
Sonuçta bu adam Zidane vari bir hareket yapmadı, ya da Bordeaux maçında rakibine kafa atan Arda gibi de tecrübesiz değil. Görmüş, geçirmiş bir futbolcu ama Fenerbahçe maçında tek hareketi domino taşlarının devrilmesini daha da hızlandırdı. Ama o Ferrari'yi Kiev karşısında da 11'de gördük, dolayısıyla kendisinden iyi futbol da beklemiyorduk.
Schuster'in çok büyük yanlışlarından biri de bu, malesef krizi hiç iyi yönetemiyor. Yeni krizler yaratmak anlamında da etkili bir isim.
İstikrar yanlısıyım, istikrar sağlayan takımların başarı yakalayacağına inanıyorum. Ayrıca da ülkemize gelen önemli futbol değerlerinin bir çırpıda harcanmasına elbette karşıyım. Bunun yanında ise inandığın, güvendiğin ve gelecek gördüğün isimlerle yola devam edilmesi taraftarıyım. Schuster'le Beşiktaş'ın geleceğini görebilen var mı bilmiyorum, benim böyle bir inancım malesef yok.

Beşiktaş'ın gelecek adına umutları var, çünkü Demirören'in transfer hamlelerine inanıyorlar. Belli ki gelecek sezonda da büyük paralar harcanacak ve yıldız isimler takıma kazandırılacak. Tabii bu süreçte yabancı kontenjanı boşaltma sorunlarını da göreceğiz. Tabata, Holosko gibi adamların geri dönüşü de var ve bu da gelecek sezon takımın başında kim kalacaksa onun başını ağrıtacak. Şunu söylemek lazım, sağlam bir yapı kurulmadığı sürece çok büyük yıldızlar alınsa da başarının gelme ihtimali düşük. Beşiktaş'ın şu an sağlam bir yapısı yok ve daha önemlisi gelecek sezonu düşünüyoruz deseler de o yönde yapılan hamleler yok. Simao ve Almeida geldi demesin kimse bana. Şu hedeflerin kaçtığı yeni sezonda gençlere yönelmek, yaş haddini aşmış adamlarla artık yolları ayırmak {Aurelio'nun oynayıp, Necip'in yedek kalması gibi} en doğrusu. Yapılacak en önemli hamle ise Schuster'le yolları ayırıp Tayfur Havuçtu ile sezonu tamamlamaktır. Sezonun sonunda ise sağlam yapı üzerine kafalar patlatılmalı, çok doğru bir teknik adam tercihi yapılmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder