
Nevin Yanıt'ın yarı finalde 12:58 koşması ve finalde de bunu tekrarlaması onun Londra 2012'deki potansiyel limitini gösteriyor. Bu hedef gelecek yıl 12:50'de olur ve 12:50'in aşağısını görmeye başladığında da Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlarda madalya umudu doğar. Bu dalın en hızlı Avrupalısı o ama bu tip büyük organizasyolarda işin rengi değişiyor.
Bu yarışla ilgili bir diğer tahminim de Olimpiyat rekorunun gelmesi üzerineydi ve bu da tuttu. Sally Pearson çok formda çünkü, inanılmaz seriler koştu ve finalde de 12:35 ile altın madalya kazandı. Kendisi 12:28 ile Daegu'da Dünya Şampiyonu olmuştu geçen yıl, bunu atlamayalım. Çok daha büyük bir potansiyel ama 12:35'de onun için fazlasıyla yetti.
İşin özü, Nevin Yanıt kariyerinin en güzel günlerini geçirmekte. Bu yılı boş geçmediği belli oldu, unvanını koruduğu Avrupa Şampiyonası'nın ardından daha da üzerine ekledi ve önce final koşup bir ilk başarması, devamında 12:59'luk hedefini 12:58 ile iki kere kırması ve Lolo Jones'le birlikte aynı dereceyle yarışı bitirip 4.'lüğü paylaşması. 5. olarak gösteriyorlar onu ama Lolo Jones ile aynı dereceyi yaptı.
İlerleyen yıllarda çok daha iyisi olur. Nevin Yanıt, en popüler sporcularımızdan biri, hatta en popüler atletimiz ve bu oyunlarda çok konuştuğumuz baskı kavramı belki de en çok onun üzerindeydi ama baskının hikaye olduğunu gördük. İnanıyorsan, çalışıyorsan gerisi geliyor, en iyisini başarabiliyorsun. Nevin Yanıt'ın bu başarısı, baskı söyleminin arkasına sığınan tüm başarısız sporcularımıza ders olsun.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder