Öncelikle, Dwight Howard üzerinden yaratılan takas senaryolarını artık okumayacağımız için mutluyum. NBA'in en sempatik isimlerinden biri olan Howard, bu takas haberleri ve sürekli gitmek için yarattığı gündem yüzünden benim gözümde en antipatik isimlerden birine dönüşmüştü.Shaq meselesinden ötürü Orlando ve Lakers arasını pek iyi bilmeyiz aslında ve D.Howard'ın da Lakers ihtimaline bu yüzden geçtiğimiz sezonlarda güçlü bakmıyorduk ama gördüğümüz gibi, Lakers birini kafasına takıyorsa alıyor. Derin NBA diye birşey varsa eğer bunu Lakers yönetiyor olmalı. Bu takasların başka açıklaması yok, sömürme konusunda bir Juventus, bir Inter ya da bir Bayern Münih vari bir takım. Salary falan da hikaye bence, böyle bir kadronun başka bir açıklaması yok.
P.Gasol'u vermeden D.Howard'ı almak Lakers açısından gerçekten büyük iş oldu. Cris Paul uğruna kaybediyorlardı az daha Gasol'u geçen sezon ama şu anki kadroya baktığımızda, Nash - Kobe - Artest - Gasol ve Howard'lı bir ilk 5 görüyoruz. Bu tip kadrolar kurduğunda, ilk 5'inden bir noktan noksan olur genelde ama kusursuz bir ilk 5 var önümüzde. Daha bunun, Antawn Jamison'ları var kenardan gelecek, gerçekten inanılmaz bir takım oldular. Herkesin beklediği ve hayal ettiği Lakers - Heat finaline doğru ilerleyeceğiz anlaşılan.
4'lü bir takastı tabii bu. Takasın diğer ayrıntıları ise, Orlando Magic kadrosuna Arron Afflalo, Nikola Vucevic Al Harrington'ı katarken, 3 draft hakkını da bu takasta elde etti. Aynı takasta Denver Nuggets, Philedelphia'nin yıldızı Iguoladala'yi alırken, Philedelphia ise Andrew Bynum ve Jason Richardson ile kadrosunu güçlendirdi. Yani dağılan bir Orlando var karşımızda ve uzun da bir süre eski günlerinden uzaklarda yol alacaklar, farklı bir yapılanma peşindeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder