ın Hagi'nin elinde neler yapacağını merak ediyorum. Aynı şekilde Musa Çağıran, Emre Çolak ve diğer sürpriz isimlerde beklenmedik süreleri alacaklardır. Burada önemli olan Rijkaard'a gösterilen sabrın ufak bir örneğini Hagi'ye de göstermek. Hagi ilk göreve geldiğinde sezon ortasında aldığı kadroyla da, sezon sonunda planlaması yapılmış bir takımla da kendini ispatladı diyebilirim.

8 yorum:

  1. bence hagide harcanıcak o yüzden adnan polat gidene kadar galatasarayı izlememe kararı alıyorum

    YanıtlaSil
  2. Hagi'de de pürüz çıkmış, maymun ettiler insanları ne diyeyim...
    http://www.ligtv.com.tr/?r=1&hid=80529

    YanıtlaSil
  3. Günü kurtarmak adına yapılmış bir hamle. Uzun ömürlü olabileceğini sanmıyorum, sezon sonu onu da gönderirler...

    YanıtlaSil
  4. hayırlısı olsun galatasaray'a. topçulara sözünü geçirir ama adnanlarla arası nasıl olur bilemem. sadece ve sadece bu takımı sevdiği için elini taşın altına koyuyor aslında bu çok önemli bir nokta. ayrıca konudan bağımsız ibrahim yavuz kimdi ya :)

    YanıtlaSil
  5. hagı 3 yıldır hocalık yapmayan bi teknik adam.efsane olması tugayın olması bi heyecan bi değişim getirecektir bu arsız futbolcu grubuna(kötü demiyorum arsızlar diyorum) ama nafile.polat yine günü kurtarmak için seçti hocayı ama unuttuğu şey seçtiği sadece gs hocalık makamı değil kendi geleceğiydi...

    YanıtlaSil
  6. brk@ Adanaspor'dan gelmişti, Ümit Milli futbolcuydu o zamanlar. Onu da bonservisi elinde diye almıştık.

    YanıtlaSil
  7. Gerçek manada ahlaksızca bir harekettir bu bana göre.Misimoviç & insua transferi ne amaçla yapıldıysa Hagi de o omaçla takımın başına getirildi. Biz hangi akla hizmet bu adamları destekledik ikinci seçimde ya! Hagi'yi de harcayacaklar ona üzülüyorum.. I always love you Hagi..Nothing can change that!

    YanıtlaSil
  8. yol göstereceğini düşünerek detaylı bir Hagi analizi yaptım. Futbolculuk kariyerini olaya dahil etmeden çeşitli çıkarımlar yaptım.. okuyup yorumlamanızı bekliyorum :)

    http://soccertactic.blogspot.com/2010/10/teknik-direktor-olarak-hagi.html

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir