
Bu maç öncesindeki düşünceler Fenerbahçe yönündeydi aslında. Sow sezonu kapattı, Alex yok, Emre Belözoğlu'na maçtan bir gün önce tedbir kararı geldi ve özellikle de hücum cephesinde büyük eksikler yaşandı. Süper Final'de de her maça kazanma parolasıyla çıkıyorsunuz ve doğru hücum kadrosu elinizin altında olmak zorunda.
Karabükspor maçı Semih Şentürk adına önemli bir sınavdı, Sow'un yokluğunda kim oynar sorusuna yönelik bir cevap. Bu sınavı da o maçta geçti. Ama yanlış şurada başlıyor. Alex'in olmadığı maçlarda Alex varmış gibi, onun görevini başka futbolculara yükleyemiyorsunuz. Özel bir futbolcu olmasının yanında onun tarzına yakın bir isim yok ama yine de santrafor arkalı sisteminizden vazgeçmiyorsunuz. Ben Alex'in orta sahadan öte forvet oyuncusu olduğunu savunurum ve onun varlığında aslında çift forvet gibi oynuyorsunuz. Alex yokken ise Stoch, Caner Erkin ve Mehmet Topuz'u dönüşümlü kullanıp bir forvet arkalı sistem yaratıyorsunuz ama bu sizi öncelikle hücumda tutamıyor, pozisyon bulma anlamında da sıkıntıya düşürüyor.
Cristian ve Selçuk Şahin'den oluşan bir orta sahanız da var. Yani hücumda o kadar etkili olma şansınız yok, iş bireysel yeteneklere bakıyor ve her bireysel yetenek anında da Cristian ortaya çıkıyor, bu da ilginç detay. Cristian'ın bu sezon çok büyük oynadığını düşünüyorum. Şu kaotik ortam olmasa belki de sezon başında gönderilecekti, bunu da unutmadan.
Beşiktaş'ta bir değişim yok. 4-3-3 devam ediyor, sistem tamamen bireysel yeteneklerin üzerinde. Fernandes'in çabaları takımı ayakta tutmaya çalışıyor, çünkü Quaresma ve Simao'dan beklediğiniz etkiyi artık alamıyorsunuz. Forvette de Edu ile başlamışsınız zaten, kafalarda olay bitmiş bir bakıma. Buna rağmen Beşiktaş son haftalara oranla çok iyi oynadı. Orta sahada bir kişi fazla olmanın avantajını iyi kullandılar, orta sahadan çabuk çıktılar, bazı anlarda da Quaresma'nın az biraz kıpırdanması onları süratli bir hale soktu. Ama neredeyse son paslar ve şutlardaki tercihlerin hepsi hatalıydı, bu da organize olamamanın eseri.
Maç ikinci yarıda müthiş bir tempo kazandı ve her iki takım da orta sahaları hızlı geçti. Kağıt üzerinde de baktığımızda Beşiktaş bu anlamda daha güçlü görünüyor ama tempo Fenerbahçe'nin işine yaradı. 1-1'i çabuk bulmaları önemliydi, devamında da Quaresma'nın şutunda Volkan Demirel'in müthiş kurtarışı. Ama teknik direktör zafiyetiniz var. Aykut Kocaman, bir şekilde maç öncesi yaptığı yanlışı düzeltiyor ve takımını 4-4-2'ye getiriyor. Tayfut Havutçu ise hamle yapmak adına maçın 2-1'e gelmesini bekliyor, üstelik çıkardığı isimler Quaresma ve Simao. Giren isimler ise Mehmet Akyüz ve Mustafa Pektemek. Olayın özü bu aslında.
Yine de Beşiktaş kazanabilirdi, uzun zaman aranın ardından onları bu kadar istekli gördüm ama sezon başından bu yana gelen yanlışlar iyi oynadığınız maçlarda bile ortaya çıkıyor. TT Arena'da 3-2 kaybederken de bunları yaşadı Beşiktaş, yine yaşayabilir. Fenerbahçe ise kötü oynadığı maçlarda kazanabiliyor, bu da bir beceri. Rakibi ısıramıyor belki, o baskıyı kuramıyor ama sonuca gidebiliyor ve futbolun da bir sonuç oyunu olduğunu söylememiz lazım. Yine de girdikleri süreç zorlu. Beşiktaş ve Trabzonspor deplasmanları var, Galatasaray ise bu takımlarla içeride oynayacak.
Maçı güzel irdeleyip yorumlamışsınız teşekkürler..
YanıtlaSilBende hem Tayfur hem de Aykut hocanın böylesine iki büyük futbol takımını yönetecek teknik donanıma henüz erişemediklerini düşünüyorum..
beşiktaş hızlı atak yapıyor ancak 10tane yapabilecekken bu sayaı 2 3 e düşüyor bunun sebebi de Fernandes..atağa kalkarken top onun ayağına gelirse direkt ilerlemek yerine topu alıp etrafında dönüp veyahut sağa sola çekip etrafına bakınmasıyla beraber rakip takımın savunmacıları çoktan yerleşmiş oluyor bile.e fernandes beşiktaş'ın saha içindeki kalbi olduğuna göre bu yüzden beşiktaşın etkili kontraları olmadığı etkili hızlı hücuma çıkamadığı kanısındayım.ayrıca fikrime katılmayanlariçin fernandes'siz oynanan gs ve fb derbilerine bakın beşiktaş golleri nasıl atmış ve nasıl oyun oynamıştır.
YanıtlaSilhocam seni de anlamak güç inan gs-fb maçı öncesi diyorsunki: fenerbahçe kazanırsa şampiyon olur,galatasaray kazanırsa, gs şampiyon olur..ancak e şimdi bakıyoruz maç yazısının sonuna bunun aksini iddia edercesine konuşuyor gibisin.yok fb deplasmanlarda işi zor,gs içeride işi kolay..ben fenerbahçeliyim ve sezon başından beri takımımın şampiyonluğuna inanmıyorum ve şu anki durumda hala inanmıyorum ancak 10gün önce fb kazanırsa şampiyon 10gün sonra bjk maçı oyununa bakıp deplasmanlara bakıp gs şampiyon olur gibisinden yorum yapman şaşırtıcı..hee bu konuda olumsuz olarak eleştirsem de maç yazıların konusunda da takdir ediyorum bunu da söyleyeyim yani art niyetli yaklaşmıyorum kendimce gözlemlerimi yazıyorum..saygılar
YanıtlaSil