25 Şubat 2011 Cuma

Schuster'in 60'lara Dönüşü

Alternatifsizlik bu kadar kötü birşey mi anlamak güç. İbrahim Üzülmez'i takımdan gönderirken, İbrahim Toraman'a ceza bile vermiyorsun {bana sorarsanız stoper anternatifsizliğinden}, aynı şekilde de bütün hafta büyük ceza vereceğiz Ferrari'yi Kiev karşısında da 11'de görüyoruz. Bunun adı alternatifsiziğin getirdiği çaresizliktir ve şunu da sormak lazım. Ferrari'nin son Kiev maçında 11 başlaması ödül müdür, yoksa ceza mı?

Sonuçta bu adam Zidane vari bir hareket yapmadı, ya da Bordeaux maçında rakibine kafa atan Arda gibi de tecrübesiz değil. Görmüş, geçirmiş bir futbolcu ama Fenerbahçe maçında tek hareketi domino taşlarının devrilmesini daha da hızlandırdı. Ama o Ferrari'yi Kiev karşısında da 11'de gördük, dolayısıyla kendisinden iyi futbol da beklemiyorduk.

Schuster'in çok büyük yanlışlarından biri de bu, malesef krizi hiç iyi yönetemiyor. Yeni krizler yaratmak anlamında da etkili bir isim.

İstikrar yanlısıyım, istikrar sağlayan takımların başarı yakalayacağına inanıyorum. Ayrıca da ülkemize gelen önemli futbol değerlerinin bir çırpıda harcanmasına elbette karşıyım. Bunun yanında ise inandığın, güvendiğin ve gelecek gördüğün isimlerle yola devam edilmesi taraftarıyım. Schuster'le Beşiktaş'ın geleceğini görebilen var mı bilmiyorum, benim böyle bir inancım malesef yok.

60'ların futbolundan bahsetti ve hak verdik ama Beşiktaş'ı 60'lara taşıyan isim de o oldu demek mümkün. Sakatlıkların falan da büyük payı var, alternatifsizlikler çok bel büktü ama kurulan bu iyi kadroyu, büyük hedefleri iyi yönetemedi. Bununla beraber de iyi bir karakter sınavı vermedi. Rijkaard'ın en büyük artısı da buydu aslında Schuster'e. Rijkaard'ın istediği kadro falan kurulmadı bir yana, alınan sonuçlara baktığımızda Rijkaard da başarısız olmuştur. Ama Rijkaard bu ülkede iyi hatırlanacak, her zaman naif adamdı, yapıcı insandı denilecek. Schuster ise farklı, sürekli hatayı başkasında arıyor ve kendi üzerine aldığı bir sorumluluk yok.

Beşiktaş'ın gelecek adına umutları var, çünkü Demirören'in transfer hamlelerine inanıyorlar. Belli ki gelecek sezonda da büyük paralar harcanacak ve yıldız isimler takıma kazandırılacak. Tabii bu süreçte yabancı kontenjanı boşaltma sorunlarını da göreceğiz. Tabata, Holosko gibi adamların geri dönüşü de var ve bu da gelecek sezon takımın başında kim kalacaksa onun başını ağrıtacak. Şunu söylemek lazım, sağlam bir yapı kurulmadığı sürece çok büyük yıldızlar alınsa da başarının gelme ihtimali düşük. Beşiktaş'ın şu an sağlam bir yapısı yok ve daha önemlisi gelecek sezonu düşünüyoruz deseler de o yönde yapılan hamleler yok. Simao ve Almeida geldi demesin kimse bana. Şu hedeflerin kaçtığı yeni sezonda gençlere yönelmek, yaş haddini aşmış adamlarla artık yolları ayırmak {Aurelio'nun oynayıp, Necip'in yedek kalması gibi} en doğrusu. Yapılacak en önemli hamle ise Schuster'le yolları ayırıp Tayfur Havuçtu ile sezonu tamamlamaktır. Sezonun sonunda ise sağlam yapı üzerine kafalar patlatılmalı, çok doğru bir teknik adam tercihi yapılmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir