11 Şubat 2013 Pazartesi

Ligin İkinci Yarısı'nın Galatasaray Adına Adamı; Sabri Sarıoğlu


Sabri Sarıoğlu'nun yükselişi yeni değil ama zirve anını bugün yaşadı. Geçen sezonu hatırladım, Eboue'nin yokluğunda yaşadığımız sağ bek sıkıntısı. Eboue eski formunda değil aslında ama yokluğu bu sezonda da sorun yaratır derken, Sabri Sarıoğlu o yokluğu aratmamanın yanında, performans anlamında daha üst noktaya çıktı.

Doğacak yabancı kontenjanı sorusunda, Riera ya da Melo kesilir derken Eboue kesilen isim olacak gibi. Sabri Sarıoğlu'nun bu yükselişi önemli. Mücadelesi gerçekten üst düzey ve bu performansın ardından da umarım şu dalgacı insanlar durur ve kendilerine bir kez daha bakarlar.


Fatih Terim'in Burak Yılmaz mesajı da önemliydi. 2 haftadır neden oynamıyordu sorusu üzerine cevaplar arıyorduk ve bu cevapların gittiği en uç nokta, Galatasaray Burak Yılmaz'ı satmak istiyor noktasıydı. Oysa cevap net, Burak Yılmaz Galatasaray'ın hücum felsefesine uygun oynamadığı için 2 haftalık bir kesik yedi.

Bu hücum felsefesinin de cevabı açık. Önde basan, mücadele eden, sadece ofsayt kovalayan bir forvet olmamak. Fatih Terim'in takımlarında kaçak dövüşmektir bu bir anlamda, Burak Yılmaz da bu mücadeleden uzaktı ama iki haftalık ara ona yaradı. Mücadele anlamında üst düzey bir maç çıkarmasının yanında, onun bu mücadelesi iki golle taçlandırdı performansını ve 11 gole ulaştı.

Burak Yılmaz'la ilgili ayrıca şöyle bir detay da var, 2010-2011 sezonundan bu yana çıktığı 81 maçta 63 gole imza attı. Müthiş bir istatistik.

Tribünler de günün bir diğer kazananı aslında. Bu sezonun en iyi tribün performansı olduğundan eminim ama iş TT Arena tarihinin en iyi tribün performansı olmasına kadar da gidebilir. Tribünlerin oyuna etkisi müthişti ve bu tribünler hep böyle oldukça, Galatasaray'ın içeride puan kaybetmesi çok uzak bir ihtimal.


Drogba, Marsilya'dan Chelsea'e geçerken arkasında bıraktığı taraftarlar adına üzülüyordu. Marsilya da bu konuda bir ekoldür aslında, müthiş bir tribünleri vardır. Drogba da arkasında hissettiği tribün desteğiyle çok daha iyi oynadığını söyler. Bu tribün performansını gördükten sonra çok etkilendiğine eminim, bir ara telefonuyla tribünü çekiyordu. Schalke 04 maçında onu sahada görürüz umarım, bu tribünün desteğiyle neler yapacağını tahmin bile edemiyorum.

Değişen bir formasyon vardı bugün, 4-4-2'den tek forvete geçişi yaptık ve oynanan futbol itibariyle de başarılı olduk. Drogba'nın bu formasyona uyumu önemli şimdi. Büyük ihtimalle en ileri uçta o oynayacak ama bu formasyon içerisinde Burak Yılmaz'ın rolü ne olacak? Solda da oynayabilir, sağda da oynayabilir ama önemli olan onun bu formasyonu benimsemesi. Çünkü gole en yakın olan o değil Drogba olacak bu sefer.

Sneijder'i de ilk defa 11'de izledik. O da Eylül ayından bu yana ilk defa bir maça 11 olarak çıktı, çok uzun bir ara gerçekten. Maç içerisinde sorumluluk alması biraz uzun sürdü ama zaman ilerledikçe yapmaya çalıştığı ince işleri izledik. Önünde ve arkasında oynayan futbolcularla ile bir uyumu henüz yok ama bu da oynayarak aşılacak bir durum.

Son olarak şunu söyleyelim, bu sezon izlediğim en iyi savunma performansıydı. Rakip eksik, hücum anlamında çok hamle yapamadılar bu yüzden ama Muslera'ya gelen bir şutları yok, Muslera'nın yattığını görmedik sanırım. Bu sezon oynadığı her maçta mutlaka gol yiyen Galatasaray'ın da gol yemeden, savunma konusunda gösterdiği bu performans oldukça olumluydu.

Selçuk İnan'ın doğum gününü de tekrar kutlayalım...


1 yorum:

  1. Şu gerçek ki Galatasaray'da çok önemli oyuncular var ve kimseye kötü oynuyor diyemiyorsunuz. Bu maçta Amrabat'a Terim nasıl tahammül ediyor derken inanılmaz bir top kaptı ve Burak'a süper asist gol oldu. Tam bir yıldızlar geçidi. Messi'de gelse Sabri oynuyor diye yakınırken inanılmaz bir Sabri performansı.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir