Beckham Avrupa'yı Düşünüyor, Peki Avrupa?

David Beckham. Kimi çok sever, kimi ise hiç sevmez. Bazıları futbolcu bile değil der, bazıları ise onun mücadelesine hayrandır. Ben Beckham'ın futbolculuğunu beğenenlerdenim. Futbol dışında çok fazla mecranın içerisine daldı eyvallah ama 35 yaşında hala bir yerlere tutunmanın peşinde. Bugün Beckham'a hayatının en büyük pişmanlığı neydi desek, önce Manchester United'den ayrılmak sonra ABD'ye gitmek der.

Real Madrid'e gitmek büyük bir sansasyondu ama Beckham'ın Real Madrid forması altında başarısız olduğunu söyleyemeyiz. O popülaritenin altında başka işlerini konuştuk ama Capello ile gelen şampiyonluktaki katkısı hala aklımda. ABD'ye gitmesi ise büyük bir hayal kırıklığıydı, henüz 32 yaşında herşeyden vazgeçmek demekti.

Ama akıl sonradan başa geldi. Capello'nun İngiltere'nin başına geçmesi onu uyandıran unsurdu ve Beckham da en azından boş dönemlerinde tatil yapmak, reklam filmi çekmek, orada burada sürtmek yerine Avrupa'ya döndü, Milli Takım'da oynamak adına büyük uğraş verdi. Neticesinde de ABD'ye gitmenin cezası olarak 2010 Dünya Kupası'nı göremedi, Milan forması altında önemli bir sakatlık yaşadı. Sebebi ise ekstra mücadele etmek istemesi.

Artık önünde bir Milli Takım hedefi de yok. Ben 2010 Dünya Kupası'na gidememesinin ardından Beckham'ın ABD'de futbol hayatını bitireceğini düşünüyordum. O ise hala mücadelenin peşinde ve Avrupa'dan takım arıyor. Belki Milan kapıları kendisine kapalı ama Premier Lig'den birçok takımın onu kadrosunda görmek isteyeceğini düşünüyorum. Beckham kaç yaşına gelirse gelsin büyük bir mücadele örneğidir, ayrıca önemli bir kalitedir. Aslında Premier Lig değil de, nedense aklıma Beşiktaş geliyor. Beckham'ı düşünüyorlar mıdır dersiniz?