23 Aralık 2012 Pazar

Hız Getirisi; Cernat Dışarı, Lualua İçeri

Ligimize oynadığı sezonlar boyunca önemli değerler katnış bir isimdi Cernat ve bu ayrılık sonrasında da sevgili Tansu Gürsel'le Cernat'ı konuşmayı planlıyordum ama Lualua'nın da yükselişi derken söyleşinin kapsamını da biraz geliştirdim. Cernat, Lualua ve Karabükspor'un bu sezonu üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.


Cernat'ın ayrılığıyla başlayalım. Karabükspor'un Süper Lig'de kalıcı bir takım olmasını sağlayan en önemli futbolculardan biriydi bana göre. Geçen 2.5 sezonun 2 sezonunda hepimizin saygı duyduğu bir futbol beyniydi ama bu yarım sezon onun açısından işler çok kötü gitti. Senin için Cernat ne ifade ediyor, bundan yıllar sonra düşündüğünce Cernat'ı nasıl hatırlayacaksın?

Tansu Gürsel:  Aslında Cernat'ı soruda çok güzel bir şekilde tanımlamışsın. Cernat, Karabükspor'un geçtiğimiz iki yılda Süper Lig'de kalıcı olmasını sağlayan oyuncuların başında geliyordu. Müthiş bir zekaya sahipti. Her şeyden önce, kendisine kadar olan süre içinde Karabükspor forması giymiş en kariyerli oyuncuydu. Dünya çapında saygı duyulan bir isimdi. Cernat, Karabükspor'a tecrübesini ve futbol görgüsünü kattı.

Neler yaptığını çok uzun anlatmaya gerek yok ancak her haliyle rakibin çekindiği bir oyuncu olduğunu çok büyük rahatlıkla söyleyebiliriz. Onu Karabükspor taraftarı için özel yapan en önemli detaylardan biri de geçen sezon yaptığı "Bu şehri inanılmaz seviyorum ve teklif gelse dahi ayrılmayı düşünmüyorum.

Karabükspor, bir alt lige düşse de burada kalırım" açıklamasıydı. Karabük, kolay bir şehir değildir. Her şeyden öte, havaalanı yoktur. Sosyal hayat, doğal olarak büyük şehirlere nazaran sınırlıdır. Bir turizm şehri olan Safranbolu, belli ölçüde bu açığı kapatabiliyor ancak dediğim gibi, bu da bir yere kadar. O yüzden insanlar Ankara ve İstanbul'a sık sık seyahat ederler. Buna futbolcular da dahil tabii. Ve bu seyahatlerde karayolu kullanma mecburiyeti, Ankara'ya ulaşım için 2 saate, İstanbul'a ulaşım için de yaklaşık 4 saate patlıyor.

Sözün özü, futbolcular gibi müthiş paralar kazanan insanları Karabük'te yaşamaya ikna etmek öyle kolay değil. İşte tam da bu yüzden bana göre de Cernat'ın bu cümleleri gerçekten çok samimiydi ve onun başarısının atlında yatan nedenleri açıklıyordu. Onu muhakkak çok iyi hatırlayacağım. Bir gün onu Karabükspor teknik kadrosunda birikimlerini gençlere aktarırken görmeyi istiyorum.

Peki bu ayrılık süreci nasıl gelişti ve Cernat'ın bu kötü performansını, ayrılığını nasıl değerlendiriyorsun? Olması gereken miydi yoksa kaçınılmaz sonun adı bu muydu?

Tansu Gürsel: Cernat'ın son dönemdeki kötü performansı (ki bu sezon 14 maçta ürettiği üç gol bir asist fena rakamlar değildi aslen) çoğunlukla özel yaşamındaki şanssız dönemin eseri. Eşi ne yazık ki ağır bir hastalık geçiriyor ve Cernat da sık sık ülkesine gitmek zorunda kalıyordu.

Az önce bahsettiğim Karabük'ün ulaşım sorunu da tabii ki olayın psikolojik ağırlığını daha da kötü yönde etkiliyordu. Doğal süreç işledi ve Cernat haftalar ilerledikçe yedek kalmaya bşaladı. Moral olarak zaten bitikti ancak fizik olarak da aynı sorunu yaşamaya başladı. Yine de sahaya adımını attığınad elinden geleni yapmaya çalıştı.

Açıkçasını söylemek gerekirse, Karabükspor taraftarı Cernat'ın sezon sonunda ayrılacağını zaten tahmin ediyordu. Ancak böyle ani bir ayrılık, kimsenin beklediği bir şey değildi. Ben, şahsım adına bu ayrılığın Cernat'ın talebi doğrusunda geldiğini düşünüyordum. Çünkü kısa bir süre öncesine kadar böyle bir talebi olduğu da konuşuluyordu ancak sonradan öğrendiğim kadarıyla Mesut Bakkal'ın kararıymış. Mühendis kafasıyla bakarsak, yani teknik açıdan sadece alınan verimi düşünürsek doğru bir karar olduğu söylenebilir. "Performansı kötüydü ve yerine daha çok verim verebilecek bir başka oyuncu transfer edilecek" der ve Cernat'ı gönderirsiniz.

Ancak politik ve duygusal açıdan yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Performansı ne kadar kötü olursa olsun, Karabük'te kalmak isteyen bir Cernat'ın, yarım sezon daha kredisi olduğunu düşünüyorum. İlerleyen zamanda onun yerinin ne kadar doldurulabileceğini ve Türkiye'de bir başka kulübe transfer olması halinde Cernat'ın nasıl bir form grafiği tutturacağını hep birlikte göreceğiz.


Şöyle bir fikrim var. Mesut Bakkal'la birlikte Karabükspor bir hız takımı oldu, hızlı bir dörtlü hücumlara şekil veriyor ve Lualua da bunun beyni. Bu hız değişimi de Cernat dışarı, Lualua içeri dedirtti sanki. Buna katılır mısın ve Lualua ilk transfer edildiğinde senin düşüncen neydi?

Tansu Gürsel: Çok doğru bir tespit bu. Karabükspor, en önemli silahı hızlı oynamak olan bir takım oldu. Sahada Shelton, Ahmet İlhan ve LuaLua gibi hızlı düşünüp bunları aynı hızla uygulamaya koyan oyuncular var. En uçtaki İlhan Parlak'ın da sürekli alan değiştiren oyun yapısıyla bu sistemin işlemesinde büyük katkısı var.

Shelton sakatken ve en uçta Mehmet Yıldız gibi hem fizik olarak bitmiş hemde statik oynamayı seven bir santrafor oynarken çark biraz daha zor dönüyordu. Şimdi uca İlhan Parlak'ın yerleşmesi ve Shelton'un da dönüşüyle birlikte daha da kolay akan Karabükspor akınları izliyoruz. Sözünü ettiğimiz hızlı oyunun Cernat'ı dışarı çekip, yerine LuaLua'yı getirdiği fikrine de katılıyorum.

Şu anda takımın ihtiyacı olan da bu. LuaLua'yı Cernat gibi uzun mesafeli paslar atabilen bir oyuncu olarak düşünmeyelim. LuaLua, daha kolay adam eksiltebilen, bir yandan topla dripling yapıp üzerine rakip savunmayı çekerken diğer yandan bulduğu bir boşluktan atacağı ince paslarla arkadaşlarını boşa çıkaran bir oyuncu. Bunu yaparken de güçlü fiziğini kullanması, ikili mücadelelerde yıkılmaması ayrı bir artı.

Cernat da adam eksiltebiliyordu ancak fizik olarak daha zayıf olduğu için yediği tekmeler onu bozabiliyordu. Tabii boş alanda LuaLua kadar süratli olmaması da bu oyun düzeninde geri planda kalmasında bir başka etmen.

Forvet olarak alınan bazı isimler buraya geliyorlar ve farklı mevkilerde asıl gücünü ortaya çıkarıyorlar. Pancu, Deivid örnekleri var aklımda ya da Karabükspor'a bakarak Shelton diyelim. Lualua da forvet olarak düşünüldü ama kariyerini 10 numara gibi yüceltiyor şu günlerde. Bu Lualua'nın olayı nedir, bu çıkış nasıl sağlandı, Mesut Bakkal mıdır bunda esas unsur?

Tansu Gürsel: Takıma katıldığı ilk günlerde açıkçası LuaLua'nın forvet arkasında ilk alternatif olacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. Normalde forveti ikileyen, kanat forvet olarak kullanılabilen ve çok sıkışıldığı anlarda forvet arkası gibi oynayabilen bir oyuncu olduğunu biliyordum. "Tek santrafor oynasın diye getirildiyse hata olmuş" diye düşünmüştüm.

Malum, kulübün bir yöneticisi (çok da başarılı bir eski futbolcusudur aynı zamanda) olan Abdullah Balaban, Shelton hakkında "forvet diye aldık kanat çıktı" gibi fantastik bir açıklama yapmıştı geçen sezon. Bu sezon benzer bir açıklamayı LuaLua içinde duyacağımız kaygısına kapılmadım dersem yalan olur. Forvet arkası olarak böylesi verimli olması bizler için bir piyango oldu desek yeridir. Bunda tabii ki Mesut Hoca'nı payı büyük. Ancak kendisini 10 numara pozisyonunda oynatan ilk hoca Mesut Bakkal değil tabii ki. "Mesut Bakkal, onu en doğru şekilde kullanan hoca oldu" dersek yanlış bir kanıya varmış olmayız.

Oyuncunun bu duruma böylesi kolay uyum sağlamasının bir diğer nedeni de sahip olduğu futbol görgüsüdür. Gördüğümüz gibi, LuaLua asla tek yönlü bir oyuncu olmayı tercih etmemiş. Hem fiziği hem de tekniği üst düzey. Ayrıca müthiş bir zekası ve sosyal yönü var. Kendisi hakkında ufak bir araştırma, bu sosyal yönünü de keşfetmenizi sağlıyor ve ona daha çok saygı duyuyorsunuz. Zaten bu şekilde çok yönlü bir gelişim göstermiş olmasaydı, İngiltere'de de böylesi tanınan ve kariyer sahibi olan bir oyuncu haline gelemezdi.



Genel anlamda baktığında Karabükspor adına nasıl bir ilk yarı geçti? Beklentinin altında kalan, üzerine çıkan ya da aklında kalanlar neler oldu ve nasıl bir ikinci yarı bekliyorsun?

Tansu Gürsel: İlk yarıyı, doğal olarak iki parçaya bölmemiz gerekir Karabükspor açısından. Birincisi Michael Skibbe dönemi ve ardından Mesut Bakkal dönemi. Siyahla beyaz gibi ayrılan iki dönemden bahsediyoruz. Michael Skibbe, asla küçümsenecek bir hoca değil. Ben halen daha beğenirim onun hocalığını. Ancak tarz olarak Türkiye'ye pek uygun değil.

En basitinden, Türk futbolcusunun kampa alınmadığında takımların ne gibi sorunlar yaşadığını Frank Rijkaard döneminde Galatasaray'da gördük. Skibbe de oyuncuları kampa sokmuyordu. Her şeyi bir mantık çerçevesinde değerlendirme eğilimindeydi. Duygusal yönü yerli hocalar kadar kuvvetli değildi. Yani futbolcuyla arasında bir bağ kuramıyordu.

Aslına bakılırsa tam bir altyapı hocası Skibbe. Mesut Bakkal da çok iyi bir taktisyen. Rakibi iyi analiz ediyor. Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında tüm Türkiye bunu gördü. Ancak maç içinde çok doğru değişiklikler yapamadığı kanısındayım. Mesela bir Mersin İdmanyurdu maçında beraberliği yeterli gördü. Galibiyet için oynasaydı takım kazanırdı. Beraberliğe oynadığı için kaybetti. Ancak o da artık elindeki takımın neler yapabileceğini biliyor ve son üç lig maçında bu takımı çok doğru kullanarak üç galibiyet aldı.

İlk yarı boyunca beklentimin en uzağındaki oyuncu Tomic oldu. Onun ne kadar iyi bir kaleci olduğunu biliyoruz. Ayrıca Uğur Uçar da ilk üç maçın ardından sakatlığı sebebiyle forma giyemedi ve beni hayal kırıklığına uğrattı. Beklentimin üzerine çıkan birçok oyuncu var. LuaLua'dan bahsetmeye gerek yok. Zamanında çok sert eleştirdiğim ve hatta zaman zaman eleştiri dozunu da ayarlayamadığım Erdem Özgenç, İlhan Parlak ve Armand Deumi gibi oyuncular takıma büyük katkı yaptılar.

Ahmet İlhan Özek ilk yarı boyunca takımın en önemli güçlerinden biri oldu. Taraftarla olan ilişkisi de çok iyi Ahmet İlhan'ın. Eleştirileri ve tavsiyeleri ciddiye alıyor. İkinci yarı başlarken takıma ne gibi katkılar yapılır bilemiyorum ancak gençlerden çok şey bekliyorum. İshak Doğan, Ceyhun Yazar ve ümit milli takıma da seçilen Bertul Kocabaş'ın takıma olan entegrasyonlarının tamamen sağlanması ve kadro genişliği için iyi birer alternatif olmalarını umuyorum.

Burada oyunculara olduğu kadar Mesut Bakkal'a da ciddi iş düşüyor. Takımı devraldığı ilk dönemde daha sonuca yönelik hedefleri olduğu için bu oyuncularla pek ilgilenemedi ancak ilerleyen dönemde onlar için de projeler geliştireceğini tahmin ediyorum.

Son olarak tüm bunlardan bağımsız olarak altını çizmek istediğim bir nokta var. Sportif Cümleler çok severek okuduğum bir blog. Blogtan da öte, bir portal olarak gördüğüm Sportif Cümleler'de böyle geniş şekilde Karabükspor'dan bahsedebilmek çok hoş. Bu bağlamda sana da bir kez daha teşekkür ederim...

https://twitter.com/futbolsandigi
http://futbolsandigi.blogspot.com/

8 yorum:

  1. Ahmet İlhan la olan kısımda geçen eleştiri ve tavsiyeleri ciddiye alıyor kısmı tamamen şahsi bir düşüncedir asla genelleme yapılamaz, kendisini eleştiren insanlara onlar gercek karabükspor taraftarı değildir diyebilen biri için bu cümle asla kullanılamaz. Objektif olunacaksa bazı düşünceler şahsileştirilmeden söylenmelidir.

    YanıtlaSil
  2. Cernat gerçektende önemli bir oyuncu ,ençokda onun füzelerini özleyeceğiz. Ligin başlarında şöyle güzel bir füze golü atardı.

    karabükspor yönetimininde istikrarlı güven veren bir yapısı var gibi sanki.

    Bu arada Dikkatimi çeken başka bir konuda trabzonspordaki Adrianın Formu ve Henrique'in son dönemde formayı kapması. Çok ilginç geldi bana. Tesadüf olamaz. Bu konunda ilginç bir yazı konusu olduğunu düşünüyorum.

    Bu sezon dikkatimi çeken başka bir takım daha var. Diyoruz ya herşey skor yada 3 puan değil diye ama neyazıkki ya karabük gibi büyükleri yenmezseniz yada puan cetvelinde Antalya gibi yukarılarda yer almazsanız yaptığınız işler görülmüyor. O yüzden zaten görünen karabük Antalya Bursa Eskişehir gibi takımların yanında son zamanda devamlı vurgulamaya çalıştığım Prosineckili Kayserisporun futbol anlayışınında övülmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok çok farklı bir futbol oynuyorlar bence. Bu futbol anlayışı Bırakın türkiyeyi avrupada bile örnekleri yok gibi. Türkiye gibi bir ligde böyle bir anlayışın uygulanmaya çalışılması bence desteklenmeli takdir edilmelidir diye düşünüyorum. Hatta kayserililerin bile bunun farkında olduğunu sanmıyorum. belki abartıyorum ama ben nedense kayserisporun oynadığı oyundan çok etkileniyorum.

    YanıtlaSil
  3. Ahmet İlhan ile ilgili olarak söylenen taraftarın eleştiri ve tavsiyelerini ciddiye alıyor kısmı için genelleme yapmayı doğru buluyorum açıkçası. Kaldı ki söyleşiyi yapan Tansu Gürsel' le dahi aralarında medeniyet çerçevesinde atışma yaşamış ve yine medeniyet çerçevesinde tatlıya bağlanmıştır. Eleştirilere açık olmak demek kendisine alenen küfür edilen bir ortama da hoşgörüyle yaklaşma zorunluluğu gerektirmiyor. Mental olarak gelişme aşamasında olduğu söylenebilir. Bazı durumlarda fevri davranışları olduğu da kabul edilebilir fakat bunları da anlayışla karşılamak bize düşer. Eleştiri adı altında küfür kafir ne varsa kullanarak değil...

    Bu arada ellerinize sağlık, herzaman olduğu gibi keyifle okuduk..

    YanıtlaSil
  4. @ Sinan Taş

    Geçiniz... Siz forumda adamın başlığını açarken "Utanmaz Adam Ahmet İlhan" diye bir ifade kullanın, sonra da insanların sizi ciddiye almasını bekleyin.

    Hakikaten geçiniz...

    YanıtlaSil
  5. @ Tansu Gürsel

    bencede siz geçiniz bu padişahım çok yaşa ayaklarını,sende ahmet gibi eleştiri ve tavsiyelere kapalı bir insan olduğunu verdiğin cevap üslubuyla gösteriyorsun zaten... ben ahmete nerde ne zaman utanmaz adam diye bir tabirde bulunmuşum? tek yazdığım hakkında eleştiri yaptıkları için karabükspor taraftarına yada topluluğuna gerçek taraftar değil deme hakkı olmadığıdır, ben mevzulara sizin ve onun gibi kişiselleştirmeden bakıyorum...

    YanıtlaSil
  6. Bir işci kenti Karabük ün başarılı olmasını cani gönülden destekliyorum.
    Öncelikle yaptıkları doğru transferlerden dolayı kutluyorum. Çoğu şehrin karakterine uygun ve en önemlisi başarıya aç futbolcular.Tabi Cernat farklıydı.Hatta Karabük e gelişini bile yadırgamıştım.Çok daha büyük bütçeli takımlarda oynayabilecek üst düzey, tecrübeli futbolcuydu. Takımdan ayrılacaklar listesinde adını görünce çok şaşırdım.Ancak şimdi S.Tansu GÜRSEL in açıklamalrını okuyunca nedenini anlayabildim.Karabük Cernat ı ararmı.Bence çok arayacak.En basit örnek F.Bahçe maçında öylesine pozisyonlar yanlış pas tercihleri nedeniyle harcandıki .Şayet Cernat olsaydı belki F.Bahçe tarihinin en acı iç şaha yenilgisini Karabük ten alacaktı.Cernat gidince Karabük hızlı forvetlerine ölçülü lokum gibi pasları kim atacak.Sadece koşan diri takım yaratmak nereye kadar. Koşan mücadele eden takımda Cernat gibi bir usta tolere edilemezmiydi.F.Bahçe maçının sarhoşluğuyla bu bir süre konuşulmayacak. Ama gün gelecek Cernat aranacak.Taki yeni bir Cernat bulunana kadar.Çünkü her takımd aolamayan bu hızlı forvetlere Cernat vari bir playmaker gerekir.
    Bir parantezde M.Bakka' a.F.Bahçe son yirmi dakika defansı boşaltıp geniş alanlar bırakınca Karabük forvetlerine gün doğmuştu. Ama M.Bakkal 22 oyuncu içinde asla çıkmaması gereken en etkili adamını inanılmaz bir kararla dışarı aldı.Şok oldum.Göklere çıkarılan M.Bakkal Lualua yı en etkili olacağı zamanda dışarı alarak bu tarihi hezimeti bir yine bir şekilde önledi.F.Bahçe liler kendisine ne kadar teşekkür etseler azdır.
    Karbük Türk futboluna şunu gösterdi.Kısıtlı bütçe, doğru oyuncu transferi ve doğru yönetim ile çok para harcamadan süper ligde pekala başarılı olunabilir. Başarıların devaminı dilerim

    YanıtlaSil
  7. @ Sinan Taş

    Mesele benim eleştiriye açık olup olmamam değil. Olmamalı da. Velev ki kapalıyım, size ne :) Olayı kişiselleştirmenizin sebebini anlayamadım. Çünkü ben size kişisel bir dokundurmada bulunmadım. Haa, uslubum sert gelmiş olabilir. Ben de böyleyim. Beğenin beğenmeyin...

    Ahmet İlhan'a "utanmaz adam" yakıştırmasını da sizin şahsınızın yaptığını söylemedim. Onu da nereden çıkardınız? Sizin içinde bulunduğunuzu tahmin ettiğim forumda bu başlıkla açılmıştı kendisinin ismi. Nedeni de ligin ilk haftalarında, kendisi sakatlıktan yeni kurtulmuşken ilk 11 oynamadığı için serzenişli tweetler atmasıydı. Burada bence de hata yaptı. Ama hiçbir zaman "utanmaz adam" demedim kendisine. Her şeyi geçin, adama "it" imasında bulunuyor forumunuz. Göz var izan var. Tabii ki ciddiye alınmazsınız :)

    YanıtlaSil
  8. ...zaten üzerinde kırmızı mavi forma olan biri kim olursa olsun .o it .kelimesi ile yanyana olmamalı...kaldıki ilhana yapılan bu olayı şiddetle protesto ettiğim için yıllardır girdiğim o foruma girmiyorum....

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir