
Galatasaray'ın bir maçta rahata kavuştum demesi için 4-5 gol bulması gerektiğini gördük. 4-5 gol de bu sezon alışık olmadığımız rakamlar, zaten sezonun genel sıkıntısı hücum fakirliği. Baros'un sakatlığıyla başlayan bu uzun süreç bizleri gol bulmakta zorlanan, bu sezon ise Arda gibi isimlerin de yokluğunda hücum etmekte zorlanan bir kimliğe bürümüştü. Ama Stancu ve Kazım'ın takıma katılması, Kewell'ın dönüşü derken hücum etmeyi hatırlayan, en güzeli de gol bulmakta zorluk yaşamamaya başlayan Galatasaray'ı geri getirme sinyalini verdi. Üstelik Arda ve Pino gibi isimler de henüz yokken. Hatta bir de bunlara Baros'u ekleyerek {gol atmasına rağmen}.
İyi günde kötü olan durumlardan başlayalım. Galatasaray'ın büyük bir bek sorunsalı var, Sabri'nin de orta sahaya geçmesiyle beraber sol bekin yanında sağ tarafta da sıkıntı yaşanacak. Bu sıkıntılar da hücum yönünde. Bugün kanatları çok iyi kullandık desek bile Kazım ve Stancu'ya Hakan Balta ve Serkan Kurtuluş'un katkısı olduğunu söylemek güç. Bu da temponun düştüğü, takımın biraz olsun duraksadığı anlarda hücumlardaki repertuar sayısını oldukça düşürüyor.
Bir de rehavet sorunsalı var. Savunma anlamında da bu kadar iyi bir günde yaşanan rehavet iki pozisyon hatasını beraberinde getirdi ve Ümit Karan'ın da benim hatırladığım kariyerinin ilk frikik golünü bizlere izletti. Bu sezon farklı ve rahat kazanmaya alışık değiliz. Belki de bunun da etkisi olmuştur ama anlık yaşanan sorunlar böylesine rahat bir maçta bile ecel terlerine doğru bir hareket başlattı. Aslında herşeyi Mustafa Sarp'a bağlamak istemem, düşene inadına vurmakta adetim değildir ama Neill'in yerine Mustafa Sarp'ın oyuna girmesi orta sahadaki denge sorununu beraberinde getirdi. Bu konuda Hagi'yi de suçlayamam, çünkü o da tahmin edemez maçın böyle bir tabloya geleceğini.

Cana'nın stoper performansı Neill'i orta sahaya taşır cümlemi tekrar yazayım. Ben de Hagi gibi Cana'nın stoper olarak kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Neill, Hagi'nin kafasında yarattığı ön liberoya uyan bir isim. Mücadelenin yanında top tekniğini de beraberinde getiriyor. İşte Biglia ısrarı da bu yüzdendi, orta sahanın en gerisinde top tekniği yüksek bir futbolcuyu kullanmak istiyordu. Neill de bu şartlara uyan bir futbolcu olduğundan kendisini orta sahada izlemeye devam edeceğiz. Cana ise Neill'e oranla daha hızlı, daha çabuk, daha hamleli ve Servet'e de uyum bakımından daha sağlıklı bir isim. Neill'e oranla top tekniği o kadar fazla iyi değil ama bu ısrar devam ettiği sürece ben güzel şeylerin olacağını düşünüyorum.

Ayrıca Sabri'nin de performansının altını çizmek lazım. Orta sahaya inanılmaz bir direnç getirdi, son haftalardaki piyasada olmamasının bütün enerjisini buraya aktarmış gibiydi. Orta sahanın pasör yükünü Neill ve Culio çekti ama işin kalp kısmında da, mücadele kısmında da Sabri vardı. Onun bu hareketli futbolu, top rakipteyken sürekli rakibi bozma düşüncesi Eskişehirspor'u orta sahada rahatlatamadı. Tabii Sezer Öztürk'ün yokluğunu da ekleyince orta sahada top tutan bir futbolcuları yoktu ve bu durumda organize olma şanslarını ellerinden aldı.
Şunu da ekleyelim, Neill - Culio ve Sabri üçlüsünü izlemek, daha doğrusu Ayhan - Barış ve Mustafa Sarp'lı orta saha üçlüsünü izleyememek daha güzel bir tabloydu.

Kazım'ın sağda, Stancu'nun solda oldukça hareketli olmaları, teknik becerilerinin yanında şut tehditini de beraberinde taşımaları önemliydi. Kazım'ın sağ çizgide dikine oynaması, Stancu'nun da soldan içe kat ederek oynaması Eskişehirspor savunmasının dengesini oldukça bozdu. Çünkü her iki kanatta farklı özellikler barındıran futbolcularla uğraşmak oldukça zordur. Bir de bunun üstüne Kewell'ın futbol zekasını, beyin rolünü eklediğimizde çok kaliteli bir hücum hattı izledik. Gaziantepspor maçında da bu izleri görmüştüm ama bugün doğru mücadeleyle beraber bunlar birleştiğinde harika bir maçı geride bıraktık diyebilirim.
GALATASARAY: 4 - ESKİŞEHİRSPOR: 2Stat: Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena
Hakemler: Cüneyt Çakır, Baki Tuncay Akkın, Aleks Taşçıoğlu
Galatasaray: Zapata, Serkan, Cana, Servet, Hakan, Kazım (Dk. 86 Yekta), Sabri, Neill (Dk. 69 Mustafa), Culio, Stancu, Kewell (Dk. 63 Baros)
Eskişehirspor: Ivesa (Dk. 17 Atilla), Sezgin, Nadarevic, Diego, Volkan, Burhan, Bülent, Pele (Dk. 46 Batuhan), Erkan (Dk. 77 Tello), Alper, Ümit
Goller: Dk. 10 Cana, Dk. 13 Stancu, Dk. 44 Kewell, Dk. 81 Baros (Galatasaray) Dk. 75 Burhan, Dk. 77 Ümit (Eskişehirspor)
Sarı Kartlar: Dk. 20 Volkan, Dk. 57 Burhan, Dk. 83 Tello (Eskişehirspor), Dk. 66 Culio, Dk. 88 Baros (Galatasaray)
Mustafa Sarp laneti son 10 dakikada stres olmamıza yetti. Barış , Sarp, Ayhan olmayınca ne güzel orta sahamız oluyor Hagi bunu görmüyormu ? Eğer şimdi Ayhan haftaya yine oynarsa valla takım içinde Adamı olduğuna karar vericem
YanıtlaSilAyhan haftaya oynayamaz, 3 maç cezası :) 2'si gitti 1'i kaldı ama şakayı bir yana bırakırsak dediğinde çok ama çok haklısın.
YanıtlaSilHagi yine kumar oynadı, Neill - Sabri - Cana bu yerin adamları değiller, alışkanlık yapmaya başlayacak ve biraz kuvvetli bir takım bizi üzecek!
YanıtlaSilAntep maçında skoru korusun diye oyuna giren Sarp'tan sonra yenilen 2 gol, bugün yine 3-0'dan sonra yine oyuna giren Sarp yine yenilen 2 gol. Sarp yeter artık girme oyuna
YanıtlaSilf.pele
YanıtlaSilhagi,doğruyu buldu sonunda,ayhan,m.sarp olmasın da kim olursa olsun..
Cana son iki yıldır stoper oynuyordu, Neil milli takımda ve West Ham'da zaman zaman önlibero olarak forma giyiyordu, Sabri ise futbola ortasaha oyuncusu olarak başladı.. bu ortasaha bana okan-emre-suat üçlüsünü hatırlattı ve mest etti.. bu mücadeleye biraz kuvvetli takımda dayanamaz :) bekler konusunda Serkan'dan çok umutluyum bu maçtan önceki 2 maçta Sabri burda oynamak istemiyorum diye bağrıyordu adeta, sol'da ise Insua mutlaka kazanılmalı diyorum, güzel yazınız için teşekkürler
YanıtlaSil