Adnan Sezgin İle 12'den Vurma İhtimali!

Teknik direktörün mevki ve futbolcu listesi verir. Sportif direktör veya transferle kim ilgileniyorsa gidilir ve futbolcu transferi yapılır. Adnan Polat döneminin böyle bir karmaşası da vardı aslında. Sportif direktörün Adnan Sezgin görünmesi bir yana Haldun Üstünel faktörünü de atlamayalım. İkisinin de futbol üzerindeki yetkileri büyüktü ve şartlar dahilinde de hamleler yaptılar. Ama bu yaratılan ikilik bazı sorunlara da neden olmadı değil, nitekim bir noktadan sonra durum ya ben ya o bölümüne bile geldi. Haldun Üstünel de istifasını vererek görevden ayrıldı, Adnan Sezgin'in yetkisi falan arttı derken Galatasaray tarihinin en kötü kadrosuyla karşı karşıya kaldık.

Dün de Atilla Çelik'le Sporx'in Adnan Sezgin'in transferlerini gösterdiği bölüm üzerine sohbet ediyorduk ve ondan tek tek bu transferleri kısaca değerlendirmesini istedim. Aslında Adnan Sezgin imzalı gerçekleştirilen transferlerin büyük çoğunluğuna da birşey söylemek mümkün değil, ilk etapta isabetli gibi görünen hamle sayısı da fazlaydı ama olayların ilerleyişi ya da çok ucuza nokta hamle gibisinden de bir transfer olmadığı da ortada. Oysa Adnan Polat'ın Özhan Canaydın'ın yönetimine girerken Adnan Sezgin için söylediği sözlerin hiçbiri gerçekleşmedi. Özellikkle de ''Adnan Sezgin bizlere çok ucuza kaliteli futbolcular bulacaktır ve biz de bu isimleri çok büyük paralara satacağız'' sözü. Bu işi iyi becerebilen sadece Hüseyin Hurma var, bunun da altını çizelim. Ülkemizde aslında genel olarak böyle bir sıkıntı mevcut.

Neyse, Atilla Çelik'in transferler ve teknik direktör tercihleri üzerindeki yorumları şu şekilde...

Ahmet Barusso: Yorum: dsıofhasdfgnh oasdgğiaınhsdfşgjodfsg.

Junichi Inamoto: Bence kötü bir adam değildi ama hedefe gidecek takımın oyuncusu değildi.

Tobias Linderoth: Çok doğru bir seçimdi ama hiç yararlanamadık, cenabettik.

Marcelo Adrian Carrusca: Yıldız adayı anlamında alınması gereken bir riskti ama maalesef tutunamadı. Şu an bile tutunabildiğini söyleyen beri gelsin.

Fernando Meira: Aslında gayet tecrübeli ve teknik futbola uygun bir adamdı, pas futboluna uyacak kalibredeydi ama maalesef o anki Galatasaray oyun sistemi ve kadrosuyla uyum gösteremedi.

İsmail Bouzid: Genç bir oyuncuydu. Arada böyle ya tutarsa transferi yapmak birşey kaybettirmez. Ucuzdu da. Ama gördük ki kendisini ileri götürebilecek bir oyuncu değildi. Tutmadı.

Emre Güngör: Eğer gelir gelmez gösterdiği performansa bakarsanız müthiş bir başlangıç görürüz. O yıl gelen şampiyonlukta onun da payı vardı. Gelişime açıktı ve daha ileriye gidebileceği söylenebilirdi. Ama sonrasında sakatlıklarla boğuşmaktan geriye düşmeye başladı. Başarılı bi transferdi aslında ama sakatlıklara kurban gideceğini görmezdik önceden.

Alparslan Erdem: Almanya'dan genç gurbetçi alma fikrine kimse soğuk bakmaz, olumlu bakar. Bu oyuncuların tutup tutmayacağı her daim kumardır ve oynanan bu kumarda tüm parayı kaybetmiştik.

Morgan De Sanctis: Galatasaray'da oynarken bazıları dil çıkarıyordu kendisine. Dağınık ve savunması yerlerde olan bir takım örgüsü içerisinde dengesini bir türlü bulamamıştı. Şimdi ise Napoli formasıyla fırtınalar koparıyor. Kesinlikle kaçan büyük bir balıktır.

Leo Franco: Hiçbir zaman galatasaray gibi büyük bir takımın kalesini koruyabilecek kadar yeterli olamadı. Ucuz etin yahnisi en önemli maçlardan birinde boğazımızda kalmıştı.

Volkan Yaman: Geldiği ilk sezon kalli ile güzel bir başlangıç yapmıştı. onun açısından işler gayet güzel gidiyordu. Ta ki hakan balta gelene kadar. Ne zaman Balta geldi arka planda kalmaya başladı ve oyunu da gerilemeye başladı. Çevik ve hızlı olmaması savunmanın en hassas ve zayıf halkası yapıyordu onu. İlk geldiği sezonun ilk yarısında iyi işler yaparken Balta geldikten sonra bir fazlalık haline gelmişti.

Ali Turan: 6 ay futboldan uzak olmadığı sıradaki bir Ali turan'a kimse hayır demezdi. 6 ay futbol oynayamamanın ardından sahalarda el bombasından farklı değildi. Tüm becerilerini kaybetmiş bir Ali turan vardı karşımızda ve sonuç büyük bir başarısızlıktı.

Serdar Özkan: Son yıllarda futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve her geçen zaman dibe düşen bu oyuncu, Galatasaray'ın karmaşık yapısına cuk diye oturmuştu başarısızlık ve gereksizlik ekseninde.

Mustafa Sarp: İlk geldiği zamanlarda kimse Mustafa Sarp'a hayır dememişti. Büyük Galatasaraylıydı. Galatasaray hakkında söyledikleri taraftarı uçurmaya yetmişti. Ama gördük ki ne zaman baskı ve başarısızlık söz konusu oldu, büyük takım topçusu olmadığı ortaya çıktı. O baskıyı kaldıramadı. Bir orta saha oyuncusu olarak öne doğru top oynayana kadar topu defalarca depikleyip bir kaç saniyenin içine etmesi bile Galatasaray gibi büyük bir takımın nasıl başarısız bir hamel yaptığını gösterir.

Mehmet Batdal: Eminim ki bir çoğumuz başarılı olacağını düşünüyordu. Gençti, Şükür'ün veliahtıydı, gelecek vaat ediyordu ama çapı Galatasaray'ı kaldırmaya yetmedi. Tercih edilmesi başarısız bir hamle değildir. Başarısızlık kendisine aittir.

Çağlar Birinci: Çağlar Birinci'ye başarısız bir transfer hamlesi demek mümkün değil. Kendisini dikkatli gözlerle izleyenler ne kadar keskin ve net paslar verdiğini ve kademelere ne kadar başarılı girip defansif anlamdaki güçlü duruşuna tanıklık edebilir. Tek bir kusuru var ama. O da hücum bölgesine yeterli desteği verememesi. Eğer o özelliği üst düzey olsaydı ülkenin tartışmasız en iyi sol beki olurdu.

Musa Çağıran: Yaşı hala çok genç. Hala bir şeyler yapabilme imkanına sahip. Ama Galatasaray gibi bir takımda tutunmak istiyorsa üzerine çok ama çok koymalı. Bu haliyle orta saha gibi kritik bir bölgede rotasyon yedeğinden öteye gidemeyecektir.

Emiliano Insua: Kariyerine ve yaşına bakıldığında kesinlikle iyi bir transferdir. Oyun olarak da öyle sırıtmadı. Sadece bazen dengesiz halleri ve adam kaçırması kusurları olarak gözüktü. Aslında kendisine sürekli şans verilseydi oyununu ileriye götürürdü. Teknik direktör seçimine kurban gittiğini düşünüyorum.

Juan Pablo Pino: Bence takımın en yetenekli oyuncularının başında geliyor. Tek başına takımı hücuma taşıyıp sık sık pozisyona sokacak kalibreye sahip, heyecan verici bir oyuncu. Kim ne derse desin kesinlikle iyi bir transfer.

Zvjezdan Misimovic: Kalitesini tartışmaya bile gerek yok. Teknik direktör ile yaşadığı tartışmanın şanssızlığını yaşadı. Ama maalesef Galatasaray'ın sahibi olduğu bir oyuncu değildi. Son güne sıkıştırılmış ve tüm hakları Wolfsburg'da saklı bir oyuncuydu.

Michael Skibbe: Skibbe'ye kötü hoca diyenin alnını karışlarım. 2000'li yıllarda Galatasaray'ın en iyi futbollardan birkaçını gözlerimize yansıtmıştır. Akıl ve pas futbolunun önemli temsilcisi olma yolunda ilerleyebilecek bi kalibreye sahip. Galatasaray'da bir çok şeyin geliştirilmesi ve değiştirilmesini istemiş ama yönetimden ret cevabını almıştır. Eğer söyledikleri uygulansa ve alternatifli bir kadfro sunulsaydı yapacağı çok ama çok güzel işler olacaktı.

Bülent Korkmaz: Geçici bir çözümden başka bir şey değildi. Başarılı olabilmesini asla mümkün görmedim. Geçici bir çözüm içn getirildiği için üzerine fazla konuşmaya gerek bile yoktu.

Gheorghe Hagi: Darmadağın olmuş bir Galatasaray sezon ortasına gelebilecek ilaçlardan biriydi. Ama takım bütünsel anlamda öyle yıpranmış durumdaki içimizdeki bir parça olan haginin bile onca şeyin önüne geçebilmesi çok müşkül görünüyor bu sezon itibariyle. Futbol aklına sahip olduğunu ama bir keçi inadıyla iş yaptığını, inadından kolay kolay vazgeçmediğini düşünüyorum.

Bu Hamlelere Bakarak, Adnan Sezgin Hakkındaki Genel Kanı: Takımı büyük ölçekli bir şekilde ileriye götürebilecek hamlelerden ziyade görece ucuz, ekonomik ve fiyat/performans oranı yüksek atılımların peşinde koşturmuş. Yaptığı tüm seçimleri göz önüne alıp neticeye baktığımız, yaptığı onca iş içerisinde oyuncu seçimlerinde başarılı olabildiğini söylemek pek mümkün değil. Galatasaray'ı Galatasaray yapabilecek oyuncu seçimlerini yapabildiğini kaç kişi söyleyebilir?