Futbolcunun karakter olarak sağlam kalanı makbul, ben böyle düşünüyorum. Jardel de böyle bir düşüş yaşamıştı mesela. O da Güiza misali psikolojik olarak çabuk bozulan bir isimdi ve karısıyla yaşadığı hadiselerin ardından da yaşadığı düşüş sonrasında tüm dünyayı dolaştı ama futbol olarak yaşadığı düşüşün tarifini hala yapabilmiş değiliz.
Onun yaşadığı sorunlar Türkiye dönemine denk gelmedi, şanslı sayılabileceğimiz nokta bu.
Güiza'nin yaşadığı düşüş ise Türkiye dönemi ile kaynaklı. La Liga gol kralı olmuşsunuz, Euro 2008 kadrosunda da yer almışsınız ve Avrupa Şampiyonluğunu yakalamışsınız, rekor bir transferle de Fenerbahçe yolunu tutuyorsunuz.
Böyle bir futbolcu üzerinde elbette beklentiler olacak ve bu beklentiyi karşılamanın en önemli yolu da kötü bir başlangıç sonrasında dağılmamak. Güiza çabuk dağıldı ve bir türlü toparlanamadı. Fenerbahçe formasıyla geçirdiği 3 sezon da büyük bir hayal kırıklığıyla noktalandı.
Fenerbahçe'nin ardından ise ülkesine döndü, Getafe formasıyla yeniden doğuş demek istedi ama dediğim gibi, bir kere dağılırsanız toparlanması güç, hele ki Güiza karakterinde bir futbolcuysanız.
Getafe'nin ardından bir sezon sonra Malezya'ya gitmek inanılmaz bir kariyer düşüşüdür, bunun tarifi zor olur. 32 yaşına geldi, belki en olgun dönemlerini yaşaması gereken bu futbolcu hayatında hiç olgun olamadı, olmayacak. Malezya'dan sonra da elbette yeni duraklar olacak, Jardel misali dünyayı dolaşacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder