15 Ocak 2013 Salı

Efsane '8' ?


Bazı futbolcuları sevemiyorum, ne kadar iyi olurlarsa olsunlar. Hoş, Barış Özbek iyi bir futbolcu da değildi ve futbolundan öte, karakteri ve yapısı anlamında ısınamadığım futbolculardan biriydi.

Onunla aynı dönem gelen Serkan Çalık böyle değildi mesela, o daha pozitif mesaj yayan bir isim oldu. Barış Özbek vari bir Galatasaray kariyeri yapamadı ama Serkan Çalık'ı daha iyi anacağım ben mesela.

Farklı bir adamdı. Yaşayışı, hareketleri, yapısı, düşünce tarzı gibi. Pozisyonu itibariyle defansif bir futbolcuydu ama hücumda hünerlerini sergilemekten kaçınmazdı mesela. Takımı öndeymiş, gerideymiş farketmez. En akılda kalan örnek, Ankaragücü deplasmanında 3-2 yenildiğimiz maçta o Lincoln vari denediği pas denemesi ve çok etkili bir atağın oyun dışına yuvarlanması.

Tek örnek bu değil, bunun gibi başka örnekleri de saymak mümkün. 8 numaralı formayı giydi, hatta Suat Kaya'nın pozisyonunda oynadı daha çok ve o 8 numara adına üzülüyordum daha çok.

Kalli, Barış Özbek ve Serkan Çalık ikilisini getirdiğinde bu transferi bir başarı olarak gördük aslında. Serkan Çalık önemli bir yetenekti, Barış Özbek ise o sezon sağ kanat gibi oynuyordu daha çok ve o disiplin etkisi içerisinde de o kadar kötü durumda değildi. Belki de Trabzonspor, o sezonun performansını referans olarak almıştır. Zamanında Beşiktaş'ın, Berkant Göktan'ı transfer ederken Berkant Göktan'ın Juventus deplasmanında oynadığı oyunu referans alması gibi.

Kalli gidince ise işler değişti. Rijkaard dönemi, akan giden disiplin, bu futbolcular üzerinde gereksiz ısrar, yapılmayan orta saha transferleri derken iş 'bam' noktasına kadar geldi ve Fatih Terim göreve geldiğinde ilk hamlelerinden biri sözleşmesi biten Barış Özbek'in adını dahi anmamak oldu.


O dönem de Selçuk İnan ve Ceyhun Gülselam hamleleri oldu Galatasaray'ın ve Trabzonspor'un da Barış Özbek'i kadrosuna katması çeşitli geyiklere neden olmuştu. Mutlaka bir bildikleri vardı diyeceğim ama kötü bir transferdi yani, bu çok net.

Barış Özbek de zaten sezona hırsla giriyorum mesajının ardından, yeni sezon öncesi tek başına idman yaparken kendisini sakatladı ve bir sezonu böylece kayboldu. Bu sezonda da aynı şekilde forma şansı bulamadı ve 1.5 sezon içerisinde Barış Özbek'in Trabzonspor forması giydiğine hiç şahit olamadım.

Haliyle de yollar ayrıldı. Gereksiz bir hamle, Barış Özbek'e gereksiz yere ödenen o yıllık ücret. Bu yanlıştan gün itibariyle dönmüş oldu Trabzonspor.

Şunu da hatırlıyorum, Milli Takım seçimi söz konusu olduğunda Serkan Çalık tercihini Türkiye'den yana kullanırken o Almanya demişti, artık o seçim sırasında ne düşünüyorsa. Sonradan döndü bu kararından diye hatırlıyorum ama kime, ne fayda.

Şimdi merak ettiğim Barış Özbek'in geleceği ve bu riski kimin alacağı? Kariyerine Türkiye'de devam eder mi, hangi takımlar talip olur yoksa Almanya'ya geri dönüş mü dersiniz?

5 yorum:

  1. Bu noktadan sonra Türkiye de hiç bir takımın yüzüne bile bakmaması gerek ama bir çok alt lig takımının ilgileneceğini tahmin ediyorum olmadı Almanya 5. ligi felan varsa hemen bir bilet alır... Benim için bu adamın Galatasaray da olduğu dönem tam bir travma idi... Ayhan-Sarp-Barış orta üçlüsünden şimdi SELÇUK-MELO-SNEJİDER(olurmu diyoruz) nerden nereye tabi şuçlu o adamlar değil şuçlu onlardan bir orta saha kurup Rijkaard ın eline verip şampiyonlar ligini kazanıcaz diyen lanet olası polat yönetimidir...

    YanıtlaSil
  2. 1.5 senedir piyasada olmadığı düşünülürse risk faktörü çok fazla üstelik fizik-kondisyona dayalı bir oyuncu olduğunu düşünürsek teknik yetenekleri son derece sınırlı olduğundan dolayı 2.lig B kategorisi ya da Alman 3.liglerinde menajeri iyiyse Alman 2.liginden bir takım uzak bir ihtimal bulabilir..

    YanıtlaSil
  3. Bana da Almanya'ya dönecekmiş gibi geliyor, Bundesliga altı bir takımda.

    YanıtlaSil
  4. Serkan ÇALIK kollektif oyun anlayışı, şutör özelliği, çabuk ve seri olması nedeniyle yararlı olabilecek bir futbolcuydu. Özellikel çabukluğu çok önemli avantajıydı. Ancak geçirdiği önemli sakatlıklar onu uzun süre sahalardan uzaklaştırdı.Sakatlığı olmayıp üzerinde ısrar edilseydi çok daha iyi yerlere gelebilirdi.Bazen bir futbolcunun geçirdiği sakatlık onun kariyerine çok büyük etki yapabiliyor.
    Serkan ve Barış sistem oyuncularıydılar.Bireysel olarak çok üstün yetenekleri yoktu.Ancak iyi işleyen bir mekanizmada bitmeyen enerji,hırs,çabukluk ve presle bazı hocaların aradığı futbolcu tipiydiler. İkiside ağır sakatlıkların kurbanı oldular.İnsan bir kez düşmeye görsün, ellerinde olmayan sakatlıklar onları unuttururken ve bizler onları anarken bugün oldukları yerin gerçek sebebini de göz önüne almamız gerekir.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir