
Şu sıralar Galatasaray'la Beşiktaş kıyaslamalarını okuyoruz. Çünkü ligde puan durumlar eşitlendi ve iki takımında yarattıklarıyla beklentilerini kıyasladığımızda acaba hangisi daha kötü diye bir soru sorasım geliyor. Aslında cevap her iki takımın da kötü olduğu, hem de çok kötü olduğu. Ama Beşiktaşlıların geleceğe yönelik umutları olduğu söyleniyor, 17'de 17 hedefinden sonra alınan kötü sonuçlardan sonra gelecek sezonun kadrosu kurulduğu söylendi. Benim de uzun vadede Beşiktaş adına umutlarım var ama şöyle de bir durum var.
Galatasaray'ın da geçtiğimiz sezon bu sezona yönelik umutları ve beklentileri vardı. Geldiğimiz noktada ise bu beklentilerin çok uzağında olduğunu görüyoruz. Rijkaard hayallerimiz, Barcelona ile sistemi kıyaslamamız, Arda'dan Messi mi Iniesta mı olur görüşlerimizin hepsi suya düştü. Çünkü kötü bir futbol yönetimimiz var ve bu kötü yönetimin geldiği nokta da burasıdır. Şimdi ise Hagi ile yeni umutlar taşıyoruz ama yönetimin bu futbol vizyonuyla sezon sonunda Hagi gitti deseler asla şaşırmam.
Ama yerine gelecek isim için üzülürüm. Düşünün, Hagi gitmiş ve yerine Tugay Kerimoğlu'nu koymuşlar. Bu hamle başta göze güzel görünür ama Tugay Kerimoğlu için üzülürüm. Çünkü onu da bu vizyonla aynı son bekliyor olur. Skibbe için de durum bu değil miydi?

Schuster ile Rijkaard kıyaslamaları oluyor ama şunu da eklemek isterim, biz geçtiğimiz sezon ligden bu kadar erken kopmamıştık ve öyle ya da böyle gelen 3. var. Ayrıca Atletico Madrid'e karşı gösterilen mücadeleyi de izledik. Sakatlıksa geçtiğimiz sezon bunu fazlasıyla yaşadık, en önemlisi Baros'u kaybettik daha ne olsun. Buradan da şu sonucu çıkarmak isterim, benim de Beşiktaş adına umutlarım var olmasına rağmen bu umutların içerisinde Schuster bulunmuyor. Son olayların tuz biber olması bir yana, Beşiktaş herşeye rağmen beklentilerin çok ama çok aşağısında kaldıysa bunda teknik direktörün suçu vardır. Çünkü kimi dedilerse aldılar, çok ama çok büyük transferler gerçekleştirdiler ama beklentiler karşılanamadı.
Parayla saadet olmaz demem, parayla da pek ala saadet olur ama bu parayı da çok doğru şekilde kullanmak gerekiyor. Bu sezon yaratılan bir vizyon var ve bu vizyon doğrultusunda transferler izliyoruz ama başarı gelmiyor. Tarihin en kötü denen, BAM üçlüsünden bahsedilen Galatasaray ile şu an puan farkı eşit.
rıjkaarda herşey söylenir ama kibirli denemez efendiliğini hiç bozmadı adam.schuster de kibirli olabilir dünyayı ben yarattım havalarına girip basın mansuplarına ağzının payını verebilir desteklerim ama 'taraftarlar benim şeyim de değil' dersen ben senin adamlığından şüphe ederim herşeyin bi sınırı var.yabancı hayranları schuster sanki böyle bi laf etmemiş gibi hala onu savunuyorlar.kimsenin haddi değil bu lafı etmek.dediğim gibi diklenmeye varım basına ağzının payını vermeye varım ama bu söylem schusteri benim gözümde bitirmiştir gerisi hikaye...
YanıtlaSilKibir konusunda da sana katılıyorum. Rijkaard sürekli yapıcı oldu, etrafındaki kimseyi eleştirmeden olayı hep kendinde aradı. Schuster ise bunda çekinmiyor ama dediklerinde de haklılık payı var, bunu da inkar edemem.
YanıtlaSil