Hagi'nin Yönetime Derslik Mesajı

Hagi kalmalı mı gitmeli mi, başarılı mı başarısız mı noktasına gelmiş durumdayız. Kendisi de başarılı olamadığını kabul etti zaten, çünkü hedeflenen bazı şeylerin gerisinde kaldık. Zirve yarışı dedik ya da Türkiye Kupası. İkisi de olmadı ve gelecek sezon için Avrupa hayalleri de bitti. Kadro yeterliydi veya yetersizdi ayrı konu. Sonuçta teknik adamlar tarafından belirlenen hedefler vardı ve bu hedeflerin de uzağında kalındı. Rijkaard'ın da bu sezon için başarısız olduğunu düşünüyorum, Hagi'nin de. Ama başarısızlığın da temeli başka yerlerde bunu hepimiz iyi biliyoruz, bu yüzden teknik direktörler bu ortamda en son eleştirilmesi gereken isimler. Galatasaray'da futbol kaynayan bir kazan ve bu kazanın içerisinde de daha çok teknik direktör öğütülür.

Üzüldüğüm nokta ise kurtarıcı gözüyle gelen Galatasaray efsanesi olan teknik adamların hiç de güzel olmayan şekilde ayrılmaları, bir şekilde sorunlar yaşamaları. Bülent Korkmaz da başarısızdı ama takımın zor anında da görev kendisine geldiğinde olaya balıklama atladı. Hagi de aynı. Bugün Tugay Kerimoğlu'na da gel başa deseler o da atlayacak ya da başka bir efsane isim. Sonları ise bu yönetim vizyonuyla aynı olur ve üzülen yine bizler oluruz. Hagi'nin de dün maç sonunda yaptığı açıklamalar bana çok üzüntü verdi.

''Ben 4 ay önce takımın başına geldim. Geldiğim zaman uzun bir süre için imza attım. Takıma son gelen benim. Geldiğimde işler iyi değildi. Son 4 aydaki bütün sonuçlardan tabii ki sorumluluk taşıyorum. Ama onun dışında çok fazla şeyler söylendi. Bence her şey zaman içinde çözülür. Benim de herkes gibi zamana ihtiyacım var. Ama maalesef bunun arkasında başka menfaatler var. Ben koltuğa bağlı değilim. Yaptığım her şeyi zevkle yapmaya çalışıyorum. Ama Galatasaray camiası, Galatasaraylılar bunu düşünüyorlarsa; Hagi 'Galatasaray için artık önemli değil' desinler, birlikte çözüm buluruz. Onun dışında anlamadığım şeyler var. Bana, doğru dürüst, yüzüme söylesinler. Çünkü en son gelen benim. Çünkü bu durum beni değil, oyuncularımı da aşıyor. Burada sözümü kesmek istiyorum, fazla konuşmak istemiyorum. İşler çok mükemmel olduğu zaman gelmedim. Ocak ayından sonraki takım bambaşka oynuyor. Bunu yapabilecek bir şey yok, bence dünyada da bunu yapacak kimse yok. Hagi'nin gitmesi lazım deniliyor, bunu, kim olursa olsun erkekçe gelsin yüzüme söylesin. Fazla ızdırap çekmeye gerek yok, çözümler mutlaka bulunur.''

Hagi'nin söylemleri yukarıda ve verdiği mesajlarda çok ince. Bu yönetime Hagi de gerekli dersi böylece vermiş oldu. Oluşan tablo da belli ki Hagi ile yola devam edilmeyecek, bunu adım gibi biliyorum. Büyük ihtimalle sezon sonu da beklenmeyecek ve sezon Tugay Kerimoğlu ile tamamlanacak. Yeni sezonda da farklı bir teknik direktörle ya da yapılanmayla karşılaşırız, orası bilinmez. Ama Hagi üzerinden psikolojik bir savaş başlatmanın, Hagi'yi istifaya zorlamanın da bir alemi yok. Sonuçta kendisini bu göreve onlar getirdi, en zor anlarında da Hagi görevi kabul etti. Başarısız bir takımın üstüne geldi ve belki de gerekli zamanı olmadığındandır bilinmez ama o da başarısız oldu. İstediği hamlelerin de kısmen yapılmasına rağmen, bu açıdan Rijkaard'dan da farkı var. Yine de olmadı, olacak gibi de durmuyor.

Olmayacaksa bile bunu direk Hagi'ye söylemek ve geleceğe öyle bakmak en mantıklısı. Bir anda Hagi gitmiş durumu olmamalı, bu adam böyle bir savaşın içine sürüklenmemeli. Çok değerli bir adam çünkü, Hagi'den bahsediyoruz. Sonuçta o da buraya kazık çakmayacak ama arkadan işler çevirmek, farklı durumların içerisine sürüklenmekte çok büyük bir yanılgı.