5 Eylül 2014 Cuma

"Prandelli Doğru Zamanda Doğru Yere Geldi"; Signore

Yeni sezon, yeni transferler derken Galatasaray'ın bundan sonrasını twitter'dan da bildiğiniz sevgili Signore ile konuşmak istedim, kendisi de bizleri kırmadı ve içime fazlasıyla sinen, müthiş bir iş ortaya koyduğumuzu düşünüyorum..

Nasıl bir transfer dönemi geçirdi Galatasaray? Doğrularıyla, yanlışlarıyla senin düşüncelerin neler, senin kafanda yarattığın tablonun neresinde Galatasaray?
Signore: İlk önce şunu belirtmek isterim, transferlerin coğunluğu takıma kesinlikle lazim olan nokta atişları ama transferin son günlerine bırakmak verimli bir yaklaşim değil. Yeni takım kurmak isteyen Prandelli, çalişmalarini şişirilmiş ve buna rağmen eksik bir kadroyla başlamak zorunda kaldı ve bunun sonucunda iki futbolcuyu (Pandev ve Dzemaili) kendi inisiyatifiyle İstanbul’a getirdi. 

Kadro mühendisliğine bakarsak Galatasaray’ın kadrosunda açık zaaflar bulunuyordu, bunlar da son yarım senede ortaya çıkmadı, yaklaşık 2 sezondur ortada. Bek, orta saha, kanat & forvet rotasyonunu güçlendirmek zorunda kaldık, ayrıca yerli bir yedek kalecisine ihtiyacımız vardı. Tarik Çamdal, Blerim Dzemaili, Yasin Öztekin, Olcan Adın, Sinan Gümüş, Goran Pandev ve Sinan Bolat’ın transferlerleriyle kağıt üzerinde bulunan açıkları kapattık, zayıf olan rotasyonu güçlendirebildik. 

Saydığım oyuncuların kalitesi tartışılı, fakat ortadaki ekonomik şartları (özellikle Financial Fair Play) gözümüzün önüne getirirsek, gayet başarılı hamleler yaptık. Avrupa’da başarılı olan gurbetçi oyuncuları getiremediğimiz için (İnler, Toprak vs.) Olcan & Tarik transferleri bizim için çok önemli transferler. 

Özellikle orta saha için yapılan Dzemaili takviyesine çok sevindim. Bu transfere Hamit Altıntop’un sakatlığının sonrasında ihtiyacımız vardı. 2011/2012 sezonundan sonra Melo - Selçuk ikilisi bugüne kadar çürük bir iskelet durumuna döndü, bu açıdan Dzemaili’nin olumlu etkisini çok açık bir sekilde hissedileceğimizi düşünüyorum. Yaptigimiz transferlerin yanina Burak Yilmaz’ı yedekleyen genç bir yerli forvet istemiştim, yabancı pivot forvet transferi zaten mümkün gözükmüyordu.

Mancini ayrılığını nasıl yorumlamıştın ve devamında gelen Prandelli hamlesiyle neleri değiştirecek Galatasaray? Gidilen yol doğru mu, oluşan farklar neler?
Signore: Mancini yanlış zamanda, yanlış yere gelen bir adam. Terim’in ardindan "Snob" olarak bilinen yabancı bir teknik direktörü getirmek son derece riskli bir hamleydi. Taraftarların Mancini'yi "camianın babası" olarak kabul etmeyeceği de çabuk belli olmuştu. Büyük denemelerin (her maç farklı bir 11 ile çıkmak) ve kısa vadede etkisiz olan bir Ocak transfer periyodun sonrası yönetim tarafından da desteği alamıyordu artık. 

Buna rağmen Mancini’nin bu takimdan maksimumu aldığını düşünüyorum. Çok büyük bir kaosun içerisinde bulunan, mevcut yabancı sınırına göre kurulmayan ve düşüşe geçen bir kadroyla Şampiyonlar Ligi gruplarından çıktı ve lig performansıyla Galatasaray’ı Şampiyonlar Ligi'ne götürebildi. 

Prandelli tam aksine bir "snob" degil, yeni bir ortama çabuk adapte olabiliyor ve daha cana yakın olan bir teknik direktör. Camianin aradığı "baba" rolünü o doldurabilir, Mancini bunu yapamazdı. Aile ortamı seven bir antrenörden bahsediyoruz, İtalya Milli Takim'ında "codice etico"yla saygı dolu bir atmosfer yaratabilmişti ve buna benzer bir havayı Florya’ya getirebilirse çok büyük katkı sağlar.

Prandelli, şu an öyle gözüküyor ki Mancini’den sonra doğru zamanda, dogru yere gelmiş. Camia bölünmüş durumda, yönetim etkisiz ve istikrara ihtiyacimiz var. Twitter’da güzel bir yorum görmüstüm, "Terim’i sevmek Prandelli’yi sevmeyi engellemiyor". Bu adama biraz zaman verebilirsek, kendi düşünceleriyle yeni bir hava oluşturabilir.


Prandelli'nin de Mancini'nin sistemine yakın bir sisteme geçtiğini görüyoruz. 4-2-3-1 üzerine gidiyorken, 4-3-3'e daha yakın bir sisteme döndü ve transfer önceliği de bununla birlikte değilti. Stoper derken orta saha Dzemaili alındı mesela. Mevcut kadroyu göz önüne alırsan Galatasaray hangi formasyona daha yatkın?

Signore: İlk bakışta yakın bir sistem gibi gözüküyor. Mancini doğru soruları sormuştu, ancak buna göre doğru cevapları veremedi ve sürekli denediği varyasyonların sebebi de buydu.

4-2-3-1 sistemini hemen defterden silerim, çünkü buna göre birkaç kilit oyuncuya ihtiyacımız var. Önce formasyonun iki ciddi avantajına bakalım:

1) Topa karşı sağlam bir orta saha kurabiliyoruz, hem 4-4-1-1 hem de 4-1-4-1 mümkün. Birbirine yakın durabilen, iki dörtlü blokları kuruyoruz, alanları daraltabiliyoruz.

2) Topu kazandıktan sonra topu hızlı bir şekilde çıkartabiliyoruz. Bloklar çözülüyor, yüksek bir yoğunluk ile oynayan kanat oyuncularıla saniyelerin icerisinde bir 4-3-3 kuruyoruz ve rakipler de buna hızlı bir şekilde cevap veremez.

Galatasaray’ın sorunu bu topları hızlı çıkaramamak. Özellikle de orta sahanın ve kanat oyuncularının etkisi beklentilerin altında kalıyordu. Bunun üzerinde de bazı oyuncuların düşük taktiksel disiplini geliyor. Yukarıda bahsettiğim gibi Melo - Selçuk ikilisi 4-2-3-1 ile gelen komplike görevleri üstlenemediler. Mancini onların arkasina bir "sigortayı" monte etmisti, fakat sigorta oyuncuların kalitesi (Ceyhun & Yekta) yetersiz cikmisti.

Prandelli’nin şu an iki gercekçi seçeneği var; 4-3-1-2 (2-1) veya klasik 4-3-3. Dzemaili & Pandev ile özellikle ilk formasyonu ideal gibi gözüküyor. Çünkü 1-2 hücüm sıralaması çizgilerin arasında gezen Sneijder & Pandev’e özgürlük sağlayacak. Rakip defansı öne çeken iki oyuncuyla da ara koşuları seven Burak Yilmaz’a ciddi bir şekilde yardim edilecek.

Agustos’un başında bundan bahsetmistim, Prandelli golcü değil, golcüyü destekleyen bir forvet arıyor. Yine de bunu belirtmemiz lazim; Sene 2014 oldu ve sistemlerin rakamları gerceği 100% olarak yansıtmiyor. Bir dakika ortayı sağlam tutan bir 4-4-1-1 ile oynuyoruz, baska bir dakikada da önde baskıyı arttırmak için 4-3-1-2 dizilisine dönüyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele eden bir takım bunu kusursuz bir şekilde becermeli ve Türk takımları bu konuda sınıfta kaliyor. Prandelli’nin de kısa bir zamanda bu soruna çözüm getirecegini bekliyorum. Sadece bir veya iki sistemi becermekte bitmiyor iş, her rakibe, her duruma adapte olan bir Galatasaray’ı görmek istiyorum.



Yeni dönemde nasıl bir Galatasaray bekliyorsun? Neleri yapmak Galatasaray'ı daha güçlü kılar, hedefe yöneltir ve senin için Galatasaray adına başarı hangi hedeflere ulaşmak olacak?

Signore: En önemlisi, yakın tarihte yaşadığımız kaosu takimdan ve teknik ekibimizden uzak tutmak ve Terim & Mancini gibi isimlerin üzerinde durmamak.

Prandelli, taraftarların gözüne hoş gelmeyen bir futbolla balayacak, ancak bunu sevdiğinden değil, mecbur olduğu için yapacak. Kendi düşüncelerini sahaya yansıtan bir takımı kurmak istiyor ve şu an sıfırdan başladı. Sıfırdan başladığımız için zamana ihtiyacımız var, hemen her şey dört dörtlük olamaz, olumsuz sonuçlara da hazir olmalıyız.

Galatasaray bu sezon kesinlikle 4. yıldızı takmalı, ligde sadece bu sonuç basarı olarak kabul edilecek. Başka yorumların aksine Şampiyonlar Ligi'nin bizim için ekonomik açıdan son derece önemli olduğunu düşünüyorum ve gruplardan çıkmak bizim icin önemli bir hedef. Bu sene Arsenal, Anderlecht ve Dortmund gibi zor rakiplere karşı karşıya geleceğiz, her maç bir final olacak. Üç sene arka arkaya gruplardan çıkmak repütasyonumuzu ciddi sekilde yükseltir ve gelecek sezon transfer piyasında elimizi güçlendirir & sponsor arayışını kolaylaştırır.


Bu sezon patlama yapmasını beklediğin isimler kimler? Hangi futbolcular beklentiyi aşar, hangileri ise hayal kırıklığı yaratmaya daha yatkın?

Signore: Transfer edilen futbolcuların etkisi çabuk hissedilecek, Pandev ve Dzemaili’nin tecrübesinden onlarla beraber ilk 11'de oynayan 9 isim de faydalanacak. Genç oyuncularımızdan büyük bir çıkış beklemiyorum, 4. yıldız sezonunda tecrübe tercih edilecek (örnek: Zan - Koray karari), her sey kisa vadeli başarı için.

Bruma, Telles, Birhan, Koray gibi oyunculara yazık olsa bile, Prandelli bu konuda radikal kararlar almak zorunda. Bunun yanında sağlanacak desteği kullanabilirse, Burak Yilmaz efsane bir sezon geçirebilir. Bu zemin transferlerle ve sistem değişiklikleriyle hazırlandı. Topla az buluşmali, ceza sahanın içerisine vermeli kendisini. Sneijder & Pandev gibi zeki, kaliteli futbolcular ona çalışıyorsa bunun etkisi büyük olmalı, bu da skorbord'un üzerinde hissedilmeli.

Semih’in artik sorumluluk almasını bekliyorum, zamani geldi. Çünkü çoğu zaman takım arkadaşlarından, liderliği bekleyen stoperden, özellikle Şampiyonlar Ligi'nde fazla bir şey olmaz, o stoper yumuşak kalır. Melo’nun performansını da yakından takip edeceğiz. Orta sahanın çöküşü kısmen ondan kaynaklanıyor. Düşük koşu mesafesiyle oynayan, kendini sarı kartlarla tehlikeye götüren bir ön liberoyla nereye kadar?

Esas katkıyı son günde gelen transferlerden bekliyorum, açıkları kapatan oyuncular tam olarak onlar olmalı. Prandelli’nin bizzat kendi getirdiği futbolculardan kesinlikle en büyük patlamayı beklerim.

5 yorum:

  1. muhteşem bir yazı

    YanıtlaSil
  2. muslera

    veysel-semih-hakan-tarık

    selçuk-melo-dzemaili

    sneijder

    burak-pandev

    4-3-1-2

    şu kadronun nasıl bir oyun ortaya çıkaracağını merak ediyorum .beklentim bu kadronun sahaya çıkması.

    olcan bruma yasin bence büyük takımın set hücumunda sırıtacak oyuncular.tek pas ustası değiller ve akıl futbolu biraz düşük bu oyuncularda.takım öne geçtiğinde özellikle bruma yedekten çok katkı sağlar.

    telles i beğeniyorum.özellikle snijderle iyi anlaşıyorlardı sol kanatta.lakin lanet olası yabancı sınırına takılıyor.

    arda kewell lincoln baros dörtlüsünün skibbe zamanındaki paslaşmalarını umarım pandev sneijder burak (?) dzemaili gerçekleştirir.selçukta umarım eski selçuk olur ve daha fazla ileri çıkışlarda bulunur.

    bence melo yu stoperlerin önüne koyar.dzamaili ve selçuk u biraz daha özgür bırakır ileri çıkışlarda prandelli.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  4. Bu sene başarı için tecrübeden yola çıkıp ki bence çok saçma bir mantıktır, başarısız olursak bunun acısı önümüzdeki sezonlarda çok kötü bir şekilde çıkar. Şu anki oluşan tabloda bu sene şampiyonluk gelmezse hem yönetim hem Prandelli sezon sonunu görmeden bavulları toplar olan yine Galatasaray a olur.

    YanıtlaSil
  5. düzelteyim.4-3-1-2 yazdım yukarda ama pandev en uçta oynamaz.sneijder gibi serbest oynar.sola yakın yada.4-3-2-1 gibi bir sistem oluşur.herşey 3 ve 2 nin iç tarafta paslaşmalarına bağlı.eğer bu 5 li iç te etkin paslaşırlarsa özellikle veysel kanatta çok boşluk bulur ve bindirmeleri etkili olabilir.

    zaten günümüzde en önemli taktk anlayış budur.iç oyuncuların bolluğu ve etkinliği sayesinde beklerin devreye girip etkin güç olmaları.

    çelsiye city ye a.madride münihe baktığımızda durum bu.nasri silva kanat iç arda koke kanat iç hazard willian kanat iç.juanfran ve filipe etkin ivanoviç etkin lahm alaba etkin.

    fenerde ise kanat forvetlerin topsuz içe kat etmeleri sonucu caner ve gökhana alan açılıyor.ideal olmasada doğru sistem.

    özetle topla yada topsuz içe kat edemeyen kanat açığı kanat bekinin önünü tıkar.iç oynamakta farklı özellikler gerektirir.pasör vede hızlı pas alışverişi.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir